Denk olmayan kızla erkeğin evlenmesine aileler itiraz ederse, nikah geçerli olur mu?
Kızla erkeğin denk olmaması durumunda da nikah yapılabilir. Evlilik akdinde kefâete (denkliğe) itibar lüzum (bağlayıcılık) şartıdır.
Kızla erkeğin denk olmaması durumunda da nikah yapılabilir. Evlilik akdinde kefâete (denkliğe) itibar lüzum (bağlayıcılık) şartıdır. Kadın kendisine denk olmayan erkekle evlendiğinde, akit sahih olmakla birlikte velilerin evliliğe itiraz ve fesih hakları vardır. Bu haklarını kullanmadıklarında akit lüzum ifade eder (bağlayıcı hale gelir)
Kefâet (denklik) kadın ve velîlerin hakkıdır. Âkıl ve bâliğa olmuş bir kadın, kendine denk bir erkekle evlenebilir. Bu durumda velinin itiraz ve fesih hakkı yoktur. Velî, kadını denk olmayan birisiyle evlendirmesi durumunda kadının itiraz ve fesih hakkı vardır. Bu konuda ittifak vardır. Fesih hakkı asabeden olan velilere aittir. Kadının hamileliği açıkça ortaya çıkmadıkça evliliği sona erdirebilirler. Velîlerin birden fazla olması durumunda Ebû Hanîfe ve imam Muhammed'e göre bir kısmının evliliğe rızası diğerlerinin fesih hakkını düşürür. Onlara göre bu bir haktır ve bölünemez.
Maliki, Şafii, Hanbelîler ve Hanefilerden Ebû Yusuf ve Züfer'e göre ise, eşit seviyedeki velîlerin herbirinin ayrı ayrı fesih hakları vardır. Birisinin kefâet konusundaki hakkını düşürmesi diğerîninkini düşürmez. Yine çoğunluğa göre kefâet erkeklerin kadınlara denkliği konusunda aranır ve akdin başlangıcına ait bir konudur. Evlendikten sonra kefâetin bozulması akde zarar vermez.
Ayrıca kadın emsal mehrinden az bir mehirle evlenmişse velî hâkime başvurarak, bu evliliği feshettirebilir. Ancak nikâh mehrin eksik olmasıyla sakatlanmışsa, Ebû Hanîfe'ye göre, önce erkekten mehir tamamlaması istenir. Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre ise, eksik mehirden dolayı velilerin itiraza ve nikâhı feshe hakları yoktur. Çünkü mehrin on dirhemden fazla miktarı kadının hakkı olduğundan, bunun üzerinde dilediği şekilde tasarruf edebilir.
Kefâetin yokluğu sebebiyle karı kocayı ayırmak hâkimin hükmü ile olur ve vukubulan fesih, talâktan sayılmaz.
Sonuç olarak, evlilikte İslâmî şuurdan yoksun velilerin, özellikle kadın üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmayı ve kadını korumayı amaçlayan denklik meselesi, evlenilecek kadını seçmede önemini kaybeder. Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur:
"Kadın dört şey için nikâh edilir; malı, aile şerefi, güzelliği ve dindarlığı için. Ey eli toprak olası insanoğlu, sen dindar ve ahlâkı güzel olanını tercih et." (Buhârî, Nikâh, 15; Ebû Dâvud, 2; Nesâî, Nikâh, 13; İbn Mâce, Nikâh, 6; Dârimî, Nikâh, 4; Mâlik, Muvatta', Nikâh, 21; Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 428).
Burada, kadın bakımından "dindarlık ve ahlâk güzelliği"ne dikkatin çekilmesi, diğer vasıfların aranmayacağı anlamına gelmez. Ancak mü'minlerin evliliklerinde ilk aranacak vasfın bu olduğunu ifade eder. (bk. Şamiş İA., KEFEÂT md.)
Sorularla İslamiyet
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.