Emir Fatih KARAŞAHAN
Deprem sadece ilahi ikaz mıdır?
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz
Yunus Emre
23 Ekim Pazar günü düştü haber ekranıma. ‘Van’da 6.6 şiddetinde deprem’(7.2) Medyada çalışmanın en zor olduğu günlerdir bugünler. Bir yerde çatışma varsa önce bizim haberimiz olur. Ölenler, kurtulanlar, şehitler hepsi bir bir düşer ekrana teker teker hikayeleriyle birlikte… Kiminin nişanlısı vardır, kiminin bebeği. Kimi kazak ister anasından, kimi helallik… Okuyucular bu haberleri okuyana kadar önce biz yaşarız o acıyı…
***
Ben ana baba olmayı ailemden gördüğüm kadarıyla bilirim. Ne bir eşim var, ne de çocuğum. Ama baba olmanın, eş olmanın ne demek olduğunu bir kere daha gördüm Pazar günü… Elinde telefon, sağa sola koşturan, bir yandan ağlayan bir yandan yardım isteyen bir baba. “İçerde eşim var, 4 aylık kızım var” diye hıçkıra hıçkıra ağlıyor.
***
Ekrana bir anda düşen onlarca haber arasında takip ederiz hikayeleri. Yunus’u, Mehmet’i Kuran Kursu’nu, AKUT’u, kurtarma ekiplerini, yola çıkan yardımları vs.
***
Bir baba düşünün enkazında altında 7 kızının 5’i ve eşi vefat etmiş, 2’si yaralı… Göz yaşları içinde “ben onları gelin edecektim” diyor.
***
Sonra liseden arkadaşınız, yaşıtınız, 3 Aylık evli Özgür’ün eşiyle beraber vefat ettiğini, vatan evlatlarına ders vermek için Türkiye’nin bir ucundan bir ucuna giden öğretmen, o mutlu insanın enkaz altında kaldığını soğuk bir bilgisayar ekranından okur, şok olursunuz…
***
Sonra o feryat figan sağa sola koşturan babanın 24 saat sonra sevdiklerinin vefatıyla yıkılışını izlersiniz… vs.
***
Şimdi söyleyin ‘Deprem sadece bir ilahi ikaz mı?’
Deprem rahmet değil mi?
Deprem mucize değil mi?
DEPREM İMTİHAN DEĞİL Mİ?
Allah’ın mahluku olan yeryüzü elbette emr-i ilahi altındadır ve depremin insanlığı ikaz eden yönleri de vardır. Fakat özellikle içinde bulunduğumuz hassas dönemde bu hakikatin kullanılma şekli anlam kaymasına uğramaya ve yanlış anlaşılmaya müsaittir.
‘Deprem ilahi ikaz’ ifadesi Kur’an’dan mülhem ve Risale-i Nur’da da çeşitli yerlerde açıklanarak mahiyeti ve anlamı üzerinde tefekkür ettiğimiz bir tespit. Doğruluğu tartışılmaz. Fakat meselenin ‘ilahi’ boyutunu gündemdeki politik tartışmalara kurban vermemek için sabırlı olmak gerekiyor.
Milletin yüreği yanarken, daha vefat eden bir çok kişinin cenazesi kılınmamışken, hala enkaz altından çıkması ümit edilen insanlar varken ve inşallah çıkacakken, ‘Oh olsun’ der gibi (hele böyle bir konjonktürde) ‘Deprem ilahi ikaz’ cümlesini slogan gibi kullanmak anlamlı mı?
Bir hakikati bile söylemenin yöntemini söylemedi mi Bediüzzaman?
Ya da şöyle sorayım enkaz altında 4 aylık bebeğini kaybeden babanın gözlerinin içine baka baka söyleyecek tek bir cümlelik nefesiniz olsaydı, o adamın omzuna elinizi koyup ne derdiniz?
“-Kardeş ‘deprem ilahi ikaz’” mı?
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.