'Bütün sınırların kalkmasını istiyoruz'

'Bütün sınırların kalkmasını istiyoruz'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin AB üyelik sürecini tıkayan Kıbrıs sorunu konusunda dün sürpriz bir çıkış yaptı.

Davutoğlu Ada'da gelecek hafta yeniden başlayacak müzakereler öncesi, "Kıbrıs Rumlarına bütün Türk limanlarının açılmasına hazırız. Karşılığında istediğimiz tek şey var: Kıbrıslı Türklerin de limanlarının Girne'nin, Magosa'nın Ercan Havaalanı'nın açılması." teklifini yaptı.

Brezilya ile birlikte İran'ı nükleer takas anlaşmasına ikna ederek Batı'yı şaşırtan Türkiye, dün Kıbrıs konusunda da sürpriz bir çıkış yaptı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ada'da gelecek hafta yeniden başlayacak barış müzakereleri öncesinde dünyaya, "KKTC'nin üç limanını açın, biz de Rumlara tüm limanlarımızı açalım." teklifinde bulundu. Avrupa Birliği, 2006'da Türkiye'nin Rumlara limanlarını açmaması gerekçesiyle Türkiye ile 8 faslı askıya almış, bütün fasılların kapanmasını da dondurmuştu. AB, bu yıl sonunda limanlar meselesini yeniden gözden geçirme kararı alırken, Davutoğlu'nun bu çıkışının Türkiye'nin elini güçlendirdiği yorumları yapılıyor.

Ahmet Davutoğlu, İstanbul'da düzenlenen Avrupa-Akdeniz Parlamenter Asamblesi (AAPA) Siyasi Komitesi toplantısında Güney Kıbrıslı bir parlamenterin, "Eğer sınır istemiyorsanız niçin Kıbrıs ile Türkiye arasındaki limanları açmıyorsunuz, çünkü biz AB üyesiyiz?" sorusuyla karşılaştı. Davutoğlu, bu soru üzerine Kıbrıs'taki bütün sınırların kalkmasını istediklerini belirterek, "Kıbrıs Rumlarına da bütün Türk limanlarının açılmasına hazırız. Karşılığında istediğimiz tek şey var: Bir Akdenizli olan ve Akdenizli olmak açısından Akdeniz'deki kullanma haklarına sahip olan Kıbrıslı Türklerin de limanlarının Girne'nin, Magosa'nın Ercan Havaalanı'nın açılması... Dünya Kıbrıs Türklerine 3 liman açacak, biz Türkiye'nin bütün limanlarını Kıbrıslı Rumlara açacağız. Buna söz veriyorum.'' çıkışını yaptı. Davutoğlu, Ada'da 26 Mayıs'ta yeniden başlayacak kapsamlı müzakerelerin başarıya ulaşmasının da Rumların tavrına bağlı olduğunu belirtti. KKTC'nin yeni Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun, müzakerelere kalan yerden devam etme sözü verdiğini hatırlatan Bakan, "Dolayısıyla Kıbrıs Rum kesiminde bir siyasi kararlılık olursa barışa ulaşmak çok zor değil. Ama herkesi eşit görerek, kimsenin kimse üzerinde hakkı olduğunu iddia etmeden. O zaman birlikte Kıbrıs'ı bir barış adası, Doğu Akdeniz'i de bir barış havzası haline dönüştürebiliriz.'' diye konuştu.

TÜRKİYE, MASAYI KURAN ülke OLACAK

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Forum İstanbul 2010 etkinliğinde yaptığı konuşmada da limanlar meselesi sebebiyle Türkiye'nin müzakere sürecini tıkayan AB'ye eleştirilerde bulundu. Türkiye'nin yeni bölgesel düzen kurma politikasıyla Avrupa Birliği'nin çatışır durumda olmadığını belirten Davutoğlu, "Avrupa bu bölgelerde etkili olamayacaksa küresel aktör olmayı unutsun. Etkili olacaksa Türkiye'nin düzen kurucu rolünü kendisine bir değer olarak önemli hazine olarak alsın ve bizim de bir an önce vakit geçirmeden üyeliğimizin önünü açsın. AB Güney Kıbrıs'ın kaprisleri mi yoksa Türkiye'nin önerileri mi sorusunu kendine sormak durumunda." dedi. Türkiye'nin aktif dış politikasını anlatan Davutoğlu, "Türkiye artık bölgede yapılacak anlaşmalarda masaya ilişen ülke değil, masayı kuran ve masada söz sahibi olan ülkeler arasında olacak." diye konuştu.

BM 2010 sonunda Kıbrıs'ta çözüme inanıyor

BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Kıbrıs sorununa kalıcı çözüm bulmak için Türk tarafı ile Rumlar arasında süren müzakereleri hızlandırma niyetinde. Rum basınına yansıyan haberlere göre Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi'ne sunduğu altı aylık iyi niyet misyonu raporunda, 2010 yılı sonuna kadar Kıbrıs sorununun çözümü yönünde net mesajlar veriyor. Zaman'a bilgi veren New York'taki diplomatik kaynaklar da raporda Türk tarafının lehine yorumlanacak ifadeler olduğuna dikkat çekiyor. Türk tarafı raporda kesin bir takvim belirtilmesini beklemese de takvime ilişkin bir vurgunun yapılacağını öngörüyor. Çok güçlü ifadelerle olmasa da müzakerelerin ilelebet sürmesinin mümkün olmadığı hatırlatılarak ayak direyen Rum kesimine mesaj verilecek. Türk tarafı bu vurgunun bile çok mühim bir gelişme olacağını düşünüyor. Kaynaklar, Doğrudan Ticaret Tüzüğü'nün Avrupa Parlamentosu gündemine alınmasının da tesadüfi olmadığının altını çizerek tüm bunların aynı resim içerisinde değerlendirilmesinin doğru olacağını aktarıyor.

Zaman