Geçenlerde bir diş hekimi, dişin içinde bulunduğu yuvada bazı liflere bağlı olduğunu, bu liflerin çiğneme sırasında diş üzerinde yapılan basıncın yalnız kök uçlarında toplanmayıp, daha büyük bir yüzeye dağılmasını sağladığını, aksi takdirde kök ucunun yaptığı basıncın, dişin bulunduğu yuvanın dibinde tahribata sebep olacağını anlatıyordu.

YÜCE BİR SANATKÂR

Ayrıca malumunuz üst dişin eğrisi ve dizimi, alt dişin eğrisine nispeten daha büyüktür. Bunun için dişler kapandığı zaman üst dişlerin eğrisi, alt dişlerin eğrisini her taraftan biraz aşarlar. Bu ise çiğneme için çok elverişli bir durum meydana getirir.

Acaba bu nasıl olmuştur? Burada yüce bir sanatkârın maharetli parmakları kendisini hissettirmekte değil midir?

Bugün