Diş bakımında sınıfta kaldık
Araştırmalar, Türk toplumunda çürük görülme oranının yüzde 90'ların üzerinde olduğunu ortaya koyuyor.
Anadolu Sağlık Merkezi ağız ve diş sağlığı uzmanı Doç. Dr. Şule Çıldır, araştırmaların, Türk toplumunda çürük görülme oranının yüzde 90'ların üzerinde olduğunu ortaya koyduğunu bildirdi.
Doç. Dr. Çıldır, Ağız ve Diş Sağlığı Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, son 10 yıl içerisinde Türkiye'nin, bilimsel ve modern diş hekimliği uygulamalarının yapıldığı sayılı ülkeler arasında yer almasına rağmen toplum olarak yeterli ağız ve diş sağlığı düzeyine henüz kavuşulamadığını kaydetti. Çıldır, araştırmalara göre, Türk toplumunda çürük görülme oranının yüzde 90'ların üzerinde olduğunu ifade etti.
Diş çürüğünün yanı sıra diş eti hastalıklarının da sıklıkla görüldüğü Türkiye'de, araştırmaların, nüfusun yüzde 66'sının son iki yıldır, herhangi bir diş hekimine kontrole gitmediğini, düzenli olarak diş hekimine gidenlerin oranının ise sadece yüzde 11 olduğunu ortaya koyduğunu aktaran Çıldır, ağız ve diş sağlığının, genel sağlığın önemli bir parçası ve onu korumanın tedavi ettirmekten çok daha kolay ve ekonomik olduğunu vurguladı.
Doç. Dr. Çıldır, ağız içi bakım ürünleri alanında piyasada cazip görünen pek çok ürün bulunduğunu, bu ürünlerin arasından seçim yapmadan önce diş hekimine danışılması gerektiğini ifade ederken, en iyi diş macunu ve fırçanın kişinin ağzının durumuna göre değiştiğini kaydetti.
Bir diş fırçasının kullanım süresinin en fazla 2-3 ay olması gerektiğini vurgulayan Çıldır, bir diş fırçasının bozulduğunun, kıl demetlerinin birbirinden ayrılması, dağılması ve eğilmesinden anlaşılacağını belirtti.
Şule Çıldır, en doğru diş fırçalama tekniğini şöyle anlattı:
''Fırça 45 derecelik bir açıyla dişe yaklaştırılmalı ve dişler yatay olarak ileri-geri hareketlerle fırçalanmalıdır. Arkasından, diş etinden aşağıya doğru bir süpürme hareketiyle işlem tamamlanır. Dişlerin iç yüzeyleri, özellikle ön bölgeler dar olduğundan dik olarak fırçalanmalıdır. Bakteri plağı ve yiyecek artıklarının yoğun olduğu dişlerin arka yüzleri, arka dişler ve dil de temizlenmelidir. Dişleri aşındıracak kadar büyük bir kuvvetle diş fırçalamaktan kaçınılmalı ve dişler yumuşak hareketlerle fırçalanmalıdır.
Diş fırçalama sırasında yapılması gereken diğer bir işlem de diş etlerinin fırçalanmasıdır. Fırçalama sırasında diş etlerinde kanama olsa da fırçalamaya ara verilmemeli ve doğru bir teknikle fırçalamaya devam edilmelidir. Bu sayede diş etinde, yanlış fırçalamaya bağlı olarak gelişen ödem birkaç gün içerisinde iyileşir ve kanama da kendiliğinden geçer.''
Doç. Dr. Çıldır, diş ipi kullanımının da diş temizliğinde çok önemli bir yer tuttuğunu belirtti.
Rotahaber