Nurettin HUYUT
Dershane-i Nuriye
Geçtiğimiz hafta sonu bizim mahallede Nurun bayramı vardı..
İki gün doya doya nurlarla nurcularla hemhal olduk nurlandık, nura gark olduk.
Yeni bir dershane alınmıştı ve nurlara ve Üstadlarına layık bir şekilde dizayn edilmiş, modern bir şekilde döşenmişti.
Üstadın “Nur şâkirdleri, mümkün olduğu kadar, her yerde küçücük birer dershâne-i Nuriye açmak lâzımdır” şeklindeki arzusuna açılan binlerce dershaneden biri olarak yerini almıştı. Gösterişten, lüksten uzak ama güzel ve sade bir şekilde otantik bir hava verilmişti. İşte o dershanenin açılışı yapıldı.
Allah emeği geçenlerden razı olsun.
Mahallemiz Dikmen semtinde Öveçler diye anılan bir bölgede kurulmuş, çok kısa zamanda geliştiğinden kozmopolit denecek bir yapıya sahip her türden insan bulunabilir. Ama ülkenin her yerinde olduğu gibi burada da yeterince dindar insan bulabilirsiniz. Camiler Cuma namazında dolup taşar. Vakit namazlarında da utandırmayacak kadar olgun ve dolgun bir cemaat her zaman bulunur. Ama eski tabirle solcu denen insanların da bol olduğu bir semttir.
O nedenle böyle bir semtte bu kadar güzel bir dershanenin açılması önem arzediyor.
Dediğim gibi hafta sonu Cumartesi- Pazar iki gün öğle namazını müteakip bu dershanenin açılış törenleri yapıldı. Neden iki gün derseniz? Nedeni şu; oraya emeği geçmiş bazı esnafların cumartesi gelemeyeceği düşünülmüş, hem bir defa da yapılırsa mekan kaldırmayacak. O nedenle açılış iki güne yayıldı ve her iki gün de dolup taştı her gün yüze yakın insan, nurun sevdalısı insanlar orayı şenlendirdi. Gelenler içinde eski(mez) nurcular olduğu gibi yeni, yepyeni çiçeği burnunda nurcular da vardı.
Özellikle oraya maddi yardımda bulunmuş veya sözgelişi kanepelerini yapmış, yaparken tanışmış insanlardı bunlar.
Program şu şekilde icra edildi: ilk gün öğlen namazı cemaatle kılındı ve ardından Ömer Tuncay abi ders yaptı. Dualar edildi ve birer pide yanında ayran ile karınlar doyuruldu, arkasından çaylar içildi. Sonra mahallemizin sesiyle okumasıyla müminlerin gönlünde taht kurmuş Hafızı Abdullah Tutar hocamız güzel bir aşir okudu arkasından dua ve temenniler. Kısa bir çay arası ve arkasından ikindi namazı tesbihat ve Ali Çetinkaya’nın nefis dersi… O kadar güzel ve nurani bir hava vardı ki, kimse ayrılmak istemiyordu. Akşam namazına kadar kalan cemaat olduğu gibi birkaç kişi de yatsı namazına kadar kalmıştı. Hulasa nurani bir hava da geçen bir gün…
İkinci gün de aynı tempoda bu defa Said Özdemir abi teşrif etmişlerdi. İlk dersi Muhsin Demirel yapmıştı ama Said abi gelince söz ona bırakıldı o da Risale-i Nurların nasıl basıldığına dair geniş bir açıklama yaptı ve sonrasında okunan aşri şeriften sonra güzel bir dua ile program noktalamış oldu.
Bu açılışın en güzel meyvesi Levent abi idi. Levent abi dindar bir esnaf ders salonunun sedirlerini yapan ve yerleştiren bir arkadaş… Kendisiyle bu vesile ile tanışıldı. Bir kardeşimiz ona Nurlardan bahsedince ilgisini çekmiş ve dikkatle dinlemiş, sorular sormuş bu durum onu hayli etkilemiş “ben de çok eser var, çok kitap okurum ama nedense Risale-i Nur yok, neden ben bu kitapları alıp okumamışım” diye hayıflanmış.
Ve arkası gelmiş ona ilk dersi yapan arkadaş ile diğer arkadaşların ona gösterdikleri sıcak ilgi onu adeta büyülemiş. Sonra açılıştaki yapılan dersler ve oluşturulan muhabbet ortamı onu başka dünyalara götürmüştü. “Ben daha önce bu mahallede oturuyordum, neden evimi götürdüm (Etlik’e taşınmış) keşke götürmemiş olsaydım ben buradaki güzelliği feyzi hiçbir yerde görmedim, alamam, mutlaka yeniden evimi bu mahalleye getirmeliyim” diye de serzenişte bulunuyordu. Bu şekilde ilk defa gelen hayli misafir vardı. İnşallah açılıştan sonra Cuma akşamları (şimdilik daha sonra sayısı artar inşallah) yapılacak derse iştirak ederler.
Oranın en güzel çiçekleri ise çocuklardı her yaştan 30- 40 civarında çocuk hem hizmet ediyor, çay dağıtıyor, hem de ders dinliyorlardı.
Yüzler gülüyordu, hizmet etmenin hazzını herkeste görmek mümkündü. Herkesin dilinde “hayırlı hizmetlere vesile olur inşallah. Amin, Allah adedini çoğaltsın Amin” gibi dualar sürekli yapılıyordu.
Bu açılışın diğer bir meyvesi Hafız Abdullah Tutar hocamız çocuklara Kuran dersi vereceğine dair söz veriyor.
Darısı diğer semtlerin ve mahallelerin başına diyelim.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.