Diziler şiddeti makul hale getiriyor
KAD-BİR, sayıları giderek artan ve birbirlerinin kopyası gibi dizilerin, toplumu ayakta tutan değerlerle her geçen gün daha da çeliştiğini, onları tahrip ederek, ahlaken yozlaşma ve sosyolojik dejenerasyona neden olduğunu bildirdi.
Türkiye Kadınlar Kültür ve Dayanışma Birliği Derneği (KAD-BİR), ülke genelinde 200 sivil toplum kuruluşunun desteklediği, gençli̇k di̇zi̇leri̇ni̇n ai̇leler ve gençler üzeri̇ndeki̇ olumsuz etki̇leri̇ konusunda hazırladığı bildiri 11 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı.
Bildiriyi okuyan Mutlu Yuva Mutlu Yaşam Derneği idarecilerinden Mukadder Bahadır, küresel dünyanın teknolojik etkileri kapsamında sözde modernite öykünmelerinin gelişmekte olan ülkeleri ciddi ölçüde tehdit ettiğini söyledi. Bu nedenle evrensel ahlaki değerlerin, özelinde kendi öz değerlerine sahip çıkmanın en önemli görevlerinden biri olması gerektiğini ifade eden Bahadır, toplumlar üzerinde böylesi etkileri oluşturan, yönlendiren veya yozlaştıran iletişim araçlarının kullanımının giderek daha da önem kazandığını dile getirdi.
Değerleri tahrip ediyor
Son zamanlarda artan diziler furyasının neredeyse insanların günlük yaşantılarının odak merkezi haline geldiğini aktaran Bahadır, özellikle de gençlere yönelik dizilerin sanal ortamlarda birey olma arayışı içerisinde yitik gitmekte olan gençlerin hayal dünyalarını şekillendirdiğini bildirdi.
Bahadır, şunları aktardı:"Sadece eleştirilmekle kalan ancak somut çözüm üretilemeyen bu sorun bir yandan kronikleşmekte iken öte yandan tepki görmeyen rant çevreleri değişik amaçlarla bu furyayı beslemeye devam ediyor. Sayıları giderek artan ve birbirlerinin kopyası gibi diziler, toplum olarak bizi ayakta tutan değerlerimiz ile her geçen gün daha da çelişmekte, değerlerimizi tahrip ederek ahlaken yozlaşma ve sosyolojik dejenerasyona neden olmaktadır.
Aile bağlarını, arkadaş ilişkilerini, toplumsal birlik ve dayanışma ruhunu zedeleyen, sevgi, saygı, vefa, merhamet gibi duyguları yok edip, çarpık ilişkileri besleyen, hırs, öfke ve intikam duygularını harekete geçirerek şiddeti makul hale getiren senaryolar izleyiciler tarafından giderek içselleştirilmektedir."
Yetkilerin ve denetimlerin dizilerin olumsuz etkilerini bertaraf edecek şekilde kullanılmasının yasal bir görev olmanın ötesinde insani bir görev olarak görülmesi gerektiğini dile getiren Bahadır, hazırlanan bildirinin 11 ilde eş zamanlı kamuoyuyla paylaşıldığını sözlerine ekledi.
AA
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.