Cuma namazı bitti Said Nursi cemaate seslendi: ‘Kürt Teali Cemiyeti…’
‘Müslüman kardeşlerim, Müslümanlar, Allah aşkına oturun. Size bir şeyler söyleyeceğim. Allah aşkına oturun’ diye bağırıyordu. Şöyle bir baktım Bediüzzaman...
Risale Haber-Haber Merkezi
Hasan Basri Çantay Hocaefendi, Bediüzzaman Said Nursi’nin Fatih Camiinde bir Cuma namazı sonrası cemaate yönelik bağırarak Kürt Teali Cemiyeti’ne üye olduğu iddialarını nasıl yalanladığını anlattı.
HASAN BASRİ ÇANTAY HOCA EFENDİYİ ZİYARET ETTİK
Prof. Dr. İsmail Karaçam, Ömer Özcan’ın, Ağabeyler Anlatıyor kitaplarında yayınlanmak üzere verdiği röportajda o tarihi olayı anlattı.
Sene 1963. Bursa İmam Hatip Okulu’nda Ahmet yayla, Sebahaddin Öztürk ve ben hocayız. Üçümüz de İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü mezunlarıyız. Cemal Külahlı diye çok muhterem elektrik mühendisi bir arkadaşımız vardı. Sonradan Bakan da (Tarım Bakanı) oldu. Cemal Bey bize İngilizce dersi vermeye geliyordu, fahri olarak. Bursa Milliyetçiler Derneği’nin de başkanıydı. Arabası da vardı.
Cemal Bey bir gün bize: “İsmail Bey, Hasan Basri Çantay hoca efendi Balıkesir’de, ona gidelim bir ziyaret edelim, İstanbul İmam Hatip’ten sizin de hocanızdır” dedi. İyi olur dedik ve onun arabasıyla Balıkesir’e gittik. Hasan Basri hoca efendinin evini bulduk ve misafiri olduk. Orada uzunca konuşmalar yaptık. Ben konuşmaların hepsini değil de, Bediüzzaman hazretleriyle ilgili kısmını anlatacağım size.
(Prof. İsmail Karaçam, Bediüzzaman Said Nursi’ye yaptığı üç ziyaretini, intibalarını ve ilgili hatıralarını Ömer Özcan’a anlatırken. 14 Kasım 2015-İstanbul)
HASAN BASRİ ÇANTAY: BEDİÜZZAMAN ALLAH VE İSLAM İÇİN ÇALIŞAN BİR ADAMDIR
Orada Cemal Külahlı Bey, Hasan Basri hoca efendiye bir soru sordu. Dedi ki: “Bediüzzaman hazretlerinin Kürt olduğu, Kürtçülük yaptığı söyleniyor, nasıl tanıyorsunuz bu zatı?”
Hasan Basri Çantay dedi ki: “Bu zat-ı muhteremi ben iyi tanıyorum. Müteaddit defalar kendisiyle oturduk, konuştuk, sohbet ettik. Bu zat Allah ve İslam için çalışan bir adamdır. Bunun kavmiyetçilikle hiçbir ilgisi yoktur. Bunu ben size ispat edeceğim” dedi ve anlatmaya başladı:
BEDİÜZZAMAN FATİH CAMİİ KÜRSÜSÜNE KÜRSÜYE ÇIKTI, AYAKTA KONUŞMAYA BAŞLADI
“Mütareke yılları idi. Cumhuriyet daha kurulmamış, çeşitli milliyete mensup olan Osmanlıdaki bazı ırklar ırkçılık yapıyorlar, bazı Kürtler de Kürtçülük yapıyorlardı. Bunların da bir cemiyeti varmış. Kürt Teali Cemiyeti...
“Bir gün Fatih Camii’ne Cuma namazını kılmaya gittim. Cuma namazını bitirdik, bir adam caminin ortasından kalktı, başladı bağırmaya: ‘Müslüman kardeşlerim, Müslümanlar, Allah aşkına oturun. Size bir şeyler söyleyeceğim. Allah aşkına oturun’ diye bağırıyordu.
Şöyle bir baktım Bediüzzaman... Hemen kürsüye çıktı, ayakta konuşmaya başladı:
"Müslümanlar! Geçen hafta çıkan Kürt Teali Cemiyeti’nin bir gazetesinde benim kendileriyle beraber olduğumu, bundan itibaren kendilerinin bu gazetelerinde yazı yazacağımı ve Kürtçülük davasını takip edeceğimizi, müşterek yazılar yazacağımızı yazdılar. Bu gazeteyi görmüş olabilirsiniz veya görmemiş olabilirsiniz. Allah aşkına, benim bu cemiyetle hiçbir alakam yoktur. Gitmedim, görmedim ve onların bu Kürtçülük davasıyla ilgili hiçbir ilgim yoktur. Benim davam İslam’dır. İslam’dan başka benim davam yoktur. Allah aşkına benim başka imkânım yok, benim bu durumumu kimi görürseniz ona Allah rızası için söyleyin.’ Diye bağırdı. Ve kürsüden indi, gitti.”
Eşhedübillah, ben bunu bizzat Hasan Basri Çantay’dan böyle duydum.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.