Çocuklara teknoloji ve internet nasıl öğretilmeli?

Çocuklara teknoloji ve internet nasıl öğretilmeli?

Uzmanlar teknolojinin içine doğan çocuklara internetin, akıllı telefonların, tabletlerin nasıl kullanılması gerektiğinin öğretilmesi gerektiğini savunuyorlar. Fakat sert bir dille ve katı kurallar koymak bazı durumlarda olumsuz sonuç verebiliyor.

Çevremde yaşı kaç olursa olsun hemen hemen her çocuğun elinde bir akıllı telefon ya da tablet var. Biz teknolojiyle ve internetle çok geç tanışmış olsak da oğlum bizi çalışırken bilgisayar başında ya da arkadaşlarını cep telefonuyla oyun oynarken, çizgi film izlerken görüyor. Oğlumu teknolojiyle tanıştırmadan önce teknolojinin faydaları ve zararları hakkında kafamda bir sürü soru var. Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde ilk defa düzenlenen Çocuklar İçin Bilişim Zirvesi konuşmacılarıyla konuyu masaya yatırdık.

Cep telefonu kullanma yaşı artık 10’a düştü

Türkiye İstatistik Kurumu’nun araştırmasına göre, ülkemizde 6-15 yaş çocukların yüzde 60.5’i bilgisayar, yüzde 50.8’i internet, yüzde 24.3’ü cep telefonu kullanıyor. Türkiye’de bilgisayar kullanma yaşı 8’e, cep telefonu kullanma yaşı ise 10’a düşmüş durumda. Çocuklarımız çok küçük yaşlardan itibaren teknolojiyi kullanmaya başlıyor.

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Meltem Kora çocuklarımızın teknolojiyi doğru ve yerinde kullanmaları için neler yapmamız gerektiğini şöyle açıklıyor: “2-6 yaş grubunda teknoloji eğitsel oyun biçiminde çocukların bellek, el-göz koordinasyon, problem çözme alanında, dil öğrenme, yazı çalışmaları yapma, ses tanıma gibi pek çok işlevde yararlı olabilir. Ancak okul öncesi dönemde telefon ve sosyal medya kullanımı kesinlikle özendirilmemeli. 6-12 yaş grubu için de eğitsel teknoloji kullanımı önemli. Sosyal medya ve internet kullanımında ise ailelerin ve eğitimcilerin denetim ve düzenlemeler yapmaları gerekiyor. Sosyal paylaşım sitelerinde nelerin paylaşabileceği, kişisel bilgilerin ve resimlerin paylaşılması sınırları, arkadaşlarla konuşma stilleri, küfür kullanımı gibi konuların üzerinde özenle durulması gerekiyor. Akran şiddetinin sanal ortamda devamı, pornografi ve yasa dışı kullanımlarla karşılaşma gibi konular hakkında çocuklarımızı bilgilendirmeli ve uyarmalıyız. Facebook depresyonu, sanal kişilikler, internet dolandırıcılığı, veri ve kimlik hırsızlığı gibi kavramlar hakkında öncelikle ebeveynler bilgi sahibi olmalı.”

Görevlerini aksatıyorsa ortada bir sorun var

Gittiğim her restoranda elinde tablette oyun oynayarak ya da film izleyerek yemek yiyen çocuklar görüyorum. Ne yediklerinin farkındalar ne de çevrelerinde olup bitenlerin. Gözlemlediğim bu çocukların teknolojiyi gereğinden fazla kullanıp kullanmadıklarını merak ediyorum.

Kora “Okul çocuklarına günde en fazla 90 dakika bilgisayar kullanımını öneriyoruz. Uyku saatinden en az bir saat önce çocuğun ekran başından kalkmasını sağlamak gerekiyor. Çocuğunuz eğer oyun oynamak, aileyle vakit geçirmek ya da ders çalışıp uyumak yerine teknoloji kullanımına daha çok zaman harcıyor ve görevlerini aksatıyorsa problem var demektir” diyor.

Yoğun oyun oynama sebebiyle ders çalışamama, uyumama, sınavlarda başarısızlık gibi sorunlardan başlamak üzere internet üzerinden oynanan oyunlarda para kaybetme, online kumar sitelerine girmeye kadar uzanan sorunlar görülebiliyor. Peki ailelerin nelere dikkat etmesi gerekiyor? “Örneğin, bir çocuk oyun siteleri için devamlı para istiyorsa, beklenmedik büyük online harcamalar yapıyorsa, ailenin tanımadığı ve internet üzerinden tanışılan arkadaşların gerek oyun oynamada sanal ortamda, gerek ‘gerçek’ dünyada sayısı ve isimleri sık sık değişiyorsa, riskli durumlar oluşmuş olabilir. Bu durumda ailenin sağduyusu ve denetimi önemli olacaktır” diye açıklıyor Kora.

Günlük saat sınırlaması dışında, bu tarz sorunlar yaşamamak için çocukların oynadığı oyunları ve siteleri de kontrol etmek ve sınırlamak gerekiyor. Çocuğunuzun oynadığı oyunları, izlediği filmleri ve girdiği siteleri takip etmek, oynadığı oyunları oynayıp neden bu oyunu ya da filmi sevdiğini öğrenmek doğru bir iletişim modeli.

Abartılı kurallar çocuğu olumsuz etkileyebiliyor

Zirveye katılan Psikoterapist ve Ebeveyn Danışmanı Iris Steinfeld ise, “Teknolojiyle ilgili sınır koyarken emir vererek konuşmak, yaşına uygun olmayan abartılı kurallar koymak, ceza vermek, yargılamak çocukları olumsuz etkileyebiliyor” diyor: “Onun yerine destekleyici bir yaklaşım benimsemek, şeffaf olmak, sevgimizi göstermek ve olaylara karşı hissettiklerimizi ifade eden ben dilini kullanmak çocuklarımızın özgüven ve temel güven duygularıyla büyümesine yardımcı olacaktır.” 

Aileler ne diyor?

Bilişim Zirvesi kapsamındaki bir araştırmanın sonuçlarına göre; aileler teknoloji kullanımını çocukları için zararlı görmediği gibi, bilişim eğitiminin ilkokulda verilmesini istiyor. Ailelerin yüzde 84.91’i çocuklarının teknoloji eğitimi almasını isterken, yüzde 80.77’si çocuklarını gönderecekleri okulu seçerken bilişim eğitimi verilmesinin seçimlerini olumlu yönde etkileyeceğini belirtiyor.

Yine araştırmaya göre ailelerin yüzde 84.91’i araştırma, yüzde 82.08’i sosyal medya, yüzde 76.42’si gazete okumak için teknolojiden faydalanırken; çocukların yüzde 84.31’i oyun oynamak, yüzde 56.86’sı film izlemek, yüzde 50.98’i ise eğitim amaçlı faydalanıyor.

Özge Altınok - Milliyet

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.