Cenâb-ı Hak mü'minlerin zaferiyle onların ümitlerini ye'se çevirmiştir

Cenâb-ı Hak mü'minlerin zaferiyle onların ümitlerini ye'se çevirmiştir

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Beşinci cümleyi teşkil eden ﴾ فَزَادَهُمُ اللهُ مَرَضًا 1 ﴿ 'nin, makabliyle vech-i irtibatı ile eczası arasındaki cihet-i intizama gelince: Evet, vakta ki münafıklar yaptıkları amelden bir maraz olduğu kanaatiyle içtinap etmediler, bilâkis o amellerini istihsan ederek o marazın fazlaca talebinde bulundular; Cenâb-ı Hak da talepleri üzerine onların marazlarını arttırdı.

S - فَزَادَ 2'deki ف makablinin mabadine sebep olduğunu ifade eder. Halbuki buradaki marazın vücudu, marazın ziyadesine sebep değildir.

C - Vakta ki, onlar marazlarını teşhis edip tedavisi talebinde bulunmadılar; sanki, ihmallik yüzünden ziyadesini talep etmişlerdir. Cenâb-ı Hak da mü'minlerin zaferiyle onların ümitlerini ye'se çevirmiştir ve Müslümanların galebesiyle onların husumetlerini haset ve kine kalb etmiştir. Sonra da onların maruz kaldıkları o yeis ve kinden doğan korku, za'fiyet ve zillet emrazlarını onların kalblerine istilâ ettirmekle marazlarını ziyadeleştirdi.

S - Kur'ân-ı Kerimin bu cümlede maraz kelimesini mef'ul değil, temyiz şeklinde kullanması neye işarettir?

C - Münafıkların batınî ve kalbî olan marazları, sanki zahire çıkmış ve bütün amellerine ve fiillerine sirayet etmekle, onların vücutları tamamıyla maraz kesilmiş olduğunu ifade etmek için, مَرَضًا 3 kelimesi, temyiz olarak kullanılmıştır. Evet, مَرَضًا kelimesi mef'ul olduğu takdirde bu mânâyı ifade etmez. Çünkü o vakit ziyadelik, yalnız maraza taallûk eder.

Dipnot-1: "Allah onların hastalıklarını artırdı." Bakara Sûresi, 2:10.
Dipnot-2: Artırdı.
Dipnot-3: Bir hastalık.

Bediüzzaman Said Nursi
İşârâtü'l-İ'câz