Mehmet Yusuf AKBAŞ
Dünyevileşme krizi
İşsizlik ve yoksulluk küreselleşen dünyanın en büyük problemi olmaya devam ediyor. Avrupa'da birkaç asır önce başlayan kapitalist sistem küresel dünyanın ekonomik sistemi haline geldi. Bu sistem insanlığa tarihte eşine rastlanmamış bir üretim ve tüketim imkânı sunuyor. İnsanın kendi çıkarını düşündüğü, hiç kimsenin gözünün yaşına bakmadığı kuvvetlinin zayıfa karşı acımasızlığını da gözler önüne seriyor.
Ahlakı para olan bu sistemde para kaybına neden olacak her kapı kapatılmaya çalışılmaktadır. İktisadi hayatı tek kurtuluş aracı gören ve bu nedenle imanın genel hayatı etkilemesine müsaade etmeyen bu sistem sonunda insanın felaketi olmaya namzettir.
Dünyada devam eden küresel kriz aslında insanın yaratılış gayesine uygun hareket etmemesinin bir sonucudur. Bu krizin ortaya çıkmasını sağlayan en önemli sebeplerden birisi de israf ekonomisidir.
İslam toplumu da bu krizde nasibini alıyor. Müslümanların en büyük imtihanı para ile oluyor. Bu toplumda kapital birinci sırayı almaya çalışıyor. Çevremize baktığımızda çoğu sorunun kaynağı kapital olduğundan çözülmesi de zor oluyor. Fertlerden başlayarak ülkeler arasında sorunların kaynağı da kapital olmuştur.
İsraf ve gösteriş İslam’da yasaklandığı halde sosyal yaşantımız ve dini yaşantımız dahi bunlar üzerine bina ediliyor. İsraf ve vurdumduymazlık hayatımızın çoğuna hâkim olmaya başlamış. Kâbe manzaralı lüks otellerde Hac ve Umre ziyaretleri toplumun hedefi oldu. “Komşusu açken tok yatmak bizden değildir” anlayışının yerine, komşusunun kim olduğunu bilmeyen anlayışı yerleşmiştir. Hatta fakirlerin çok olduğu mahallerden taşınıp isimlerini bilmedikleri tok komşularla yaşamaya başlamışlardır.
Dünya nimetlerinden istifade ve tefekkür etmek elbette Müslümanların hakkıdır. Üstad bu dünya neden başkalarına terakki dünyası olsun da bize tedenni dünyası olsun demiyor muydu. Burada maddi ve manevi yükselme olacak. Bu kazanç bireysel olmayıp toplumsal olmalıdır. İslamiyete göre özel mülkiyet yasaldır. Kazancın helal olabilmesi emeğe ve alın terine dayalı olması gerekir. Ama bu kazançları istediği gibi harcama yetkisini vermez. Çünkü gerçek malik insan değildir. Mal para sahibi olmak amaç değil, toplumun huzurunu sağlamak için bir araçtır.
Daha çok dünyalık kazanma hırsı ve lüks yaşama arzusu zenginlerde merhameti azatlığı gibi fakirlerde ise hürmeti kaldırmış kıskançlığı artırmıştır. Kapitalist toplumlardaki gibi “insan insanın kurdu” değil, insan insanın kardeşidir.
Tüketim toplumu Müslümanların ahlakını kirletmiştir. Aslında kendi evlerimizde kullan(ma)dığımız eşyalara bakmak bizim israf yapıp yapmadığımızın bir göstergesidir. Gerçek ihtiyaç olmayan şeylerin gerçek ihtiyaçmış gibi görülmesi, toplumlar gün geçtikçe zenginleşmesine rağmen fertlerin fakirleşmesi gibi sorunları ortaya çıkarmıştır.
Yine Üstadın bu sözünü hatırlamamız lazım. “Bu asır dünyayı ahirete ehli İslam’a bilerek ve severek tercih ettirdi.” Krizin asıl sebebi, dünyayı ahirete tercih etmekte düğümlenmektedir. Gösteriş ve imaj kavramları kullanmaya başladık. Abdest alırken iktisat prensibini uygulayan İslam peygamberinden alınacak önemli mesajlar vardır.
Üstad, eserlerinde kapitalist ideolojiyi sosyalizmden daha tehlikeli görmüş ve göstermiştir. Üstad’a göre, sosyalizm necis yani pistir, kapitalizm ise ences yani daha pistir. Oysa Türkiye toplumu komünizme karşı gösterdikleri tepkiyi kapitalizme karşı gösterememiştir.
Yeni bir medeniyet inşasında zenginleşen Müslümanların değerlerden uzaklaşarak israf ve sefahate yönelmesi krize zemin hazırlıyor.
Halbuki insanı yalnız maddi varlık ve servet mesut etmemektedir. İnsan ruh taşıyan, hayatın niçinini ve nasılını merak eden, nereden gelip nereye gittiğini düşünen manevi bir varlıktır. Hakiki saadeti tasarruf ve kanaatle aramak gerekir.
Dünyanın en büyük sorunu dünyevileşmedir. Çözüm de, iman alt yapısını sağlamlaştırarak, Kur’an’a ve sünnete dayalı evrensel ahlaki değerleri yeniden ihya etmek, güven ve sorumluluk bilincinin geliştirilmesiyle mümkündür. Bu yüzden, acil bir zihinsel dönüşüme ve ahlakî bir duruşa ihtiyaç vardır.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.