Banu Avar, Said Nursi'ye niye iftira atıyor? Papayı İslam'a davet etmek suç mu?
Gazeteci-Yazar Banu Avar, daha önce defalarca açıklanmasına, izah edilmesine rağmen Said Nursi'ye yine aynı iftirayı attı.
Ahmet Bilgi-RİSALEHABER
Banu Avar, Said Nursi'nin Allah'ın tek, Hz. Muhammed'in (asm) son peygamber olduğunu anlatan ve yeni delillerle ispat eden kitaplarını Vatikan'a göndermesini çarpıttı.
"Papa’nın şefaatine sığınanlar!" şeklinde çirkin ve yalan bir ifade kullanan Banu Avar, bile bile bu çarpıtmayı yaptı.
Gazeteci, araştırmacı olmasına rağmen yanlış bilgi veren Banu Avar bunu neden yapıyor? Onun gibi birine "cehalet" suçlaması yöneltmek fazla saflık olur. Peki bir insan bile bile neden yalan söyler? Gerçekleri niye çarpıtır? Ne sebeple iftira atma ihtiyacı hisseder?
"BABA, OĞLU, KUTSAL RUH" ŞEKLİNDEKİ ALLAH İNANCI YANLIŞ
Said Nursi Vatikan'a, Papaya mektup değil, gönderdiği kitap ile ne yapmak istedi? Bu sorunun cevabını Banu Avar ve benzerleri için tekrar hatırlatıyoruz:
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, Hıristiyanların "baba, oğlu, kutsal ruh" şeklindeki Allah inancının yanlış olduğunu, Allah'ın tek ve ortağının olmadığını, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (asm) son peygamber olduğunu ispat eden Zülfikar adlı eseriyle tebliğ vazifesini yerine getirmişti.
ZÜLFİKAR'DA NE VAR?
Risâle-i Nur’un çeşitli yerlerinde Zülfikâr-ı Mucizât, Zülfikar Mecmuası, Zülfikar-ı Mucizât-ı Kur’âniye Mecmuası gibi isimlerle anılır. Pek çok yerde ise Asâ-yı Mûsâ isimli risâleyle zikredilir ve her iki Risâlenin iman hakikatlerini ispat konusundaki önemi hatırlatılır.
Başta Kur’an-ı Kerim’in pek çok açıdan mu’cize oluşunun ele alındığı 25. Söz ve Hz. Peygamber’in (a.s.m.) peygamberliğini ispat eden 19. Mektup Risâleleri olmak üzere, aynı çerçevede Risâle-i Nur’un çeşitli yerlerinde yer alan bölümlerin bir araya getirilmesiyle ortaya çıkmıştır. Üstad Bedîüzzaman bu eserinin başında, özellikle hâfızlar ve hocaların Zülfikar’a şiddetle muhtaç olduğunu ifade eder.
Bu eserin Hıristiyan Âleminin bir nevi dini ve ruhani reisi olan Papaya gönderilmesiyle, vahdaniyet-i ilâhiyye, Risâlet-ı Muhammediye Aleyhisselâtü Vesselâm ve Kur’ân’ın kelamullah olduğunu ispat eden bu eser, Peygamber Efenidimizin (asm) sünneti olan tebliği de yapmış oluyordu.
BU BİR İSLAM’A, KUR’AN’A, HATEMU’L-EMBİYAYA ALEYHİSSALATÜ VESSELAMA DAVETTİR
Konu ile ilgili daha önce açıklama yapan yazar Metin Karabaşoğlu'nun sözleri şöyle:
"Bu çirkin propaganda, bu insafsızlık, bu izansızlık, kabul edilebilir bir şey değil. İnsan azıcık bir merak eder, araştırır. Karşında en kuvvetli zamanında en güçlü İslam düşmanına karşı boyun eğmemiş bir insan var. “Papaya mektup yolladı veya bir şey yolladı” diyorlar. Anlamayabilirsin. Bir araştırırsın ondan ve sonra öğrenirsin dersin ki “evet, Bediüzzaman bir iman kahramanı olarak, bir İslam kahramanı olarak, bir İslam kahramanına bir iman mücahidine yakışan şeyi yapmış” dersin. “Kur’an’ın emrettiği şekilde onları, kitabın içeriği itibariyle Kur’an’daki imana davet etmiş dersin” ve de ön yargını, suizannını temizlersin. Ve kendi içinde temizlediğin gibi bir iftira suretinde sağda solda tekrarlamaktan da uzak durursun. Bilakis duyarsan böyle papağan gibi tekrarlayan, “bildiğin gibi değil hak yemeyelim” dersin.
Ama bunun için “husumet fedaisi” olmamak lazım. Bunun için Allah’ın dinine hizmet etmiş bir Müslümanı yere düşürerek kendisinin şeref ve izzet bulacağını zanneden bir pest ahlaktan uzak olmak lazım. İzan ve insaf lazım bunun için.
"Papaya gönderilenle ilgili şey tam bir kara propagandadır, iftiradır. Bediüzzaman açısından gelirsek utanılacak bir şey yoktur. Bediüzzaman Kur’an’ın Müslümanların ehl-i kitapla olan muarefesinde Kur’an’ın Müslümanlardan istediği şeyi yapmıştır. Şerefimizdir Bediüzzaman’ın Zülfikar’ın gönderilmesini istemesi, buna izin vermesi. Bu bir İslam’a davettir. Kur’an’a davettir, hatemu’l-embiyaya aleyhissalatü vesselama davettir. Hiçbir şey yok. Ama anlamayan, anlamak istemeyen bunu iftira şeklinde aslı astarı olmayan şekilde çarpıtan utansın. Ve dünya ahiret hesabından korksun bunun.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.