Diyanet de Ayasofya'yı es geçti!
Diyanetin de müze olarak kullanılan Ayasofya Camii'nin ibadete açılması konusuna girmemesi dikkat çekti
Risale Haber-Haber Merkezi
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın Akdamar Kilisesi ve Sümela Manastırı’nda ibadete izin vermesine Diyanet’ten destek geldi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, “Farklı din mensupları inançlarının gereğine göre ibadetini yapabilmeli, kiliseleri varsa kiliseler ibadete, ayine açık olmalı. Bunlar tabii haklarıdır” dedi.
Kilise ve Manastırların ibadete açılması takdirle karşılanırken aynı tutumun Ayasofa için neden sergilenmediği sorusu hâlâ cevaplanmadı. Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu'nun da yıllardır müze olarak kullanılan Ayasofya Camii'nin ibadete açılması konusuna girmemesi dikkat çekti.
DİNİ EĞİTİM VEREBİLMELİLER
Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, Türkiye’deki dini azınlıkların kendisini ikinci sınıf vatandaş olarak hissetmemesi gerektiğini belirterek, kendi dinlerine göre ibadetlerini yerine getirebilmelerinin ve kendi dini eğitimlerini verebilmelerinin önemini vurguladı.
CAMİLER DE YENİLENMELİ
Dini azınlıklara, ibadet ihtiyaçlarına uygun mekanların tahsis edilmesi gerektiğini dile getiren Ali Bardakoğlu, “Farklı din mensupları inançlarının gereğine göre ibadetini yapabilmeli, kiliseleri varsa kiliseler ibadete, ayine açık olmalı. Bunlar tabii haklarıdır’’ diye konuştu. İbadet özgürlüğünün Avrupa’da ve Balkanlar’daki Müslümanlar için de sağlanması gerektiğine işaret eden Bardakoğlu, şunları kaydetti: “Avrupa’da, Balkanlar’da da Müslümanların camileri eşit derecede saygı görsün, korunsun.
YUNANİSTAN VE İSPANYA
Tahrip olmuşsa onaralım. İspanya için de Yunanistan için de geçerli. Biz nasıl Anadolu’da bugüne kadar kiliseleri ve diğer dinlerin mabetlerini korumuşsak, gönlümüz ister ki aynı şekilde Yunanistan’da, Rodos’ta, Atina’da Müslümanların mabetleri korunmuş olsun, korusun. İsteyen kendi dinine göre ibadetini özgürce yerine getirsin, kendi dininin gereklerine göre davranabilsin.”
DİN GÜVENLİK RİSKİ DEĞİLDİR
Son yıllarda dinlere özgürlük ve özgüven çerçevesinden değil, güvenlik çerçevesinden bakılmaya başlandığına dikkati çeken Bardakoğlu, “Dinlerimizi hep olumsuzlukların kaynağı ve mutlaka güvenlik tedbirleri alınması gereken bir risk alanı olarak görmek yerine özgürlük, özgüven bireysel ve toplumsal huzur imkanı olarak görmeli ve o yönünü geliştirmeliyiz’’ diye konuştu.
Star-RisaleHaber
İLGİLİ HABERLER: