Eğitimde resmi ideoloji olmamalı!
Müfredat tartışmaları devam ediyor
Risale Akademi’nin müfredata katkı çağrısında ele alınan bir başka konu, 15 Temmuz’da 5. acı tecrübesini yaşadığımız darbe geleneğinin ülkemizden eğitim yoluyla söküp atılması için temel çözümün, bu tür darbelere ilham kaynağı olan resmi ideolojinin müfredatlardan ve ders kitaplarından çıkarılması gerektiği oldu.
Esasen eğitimin bir amacının demokratik anayasal düzene, hukukun üstünlüğüne, tam adalet ve bireyden topluma değin tüm kesimlerin yaygın meşveret uygulamalarına bağlı yaşamalarının sağlanması gerektiği meydandadır. Ancak parlak teorik cümlelerin içinin toplumsal pratiklerle doldurulması gerektiği, bunun da ders kitaplarıyla sağlanabileceği vurgulandı.
Toplumumuzun dünya mutluluğunun demokraside olduğu vurgulanan açıklamada, Ortadoğu ülkelerindeki gibi baskı ve istibdat rejimlerinin halklar üzerinde birer zulüm ve tahakküm meydana getirdiği, bu durumun ideolojik oligarşik yönetimlere yol açtığı, bundan da en çok zararı Müslümanların gördüğü belirtildi. Bu nedenle eğitim, bireylerde demokratik bilinç geliştirmeyi, demokratik sistemi kurmayı ve korumayı okul-aile-toplum pratikleriyle uygulamalı bir şekilde öğretmelidir.
Eğitimin darbeler, ihtilaller ve cuntalar geleneğinden etkilenerek hastalıklı hale gelen toplum yapısını yeniden sağlıklı bir hale getirmek için, fertlerin psikolojilerini de sağlıklı bir şekilde eğitmelidir.
Yukarıda bahsedildiği gibi, eğitim, demokratik, meşruti bir toplum oluşumunu sabote etmeye çalışanları tanıtmalı, darbelerin kaynaklarını öğrencilere göstermelidir. Böylece hastalıklı toplum oluşumuna engel olmalıdır.
Said Nursi’nin 100 yıl önce teşhis ettiği sosyal statüye bağlı toplumsal hastalıklara bakınca, kaynağını ideolojik yakın tarihten alan 5 büyük ihtilal/darbe yaşamış ülkemizde, derin odakların hâkimiyetine nasıl yol açtığını görmek mümkündür. Aşağıdaki 6 statü ve bu statülerin içinde bulundukları sosyal psikolojik sıfatların anlamları ne kadar veciz ifade edilmiştir:
1) Cehalet ağa
2) İnat Efendi
3) Garaz Bey
4) İntikam Paşa
5) Taklit Hazretleri
6) Mösyö Geveze
Bu 6 özelliği taşıyan tahrip edicilerin ortak yönleri şudur:
Bir gram zararını milletinin menfaatine feda etmezler. Menfaatini insanların ve toplumun zararında görürler. Dengesiz (muvazenesiz), muhakemesiz, intikam eğilimli, kişisel garazından vazgeçmedikleri halde, kendini vatansever olarak gösterirler. Cumhuriyeti diktatörlük olarak algılar; tek adama indirgerler. Özgürlüğü insanlara bol görürler.
Açıklamada, eğitim sisteminin proaktif insan yetiştirmesi gerektiği de belirtildi. Bu çerçevede, proaktifliğin bir gereği olarak, kime ait olursa olsun –yalın olarak- hakların savunulması en temel sivil göstergelerden biridir. Sivil toplum bunu yaparken, hükümetin işlerini hikmetlerini bilmediği için yorumlarsa sivillikten çıkar, siyasallaşırlar; dikkat edilmesi gerekir.
Eğitim sistemi, herkesi kapsayan genel barış ortamı, genel af ortamı ve ayrıcalıksız bir toplum düzeni oluşturmayı amaçlamalıdır.
İnsanlar, meşveret etme, danışma alışkanlıklarını eğitim yoluyla kazanmalıdır. Çünkü bu insani ve fıtri bir ihtiyaçtır. İnsan tabiatı gibi, toplumlar da geçmiş asırlarda olup bitenleri inceleyerek (Tarih ve Antropoloji) geleceğe dönük fikirler üretirler. Böylece kıtalar, asırlar (zamanlar) da kendi aralarında meşveret ederler. Bu durum insan türünün mutluluğu açısından vazgeçilemezdir.
Eğitim, toplumsal barış ve huzuru sabote eden durumlardan kaçınmayı öğretmelidir. Bunun için kendi öz değerleriyle yetişen nesiller görmek arzumuzdur. Bu neslin kazancı, toplumsal barış için doğruluk, hak, muhabbet ve imtiyazsızlık gibi değerlere bağlı olmaktır. Bunları sağlayacak ortam ise tam demokrasinin sağladığı şeffaflık ve hesap verebilirliktir.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.