Daha evvel siz de öyle idiniz de Allah size hidâyeti lûtfetti öyleyse iyi araştırın!

Daha evvel siz de öyle idiniz de Allah size hidâyeti lûtfetti öyleyse iyi araştırın!

Ayet meali

Bismillahirrahmanirrahim

Cenab-ı Hak (c.c), Nisâ Sûresi 94-96. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:

94-Ey îmân edenler! Allah yolunda (cihâd için) sefere çıktığınız zaman, artık iyi araştırın, size selâm veren (veya teslîm olan) bir kimseye, dünya hayâtının geçici menfaatini arzulayarak (onu öldürüp mallarını ganîmet olarak almak için): “Sen mü’min değilsin (veya sana eman yok)!” demeyin! İşte (unutmayın ki) Allah katında birçok ganîmetler vardır. Daha evvel siz de öyle idiniz de Allah size (hidâyeti) lûtfetti; öyleyse iyi araştırın! Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.

95-Mü’minlerden, özür sâhibi olmaksızın (cihaddan geri kalıp evlerinde) oturanlarla, Allah yolunda malları ve canlarıyla cihâd edenler bir olmazlar!(1) Allah, malları ve canlarıyla cihâd edenleri, (velev özürleri sebebiyle olsun) oturanlar üzerine, derece i‘tibârıyla üstün kıldı. Gerçi Allah, hepsine de en güzeli (Cenneti) va‘d etmiştir. Fakat Allah, cihâd edenleri oturanlar üzerine (daha) büyük bir mükâfâtla üstün kıldı.

96-(Onlara Allah) tarafından yüksek dereceler, bir mağfiret ve bir rahmet vardır. Ve Allah, Gafûr (çok bağışlayıcı)dır, Rahîm (çok merhamet edici)dir.

(*) “ ‘Biz zarar vermiyoruz, fakat menfaat vermeğe iktidârımız yok, onun için ma‘zûruz’ diye böyle özür beyân etmeyiniz! Bu özrünüz kabûl değil! Tenbelliğiniz ve ‘Neme lâzım?’ deyip çalışmamanız ve ittihâd-ı İslâm (İslâm birliği) ile, milliyet-i hakīkıye-i İslâmiye (İslâmiyet’in hakīkī milliyeti) ile gayrete gelmediğiniz, sizler için gāyet büyük bir zarar ve bir haksızlıktır.” (Mektûbât, Hutbe-i Şâmiye, 420)