Risale Haber-Haber Merkezi

Şerif Mardin'in Bediüzzaman Said Nursi hakkında kitap yazacağını öğrenen Necmettin Şahiner, Cemil Meriç'e endişelerini anlatınca, Meriç, "Şerif Mardin, namuslu bir sosyologdur!” cevabını verdiği ortaya çıktı.

Edebiyatçı-yazar Mehmet Nuri Yardım, "Şerif Mardin'i, Bâbıâli'de çalıştığım gazetede görürdüm. Daha ziyade Necmeddin Şahiner ile birlikteydi" dedi ve Milat gazetesindeki köşesinde diyalogları aktardı:

Bu yeni çalışma da, mazidekiler gibi bir iftiraname, bir hezeyanname olmasın!

"Şahiner, Bediüzzaman'ın biyografisini yazmıştı. Mardin de Said Nursi hakkında sosyolojik bir kitap kaleme alıyordu. Şahiner o görüşmelerini Son Şahitler kitabına da aldı. Kitabında, ziyaret ettiği Cemil Meriç'ten Şerif Mardin'in Bediüzzaman Said Nursi hakkında kitap hazırladığını öğrenen Şahiner, “Allah korusun hocam! Bu yeni çalışma da, mazidekiler gibi bir iftiraname, bir hezeyanname olmasın!” deyince Cemil Hoca kendisini sıkça ziyaret eden gazeteci dostunu şöyle rahatlatır: “Şerif Mardin, namuslu bir sosyologdur!” 

Mardin: Bambaşka bir âleme girmem gerekiyordu

Mardin, kitabının sadece bir biyografi kitabı olmadığını belirterek, “Bu eser üzerinde altı sene gibi uzun bir zaman boyunca uğraştım.” demektedir. Sosyologumuzun dikkatini ‘tasavvuf tarihi' de çeker ve şöyle der: “Bediüzzaman üzerinde tasavvufî tesirlerin neler olduğunu anlamak için, yine bambaşka bir âleme girmem gerekiyordu. Bütün bunların birleşmesi, bilinmezlerin bilinen hâle gelmesi, getirilmesi işte tam altı sene sürdü.”

Meriç'ten Mardin'e: Said Nursi'de gerçekten incelenmesi gereken bir cevher var

Allah'tan Şerif Mardin'in yolu Cemil Meriç'ten geçer. Bu Ülke'nin yazarı, sosyologumuzu aydınlatır. Mardin'e kulak verelim: “Tabiî bu kitabımın yazılmasında en büyük rol Cemil Meriç'e aitti. Cemil Meriç bana, ‘Bu şahsiyetin derinlemesine incelenmesi, boşuna yapılacak bir iş değildir. Orada gerçekten incelenmesi gereken bir cevher vardır. Eğer meseleyi incelerseniz, bu konuda yanlış bir yola girmezsiniz.' demişti. Bu defa Cemil Meriç Bey'e inanarak, merhumun çok geniş olan bilgisine dayanarak daha büyük bir itimatla meseleye girdim.”