Fatih Karakılıç'ın haberi   
Taşın engellenmesi için sadece bazı yiyecek ve içecekleri biraz daha az ya da çok tüketmek gerektiğine işaret eden Op. Dr. Karataş, hamile ve çocuklarda taş tedavisine dikkat edilmesini istedi.

Hamilelik sırasında şikâyete yol açmayan taşlar saptandığında, bu taşların tedavisi doğum sonrasına ertelendiğini belirten Karataş, hamilelik döneminde şikâyete yol açan taşlar (ağrı ) ilaç tedavisi, bol sıvı alınımı ve yatak istirahatı ile tedavi edilmeye çalışıldığını kaydetti. Ağrının geçmemesi ve ateş, bulantı, kusma gibi hayatı tehdit edici durumlar söz konusu ise cerrahi tedavilere geçildiğini vurgulayan Berk Karataş, çocuklarda ise taş hastalığı görüldüğü zaman metabolik araştırma yapmanın ve taşın tedavisi sonrası tekrarlama olasılığının yüksek olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtti.

Op. Dr. Berk Karataş, "Çocuklarda en sık görülen şikâyet karın ağrısıdır. Bebeklerde sebepsiz ağlamalar önemlidir. Çocuklarda ilk yapılması gereken en önemli tetkik böbrek ve mesane ultrasonudur. Çocuklarda tedavi erişkinlerdeki gibidir. ESWL yöntemi ameliyat olmadığı için ve tekrar tekrar uygulanabileceği için çocuk hastalarda çok önemlidir." dedi.

Taş oluşumun engellenmesi için de tavsiyelerde bulunan Op. Dr. Berk Karataş, günde en az 2 litre su içilmesi gerektiğini belirterek, greyfurt suyunun taş oluşumunu artırdığını, portakal suyunun ise taş oluşumunu azalttığını kaydetti.

Meyve, sebze ve fibrinli yiyeceklerin mutlaka tüketilmesini isteyen Karataş, ıspanak, kakao, çay, fındık, kepek gibi yiyeceklerde bol miktarda oksalat bulunduğu için bu gıdaların az tüketilmesi gerektiğini vurguladı.

Aşırı C vitamini alınımından kaçınılmasını dile getiren Op. Dr. Karataş, şunları kaydetti: "Hayvansal protein alınımı azaltılmalıdır. Aşırı kalsiyum ve sodyum ( tuz) alınımından kaçınılmalı. Metabolik bozukluğu olan hastalarda kişilerde uygun ilaç tedavileri ihmal edilmemelidir. Taş hastalığı çocuklarda daha fazla olmak üzere bir yıl içinde yüzde 10,5 yıl içinde yüzde 50 tekrar edebilir. Bu yüzden taşı olan hastalar yılda bir kez düzenli böbrek ultrasonu yaptırmalıdırlar. Tedavi de böbreğe en az zarar veren tedavi yöntemini seçmek ve yeniden taş oluşumunu engellemektir."