Uz. Dr. Ercan Tutak'ın yazısı:
 
Bebek ve çocuk bakımında kışın en çok dikkat edilmesi gereken konular; beslenme şekilleri, dışarı çıkarken ne şekilde giyinmeleri ve hastalıklara karşı nasıl korunmaları gerektiğidir. Kışın daha çok gribal enfeksiyonlar ve nezle vakaları görülür. 
 
Genellikle bu ikisi karıştırılıyor. Gribal enfeksiyonlarda; yüksek ateş, halsizlik, genel durum bozukluğu görülür. Çocuklarda ise kusma, karın ağrısı ve iştahsızlık ön plandadır. Aynı zamanda öksürük, burun akıntısı vardır ve bebekte bu durumu daha ağırdır. Nezlede ise hapşırık ve burun akıntısı vardır, yüksek ateş yoktur. Bebeğin durumu çok kötü değildir.

Grip aşısı olan çocuk nezle olabilir

Grip aşısı 6 aydan büyük çocuklara önerilir. Kreşe ya da okula giden çocuklara mutlaka yapılmalı. Grip aşısı olduktan sonra çoğu ailenin şikayet ettiği şey, 'Çocuğum aşı olduktan sonra da grip oldu' şeklindedir. Oysaki grip değil, nezle olur. İkisi birbirine karıştırılır. Nezlenin bir aşısı yoktur, binlerce çeşit virüs nezleye sebep olabilir. Fakat grip aşısı en sık rastlanan 10 virüs tipine karşı çocuğu o yıl koruyabilir. Yüksek koruyuculuğu vardır.

Soğuk algınlığından korunmak için

Çocukları gripten korumanın en önemli yolu el temizliğidir. Grip virüsü, aksırık ve öksürükle dışarıya atılır. Havada asılı kalan bu virüs damlacıkları diğer insanlara bulaşır. Bu damlacıklar genelde öksüren kişinin eliyle ağzını kapatması sonucu eline bulaşır. Dolayısıyla da virüsler dokunma ya da yediği bir şeyi paylaşma sonucu geçer. Bu açıdan değerlendirdiğimizde çocuğunuzu kalabalık ortamlarda bulundurmayın. Tabii okul ve kreşe gitmek zorunda olan çocuklar için en önemli ve dikkat edilmesi gereken nokta el temizliğidir.

İnce giysileri kat kat giydirin

Peki çocuklarımızı sokağa çıkarmadan önce nasıl giydirmelisiniz? Tek kat ve kalın bir giysi yerine, ince birkaç kat giysi soğuk havaya karşı çocuğunuzu daha iyi korur. Örneğin atletin üzerine kazak giydirmek, daha fazla terlemeye yol açar. Ortamdaki ısı değişimine göre, üstünden ince olan şeylerin çıkarılması daha doğrudur. Kışın çok abartılı giydirilip, terlemesi, sonra da soğuğa ve rüzgara maruz kalması, çocuğun direncinin kırılmasına ve o ortamda yaşayan virüslerin boğaza daha kolay yerleşmesine neden olur.

Bağışıklık sistemi güçlü olmayan çocuklara dikkat edilmeli

Kış aylarında özellikle bağışıklık sistemi yeterli olmayan 1-2 yaşından küçük çocuklar, prematüreler, alerjik bünyesi olanlar, astımlılar, kronik karaciğer hastaları, böbrek yetmezliği, diyaliz tedavisi görenler, lösemi, kanser tedavisi gören, HIV taşıyan, alerjik bronşit, doğuştan kalp hastalığı olan çocuklara çok daha fazla dikkat edilmesi gerekir. Çünkü bu tür gribal enfeksiyonlar tedavi görenleri daha fazla etkiler.

Tenefüslere dikkat!

Okul çağındaki çocuklarda en çok rastlanan ve hasta olmalarına sebep olan şey, tenefüstür. Okulun içerisi sıcakken aşırı giydirilmiş ve bu yüzden terleyen çocuklar dışarıya böyle çıkınca daha kolay hasta olurlar.

'Aman üşütür' diye çocuğu hiç dışarı çıkartmamak olmaz

'Çocuğum aman hasta olmasın' diye düşünüp çocuğunuzu evin içine hapsetmek, hiç dışarıya çıkarmamak, üşüyeceğini düşünüp kapı-pencere açmamak yanlıştır. Uygun giydirildiği takdirde açık hava daha iyidir. Çocuğun, virüs taşıyan kişilerle aynı ortamın paylaşması, daha çok hasta olmasına sebep olabilir. Bulunulan ortamın düzenli aralıklarla havalandırılmasına dikkat edilmesi gerekiyor.

BESLENME DE ÖZELLİKLE KIŞ AYLARI İÇİN ÖNEMLİ BİR FAKTÖR

Kış aylarında soğuk algınlığına yakalanmamak ve virüslerinin solunum yollarında yerleşmesini ve çoğalmasını önlemek için beslenmede alınan C vitamini çok önemlidir. C vitamini, dokuların, solunum yollarını döşeyen hücrelerin sağlamlığı ve bağışıklığı açısından çok önemlidir. Soğuk algınlığına dirençte sebze meyve ağırlıklı beslenmeye dikkat edilmeli, bol sıvı alınmalıdır. C vitamini daha çok turuçgillerde; portakal, mandalina, kivi, yine sofralarımızdan hiç eksik etmediğimiz soğanda çok yüksek düzeyde bulunmaktadır.
 
Zaman