Dizilerdeki intiharlar 'bulaşıcı'
KKTC'de son aylarda üst üste yaşanan intihar olayları Türkiye'de yayınlanan dizileri gündeme getirdi.
KKTC'nin ekonomik ve siyasi sorunları olduğunu belirten Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Psikiyatrist Mehmet Çakıcı, "Dizilerde dramatize edilen intiharı kişiler örnek alabilir." dedi. Prof. Dr. Mehmet Yağlı ise intiharın 'bulaşıcı model oluşturma' özelliğine dikkat çekti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhu-riyeti'nde (KKTC) son aylarda 8 kişinin hayatına son vermesi, intiharın sebepleri üzerine yapılan tartışmaları artırdı. Bazı psikiyatrlara göre 'Aşk-ı Memnu' dizisindeki 'Bihter' karakterinin intihar şekli de bu olayları tetikledi.
Aynı zamanda psikiyatrist olan Toplumcu Demokrasi Partisi Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Çakıcı'ya göre intihar olaylarında toplumun sosyal yapısı önemli rol oynuyor. İntiharların sosyal, siyasî, ekonomik ve ahlakî sebeplerinin olduğunu belirten Çakıcı, Kıbrıs'ın sorunlu bir ada olduğuna dikkat çekti. Çakıcı, "Kıbrıs'ta gelecek belirsizliği var, ekonomik ve siyasî sorunlar var. Çok sorunlu bir yer olduğu için intihar olayları sık görülüyor." dedi. Medyanın intiharı zaman zaman hoş göstermesini, olayı dramatize etmesini eleştiren Çakıcı, 1998-2000 yıllarında askerler arasında artan intiharları engellemek için özel bir birim kurulduğunu belirtti. "Askerlerin arasında intihar olaylarının çok görüldüğü dönemde nöbet kulübelerine, 'bu akşam ölürüm beni kimse tutamaz' yazdıkları görülmüştür." diyen Çakıcı, 'reklam intiharlar'ın birbirini tetiklediğini ve intiharlarda dönem dönem patlamaların görüldüğünü dile getirdi. Ekrana veda eden 'Aşk-ı Memnu' dizisindeki Bihter karakterinin intihar şeklinin olayları tetiklediğine dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Çakıcı, şöyle devam etti: "İntiharın dramatize edilmesi kişilerin bunları örnek almasını, sorunlarının en son çaresi olarak intiharı görmelerine sebep olabilir. Bana göre dizilerin bunda ciddi etkisi vardır."
Psikiyatrist Dr. Mehmet Yağlı da İstanbul Boğazı'nda köprüye çıkarak intihar etmenin bir dönem ne kadar yaygın olduğunu hatırlatarak, intiharın "bulaşıcı-moda olma-model oluşturma" özelliğine dikkat çekti. Dr. Mehmet Yalı, "İstanbul Boğazı'ndan atlayarak intihar etme modası, önlem alınca ip gibi kesildi. Neden? Çünkü uzmanlar değerlendirmeye aldı ve moda özelliği fark edildi. Televizyonlar yayınlamamaya, gazeteler haber yapmamaya başladı. Haber yapsalar bile iç sayfalardan küçük haberler olarak verildi. Şimdi bir bakın, hiç öyle bir moda yok." dedi.
Din İşleri Dairesi Başkanı Yusuf Suiçmez'e göre ahlakî erozyon da intiharların önemli sebeplerinden. "Din olgusu, insanın yaşamasının değerini sağlayan bir kurumdur." diyen Suiçmez, her şeyi değersiz gören insanların intihara çok daha meyilli olacağını belirtti. Suiçmez; gece kulüplerinin, kumarhanelerin ve bahis oynatılan mekanların Kur'an kursları kadar denetlenmesi halinde intihar olaylarının azalacağını öne sürdü. İletişim fakültesi öğrencisi Abdürrahim Topal ise, "Gençler arasında alkol tüketim yaşı her geçen gün düşüyor, bu da gençleri depresyona itiyor. Manevî olarak bir yere tutunamayan gençler ise son çare olarak intiharı seçiyor." dedi.
Kıbrıslı vatandaşlar da medyadan duyarlılık bekliyor. Güven Çabkın adlı vatandaş, özellikle gençlerin televizyonda gördüklerinden etkilendiğini dile getirdi. Sonay Avser ise televizyon yapımcılarının daha hassas olmalarını istedi.
Zaman