Baki ÇİMİÇ
Cerbezenin mahiyeti ve korunma yolları
Cerbeze; Aldatıcı sözlerle kurnazlık yapmaktır. İkna edici konuşma halidir. Güzel ve aldatıcı konuşma becerikliliği ve haklı, haksız sözlerle hakikati gizlemektir. Sosyal hayatta çokça karşılaştığımız bir fiil olarak özelikle ölçüsüz ve dengesiz söz kurnazlılığıdır. Hakkı batıl, batılı hak görmeye kadar insanı götüren bir kayma ve kırılmadır. Kuvve-i akliyenin ifrat mertebesidir. Bütün kötülükleri görüp, hiç bir iyiliği görmeme durumudur. Haseneleri örterek seyyielere tebdil etme basiretsizliğidir. Böyle bir zulümden sakınmak ve kuvve-i akliyenin hikmet duruşunda yerimizi almak mecburiyetindeyiz. Öncelikle cerbezeyi tanıyalım.
Cerbezenin Mahiyeti
Kuvve-i akliyenin İfrat mertebesi cerbezedir ki, hakkı bâtıl, bâtılı hak suretinde gösterecek kadar aldatıcı bir zekâya malik olur.
Müteferrik büyük işlerde yalnız kusurları görmek cerbezeliktir; aldanır ve aldatır.
Cerbezenin şe'ni, bir seyyieyi sümbüllendirerek hasenata galip etmektir.
Şu cerbezenin tavr-ı acîbi, zaman ve mekânda müteferrik şeyleri toplar, bir yapar. O siyah perde ile herşeyi temaşa eder. Hakikaten, cerbeze, envaiyle garaibin makinesidir.
Hem de cerbeze ile, insan adalet yaparken zulme düşüyor. Zirâ insan kusursuz olmaz.
Fakat uzun zamanda ve efrad-ı kesîre içinde ve tahallül-ü mehasinle tâdil olunan müteferrik kusurları cerbeze ile cem edip bir zaman-ı vahidde bir şahs-ı vahidden sudurunu tevehhüm ederek şedid cezaya müstehak görür. Halbuki bu tarz, bir zulm-ü şedîddir.
Hem de büyük işlerde yalnız kusurları gören, cerbezelik ile aldanır veya aldatır.
Cerbezeli nazar müteferrik kusuratı toplar.
Nazar-ı tenkitle, bir cerbeze ile, binler mehasin içinde, nazarlarında hatîat tevehhüm edilen on beş-yirmi nokta ile bütün o mehasini setrettirecek ve hükümden iskat edecek ve yalnız o, on beş-yirmi nokta ona hedef-i maksud olduğunu ithamkârâne ileri süren garazkâr mücbirlerin ve vehhamların...
En müthiş maraz ve musibetimiz, cerbeze ve gurura istinad eden tenkittir. Tenkidi eğer insaf işletirse, hakikati rendeçler. Eğer gurur istihdam etse, tahrip eder, parçalar. (Risale-i Nurlardan)
Önce cerbeze nerede başlıyor ona bakalım. Cerbeze istikametten kayma halidir. Yani insana Yüce Allah tarafından dercedilen sınırsız duygular olup bu duygulara fıtri olarak sınır konulmamıştır. Ancak peygamberler ve dinlerle bu duygulara sınırlar çizilmiştir. Çünkü bu dünya imtihan yeridir. Din bir imtihandır. Akla kapı açar ihtiyarı elden almaz.
Bu nedenle de insanda hükmeden duygulardan kuvve-i akliye duygusunun ifrat mertebesi olan veya vasat mertebesi olan hikmetten aşırıya kayma hali olan cerbeze bir zulüm halidir. Daha çok akli melekelerde cereyan eden bir kayma durumudur. En çok görülen vasıfları ise daha çok insanların kusurlarına yoğunlaşır ve iyilikleri nazara almaz. Cerbeze halindeki kişi aldatıcı bir zekâya sahip olduğu için insanlardan sudur eden kusurları bir anda nazarlara sunarak diğer insanları aldatmaya ve onların pozitif duygularını boşaltmaya çalışır. Cerbezeli kişi müspetleri nazara almaz ve kusurlarla müspet iyilikleri de örter. İşte bu hal bir zulüm halidir ki cerbezeli insanlar müspet hareket edemezler.
Cerbezeden Nasıl Korunuruz?
Kuvve-i akliyenin Vasat mertebesi ise hikmettir ki, hakkı hak bilir, imtisal eder; bâtılı bâtıl bilir, içtinap eder. Bu mertebeye uyarak.
Zirâ insan kusursuz olmaz. O zaman insanların kusur işleyeceğini bilerek kusurlardan önce iyiliklere yönelmek.
Cerbezenin bir zulm-ü şedîd olduğunu bilerek ondan yılandan kaçar gibi kaçmak.
Büyük işlerde yalnız kusurları görmemek, eğer görürse cerbezelik ile aldanır veya aldatır sırrı gereğince ondan kaçmak.
Hakikatın tahavvül etmez ve hakikatın hak olduğunu bilmek.
Milletin uyanmış olduğunu bilmek; mugalâta ve cerbeze ile iğfal olunsa da(kandırılsa da) devam etmeyeceğini bilmek.
Hakikat telâkki olunan hayalin ömrünün kısa olduğunu bilmek.
Bir gün mutlaka hakikatin meydana çıkacağına inanmak.
En müthiş maraz ve musibetimiz, cerbeze ve gurura istinad eden tenkittir. Tenkidi eğer insaf işletirse, hakikati rendeçler (parlatır). Eğer gurur istihdam etse, tahrip eder, parçalar olduğunu bilmek.
Zira hakikat-bin göz aldanmaz; hakperest kalb aldatmaz sırrınca aldanmaz bir göz ve hakperest ve aldatmaz bir kalb için Kur'ana,sünnet-i peygamberiye (asm) ve Onların hakiki bir tefsiri ve manevi bir dersi olan Risale-i Nurlara sarılmak.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.