“Allah'ım, çocuklarımı iyi eğitebilmem için bana yardım et. " Bu dua Hz. Hüseyin’in oğlu İmam Seccad’a aittir.

Günümüzde bu duayı etmeye çok ihtiyacımız var. Bir de eğitim sistemimizden geçen milyonlarca çocuğumuzu düşündüğümüzde duaya olan ihtiyaç daha da artmaktadır.

Çocuklarımızın aldıkları eğitim çoğunlukla dünyaya yöneliktir. Allah’ı tanıtmaya, ahiret hayatını kazanmaya yönelik bir eğitim anlayışından uzağız. Durum böyle olunca nice gençlerimiz Allah’ı tanımamakta, ahiret hayatını akıllarına bile getirmemekte çoğu zamanda inkâra gitmektedirler. Bu durum içler acısıdır. Anne-babaların istemeseler de başlarına gelmektedir bu durum ve bunun sonucunda da büyük acılar yaşamaktadırlar. Burada ince bir noktaya dikkat çekmek istiyorum. Anne-babalar çocuklarını iyi eğitebilmek için dua ediyor olabilirler. Ancak çoğu aile sözlü dualarının yanında fiili dua etmemektedirler. Aile üzerine düşeni yapmadan çocuklarını eğitim sistemine (okul ne kadar iyi olursa olsun- ne kadar iyi eğitim verilirse verilsin çocukların gördükleri materyalist eğitim felsefesi ile işlenmiş olduğundan ahiretten uzak dünya hayatını esas alan eğitim ağırlıktadır.) teslim etmektedirler.

Ailenin, çocukları için yapacakları fiili dua bu durumda çok önemlidir. Çoğumuzun aklına bunu nasıl yapacağız? sorusu gelmiş olabilir. İsterseniz bunu pratiğe dökelim. Her çocuğumuz eve mutlaka ödevle gelir. Aile de ödevlerine yardımcı olmaktadır. İşte bu yardım edişlerde biraz dikkatli olursak bir adım atmış oluruz. Çocuğun ödevlerinde Allah’ın isimlerine ve kâinattaki yansımalarına giden birçok yol vardır. Sadece bakış açımızı değiştirmek yeterli olacaktır. Ödevleri bir külfet olarak değil Allah’a yaklaştırıcı bir fırsat olarak değerlendirmek gerekir. Örneğin beşinci sınıf öğrencisine Fen ve Teknoloji dersinde “Vücudumuzun Bilmecesini Çözelim” konu başlığında verilen bir ödevde Allah’ı tanımaya yönelik birçok yol bulabileceğimiz kesindir. Çocuklarımıza bu tarz ödevleri yaptırırken sadece ödevlerin dilini değiştirmemiz yeterli olacaktır. Çocuklarımıza “Ne kadar da güzel yaratılmış.” dilini öğretmekle en iyi eğitimi vermiş olacağız. Bu şekilde başta zikrettiğimiz duanın kabul olma şartlarının yerine getirdiğimizi de göreceğiz. Bu çok sabır ve devamlılık isteyen bir iştir. Eğitim de zaten sabır isteyen bir iş değil midir? Verdiğimiz örnek sadece küçük bir adım. Bunun ileri boyutunda çevre, medya, eğitim politikaları gibi birçok unsur var. Biz üzerimize düşeni yapmakla mükellefiz. Burada başımdan geçen bir olayı anlatarak yazımı bitirmek istiyorum. 7. sınıfta okuyan bir kız öğrenciden öğretmeni bir resim yapmasını ister. Öğrencimiz resmini bitirir ve öğretmenine gösterir. Öğrencimiz bir ambulans ve etrafındakileri resmetmiştir. Resim güzel olmuştur ama asıl öğretmenin dikkatini çeken resmin güzelliği değildir. Ambulansın üzerindeki ve çevredeki insanların boyundaki işaretlerdir dikkatini çekenler. Ambulansın üstüne ve insanların boynuna haç işareti çizilmiştir. Çocuk izlediği çizgi film ve filmlerde hep bu ayrıntıları gördüğünden dolayı etkilenmiştir. Bunun gibi çoğu örneklere sizler de rastlamışsınızdır. Onun için biz de çocuklarımıza ayrıntılarda Allah’ın sanatlarını göstermeli ve O’nu her fırsatta her yönüyle tanıtmalıyız.