Önceki hafta sonu Bursa’da, Yeni Asya Derneği’nin düzenlediği Can Kardeş çocuk şenliğinde yarının büyükleriyle el eleydik.
Coşku, eğlence, hüzün… Minikler performanslarını sahneledi, kimi büyükler gözyaşlarını tutamayarak izledi.
Can Kardeş Çocuk Dergisine emek verenlerden biri olarak göğsüm kabararak izledim. Bu gün hala Can Kardeş hatırı sayılır bir okuyucu kitlesiyle birlikte.
Bu kitle sapasağlam dergisine sahip çıkıyor, bir sonraki kuşağa görevini devrederek kitlesini ayakta tutuyor.
Can Kardeş çocuk dergiciliği olmanın ötesinde bir neşriyat.
Bu gün piyasada çocuk dergiciliği adına çıkan birçok materyal var. Kimi okurunu buluyor kimi daha okuyucusuna ulaşamadan saman alevi gibi parlayıp sönüyor.
*
Çocuk dergiciliği ciddiye alınması gereken bir yayın alanı. Dergide yayınlanan bir satır, bir çizgi, bir fotoğraf detaylara düşkün minicik beyinlere etki eder ve kalıcı bir iz bırakır.
Geçenlerde bir dostumla çocuk dergiciliği üzerinde konuşurken, 70’li yılların sonunda okuduğumuz bir çocuk dergisinin tiplemesi üzerine fikir yürütüyorduk. Derginin şimdi esamesi okunmuyor. Tarih oldu. Ama çizgi romandaki bir detayı yıllar sonra konuşuyor olmamız bizde kalıcı bir iz bırakmış.
Can Kardeş dergisi kaç kuşak yetiştirdi. Onun bıraktığı izi düşünebiliyor musunuz?
Yazı, çizgi ve ifade ettiği mana itibariyle kuşaklar üzerinde etki bırakmaması düşünülemez.
Yıllar sonra çoluk çocuğa karışmış bir ebeveynin Can Kardeş’i hala konuşuyor olması güzel bir duygu.
*
Ben bir dergide “marka” aramak yerine derginin “işlevi”ni önemserim.
Bir ürünü pazarlarsınız, ona cila vurur parlatırsınız ve nihayetinde satarsınız.
Ama bir dergi?
O bir yaşayan organizma gibidir. Kuru kuruya pazarlanmamalı.
Elbette dergilerin “Pazar” ayağı olmalı ve onu yaşatacak bir takım stratejiler geliştirmeli… Bu detayı ayrı tutuyorum.
Ancak yıllardır okuyucusuna hizmet vermiş ve hiçbir beklentisi olmamış bir dergiyi “satılması” gereken basit bir kağıt yığını gibi görmemek lazım.
Can Kardeş’in mayasında samimiyet, ihlas ve hizmet duygusu hep ön plandaydı. Onu çıkaran ekipten tutun okuyucusuna kadar hep sıcak bir hat vardı. Can Kardeş’i yaşatan ve uzun ömürlü yapan unsur bana göre buydu.
*
Piyasada bu gün ciddi manada çocuk yayıncılığı yapan çocuk dergileri görüyorum. Onları da önemsiyor ve uzun soluklu olmasını arzu ediyorum. Çünkü çocuk yayıncılığında ciddi adım atıp bu konuda emek verip ter dökenler birbirinin rakibi değil, destekçisidir.
*
Nice Can Kardeş buluşmalarına diyorum. Bursa Yeni Asya Derneğinin mümtaz üyelerini kutluyorum. Özellikle büyüğümüz Eyüp Otman’ın çabalarını yazmadan geçmek olmaz diye düşünüyorum. Organizasyonun başından sonuna kadar ter dökerek elindeki bütün imkânlarını seferber etti.
Bursa’nın sıcak ve nurlu simalarına buradan binler ve baki selam!
Allah hepinizden ebeden razı olsun.