Cumhuriyet isim ve görüntüden ibaret kalmasın
Günlük Risale-i Nur dersi...
Orada (Eskişehir Mahkemesinde) benden sordular ki: "Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?"
Ben de dedim: "Yaşlı mahkeme reisinden başka daha siz dünyaya gelmeden ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım ispat eder.
Hülâsası şudur ki: O zaman, şimdiki gibi, hâli bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu. Ben de tanelerini karıncalara veriyordum. Ekmeğimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular, ben dedim: Bu karınca ve arı milletleri cumhuriyetçidirler. Cumhuriyetperverliklerine hürmeten, taneleri karıncalara veriyorum."
Sonra dediler: "Sen Selef-i Salihîne muhalefet ediyorsun."
Cevaben diyordum: "Hulefâ-i Râşidîn; hem halife, hem reisicumhur idiler. Sıddîk-ı Ekber (r.a.) Aşere-i Mübeşşereye ve Sahabe-i Kirama elbette reisicumhur hükmünde idi. Fakat mânâsız isim ve resim değil, belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer'iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler."
İşte, ey müdde-i umumî ve mahkeme âzâları, elli seneden beri bende olan bir fikrin aksiyle beni itham ediyorsunuz. Eğer lâik cumhuriyet soruyorsanız, ben biliyorum ki, lâik mânâsı, bîtaraf kalmak, yani hürriyet-i vicdan düsturuyla, dinsizlere ve sefahetçilere ilişmediği gibi dindarlara ve takvâcılara da ilişmez bir hükûmet telâkki ederim. (Şualar. s, 317-318)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK:
TARİHÇE-İ HAYAT : Bir şeyin veya bir insanın doğumundan ölümüne kadar başından geçen şeyler, biyografi.
HÜLASA : Özet.
HALİ : Tenhâ. Boş. Sahipsiz. Issız.
İNZİVÂ : Yalnız başına bir yere çekilip, dünya işleriyle uğraşmamak.
CUMHÛRİYETPERVER : Cumhuriyeti seven. Cumhuriyetçi.
SELEF-İ SÂLİHÎN : Ehl-i Sünnet ve Cemaatin ilk rehberleri, İslâmın ilk dönemlerinin sâlih insanları.
HULEFÂ-YI RÂŞİDİN : Kur\'ân hakikatlerinden taviz vermeyen, dört büyük halife.
REİS-İ CUMHUR : Cumhurbaşkanı.
SIDDÎK-I EKBER : Doğruluktan aslâ tâviz vermeyen ve inandıklarını harfiyen yaşayan en büyük insan.; Hz. Ebû Bekir\'in lâkabı.
AŞERE-İ MÜBEŞŞERE : Peygamberimiz(a.s.m)tarafından hayatta iken cennetle müjdelenen on sahabi.(Hz.Ebû Bekir bin Ebî Kuhâfe; Hz. Ömer bin-il-Hattâb;Hz. Osman Bin Affân; Hz. Ali Bin Ebî Tâlib; Hz. Talha bin Ubeyd-illâh; Hz. Zübeyr bin-il-Avvâm; Abdurrahman bin Avf; Ebû Ubeyde bin-il-Cerrah; Said bin Zeyd; Sa\'d bin Ebî Vakkas)
SAHÂBE-İ KİRÂM : Cömert ve şeref sahibi Sahabeler.
HAKİKAT-İ ADÂLET : Adaletin hakikati, gerçeği.
HÜRRİYET-İ ŞER\'Î : İslamın, şeriatın tarif ettiği hürriyet.
MÂNÂ-İ DİNDAR : Dindar mânâsında.
MÜDDE-İ UMÛMİ : Savcı.
AZA: Üye
İTHAM : Suçlama.
BÎTARAF : Tarafsız.
HÜRRİYET-İ VİCDAN : Vicdan hürriyeti.
DÜSTUR : Kaide, prensip, ölçü, ayar.
SEFÂHET : Zevk, eğlence ve yasak şeylere düşkünlük.
TAKVÂ : Bütün günahlardan kendini korumak; dinin yasak ettiği şeylerden kaçınmak.