Eğer yalnız O’na kulluk ediyorsanız, Allah’ın nimetlerine şükredin!
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Nahl Sûresi 112-114. ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
112-Allah, bir şehri (Mekke’yi size) misâl getirdi. (Bu şehir) emniyet ve huzûr içinde idi, ona rızkı her taraftan bol bol geliyordu. Fakat (halkı) Allah’ın ni‘metlerine nankörlük etti; Allah da onlara, (özene bezene) yapmakta oldukları şeyler sebebiyle açlık ve korku elbisesini tattırdı!
113-Şânım hakkı için, onlara kendilerinden bir peygamber geldi de onu yalanladılar. Bunun üzerine, onlar zulmedici kimseler oldukları bir hâlde iken azab onları yakalayıverdi!
114-Öyle ise Allah’ın sizi rızıklandırdığı helâl ve temiz şeylerden yiyin; eğer yalnız O’na kulluk ediyorsanız, Allah’ın ni‘met(ler)ine şükredin! (*)
(*) “Ni‘metler, Mün‘im-i Kerîm’in (çok ni‘met verici ve ikrâm edici olan Allah’ın) taahhüdü (va‘di) altındadır. Senin işin, O’nun sofra-i ihsânından yiyip içmekle şükretmektir. Şükürde bir zahmet yoktur. Bil‘akis, şükür ni‘metin lezzetini arttırır. Çünki şükür, ni‘mette in‘âmı (ni‘met verme işini) görmek demektir. İn‘âmı görmek, ni‘metin zevâlinden (bitmesinden) hâsıl olan (ortaya çıkan) elemi def‘ eder. Zîrâ ni‘met zâil olduğunda (bittiğinde), Mün‘im-i Hakīkī (hakīkī ni‘met verici olan Allah) onun yerini boş bırakmaz, misliyle doldurur. Sen de teceddüdünden (yenilenmesinden) lezzet alırsın.” (Mesnevî-i Nûriye, Habbe, 107-108)