Selahattin Dönmez'in yazısı

Böbrek yetmezliğinin tedavisinde doğru beslenmenin önemi büyük. Bilinçli diyet böbrek hastalıklarının hem ilerlemesini yavaşlatıyor hem de ortaya çıkabilecek diğer sağlık sorunlarını minimalize ediyor

Pek çok komplikasyonu ile insan yaşamını zorlaştıran kronik hastalıklardan biri de ‘kronik böbrek yetmezli’ğidir. Bilinçli diyet uygulamalarıyla böbrek hastalıklarının hem ilerlemesini yavaşlatmak, hem de bu sırada ortaya çıkabilecek bazı sorunları en aza indirmek mümkündür. Kronik böbrek yetmezliği olan hastalara uygulanan diyet programı, tedavide önemli rol oynamaktadır. Çünkü diyete uyumsuzluk sonucu elektrolit dengesizlikler (kanda kalsiyum ve potasyum düzeyinin artması) ve hücre içinde sıvı volümü yüklenmesi ile yaygın ödem gibi belirtiler kolaylıkla ortaya çıkar. Bunların yanı sıra diyete uyumsuzluğun uzun vadeli etkileri de vardır.

AMAÇ  KORUMAK

Diyet tedavisinin başlıca amacı, beslenmenin düzeltilmesi ve/veya korunması, ilerlemekte olan nefron kaybının oluşturduğu sistemik komplikasyonların ve hastanın iştahının düzeltilmesi, protein kaybının en az düzeye indirgenmesi, sıvı ve elektrolit bozukluklarını arttırmadan bulantı, kusma, iştahsızlık, kaşıntı gibi üremik semptomları minimal düzeye indirerek beslenme düzeyini sağlamak ve bu durumu korumaktır. Ayrıca; yüksek potasyumlu ve sodyumlu diyetten sakınmak, pulmoner ödemi, hipertansiyon ve kalp yetmezliğini önlemek, böbrek fonksiyonundan oluşan kemiklerde deformasyon bozukluklarını korunmak için kalsiyum ve fosfor tüketimini kontrol altında tutmak önemli hedeflerdendir. Hastaların yiyecek ve içecek tüketimlerini kaydederek ve beslenme durumlarını vücut ölçümlerini yaparak uygun laboratuar bulguları ile malnutrisyon denilen hastanın ciddi kilo kaybını önlemektir.

Çok gülen uzun yaşar

ABD’de yapılan bir araştırmada ‘ne kadar çok gülünürse o kadar uzun yaşanacağını’ ortaya çıktı. Amerikan beyzbol ligi oyuncularının 1952’de çekilen 230 fotoğrafını inceleyen uzmanlar, sporcuları, ‘hiç gülmeyen’, ‘az gülen’ ya da ‘çok gülen’ olarak 3 kategoriye ayırdı. Wayne State Üniversitesi araştırmacıları, ilk gruptakilerin ortalama 72,9, ikinci gruptakilerin 75, üçüncü gruptakilerin de 79,9 yaşında öldüğünü saptadı.

Star