Nevzat TARHAN
'Elimizi ordudan çekmeyeceğiz'
Önümüzdeki Yüksek Askeri Şura tarihi önemi haiz.
Siyasetin bencil, acımasız ve yalan üreten yüzü bu kadar mı olur diyeceğimiz olaylar yaşıyoruz.
Asker siyasete yakın durdukça yıpranıyor ve onuru zedeleniyor. Askerin onurunun korumak için onun yanlışlarını söylemeye devam etmeliyiz. Tek şartla kurumsal kimliğini yüceltip ama yanlış uygulamalarını ayrı ayrı ele alıp sonuna kadar eleştirerek.
Belge mi kağıt parçası mı? tartışmaları, verilen sözlerin tutulmaması, meclisten Cumhuriyetin ilk yıllarını hatırlatan biçimde hızlı bir şekilde çok önemli askeri yargıyı sınırlayan kararın çıkması, yedi buçuk saatlik MGK toplantısı, toplantı sürerken Anamuhalefet partisi liderinin istihza ile MGK’da sivillerin ikna olacağını söylemesi ve Genelkurmay Başkanı ile aynı koridorda çalışan Kurmay Albay’ın tutuklanıp 20 saat sonra salıverilmesi bu yılın Yüksek Askeri Şura toplantısını çok önemli kılıyor.
Kim kimin koltuk değneği
‘İrtica ile Mücadele Eylem Planı’ belgesi zanlının evinde bulunuyor ve zanlının avukatı belgeyi gördüm diye imzalıyor. Buna rağmen belge için kağıt parçası diyen bir Genelkurmay Başkanı var. İki haftadır yaşanan tartışmalarda gördük ki belgenin gerçek olma ihtimali sahte olma ihtimalinden daha yüksek.
Ana muhalefet ve Genelkurmay başkanı bir ağacın iki dalı gibi aynı rüzgârla birlikte çok başarılı hareket ediyorlar. Diğerinde üniforma eksik.
Birisi ordu içinde birlik sağlamaya çalışıyor pansumanlarla yarayı kapayacağını zannediyor. Aslında belge kendisine arz edilmemiş ama kendisine de karşı. Açıkça çıkıp böyle bir belge var demek istifa etmeyi gerektirir. Bu güzelliği bekleyemeyiz.
Diğeri yani Ana muhalefet iktidar için yanında taşıdığı askeri koltuk deneğini bırakmıyor ve bırakmak istemiyor. Çünkü sistemin doyumsuz, aç gözlü, mirasyedi çocuğu babasının batıp batmaması onu hiç alakadar etmiyor.
Bu kadar kullandığın yeter, tapulu malımı istiyorum
Darbeci siyasiler alışmış, elleri koltuk değneğini hiç bırakmıyor. Ancak dünya değişti ordu’nun koltuk değneği olmasını modern dünya kabul etmiyor. Yeter artık sivil siyaset yap diyenlere darbeci siviller ve elitist aydınlar ‘Elinizi Ordu’dan çekin’ diyorlar.
Onlar ellerini ordu’dan hiç bırakmamışlardı ve ordu’yu tapulu malları zannediyorlardı. Ancak toplum “Sen ordu’dan elini çek bu kadar kullandığın yeter” diyor.
Diğer taraftan sivil generaller “Sakın disiplininizi bozmayın birlikte hareket ederseniz yapılan askeri müdahale darbe değildir” diye akıl veriyorlar.
“Askeri darbe on yılda gider ama irtica gelirse yüz yılda zor gider”
Bu söylemi savunanlara akla uygun hangi şüphe ile bu iddianın savunulduğunu sorunuz. İrtica’dan kastedilen İslam dini ise din ile demokrasi arasında doku uyuşmazlığı olup olmadığını araştırmadan bu kanıya nasıl vardınız diye sormak gerekmiyor mu?
Kur’an-ı Kerim’i okuduğunuzda ahlak kitabı olduğunu, siyaseti ve ekonomiyi % 95 oranında insanların özgür iradelerine bıraktığını, çağdaş İslam yorumcularının ‘Dinde zorlama yoktur’ ayetinin, İslam ile özgürlükçü, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi buluşturduğunu ve aralarında doku uyuşmazlığı olmadığını tespit ettiklerini artık görmek gerekir.
Bu ordu sizin ordunuz ama size ait değil
Fakat toplum artık ordu’nun tapusunun kendisinde olduğunu biliyor ve son söz hakkını istiyor.
Bu çerçevede Genelkurmay Başkanı’nın bu kadar çok çekiştiren varken ordu’nun birlik beraberliğini savunması anlaşılır ve haklıdır.
Onun yerinde kim olsa böyle davranırdı. Sayın İlker Başbuğ’un akademik zekası yüksek darbeci geleneği savunanları mutlaka biliyordur. Kendisi TSK’da demokrat gelenekten olduğu biliniyor.
Ancak Genelkurmay Başkanımız “Darbeciler ordu içinde barınamaz diyor”, “Silahlı kuvvetler artık darbelere karşıdır” diyemiyor. Bu durumda “Şartlar uygun olduğunda darbe yapılabilir” diyen sivil generallerle eşgüdüm içinde olduğu anlaşılmıyor mu?
Sessiz mutabakat bozuldu mu?
Gerçek bu kadar açıkken siyasi iktidarla yapılan sessiz mutabakat bozulmaz mı? ‘Sen siyasete müdahale etme bende seni rahatsız edecek yasalar çıkarmam’. Bu görüşüm herhangi bir bilgiden kaynaklanmıyor sadece akıl yürütme ile tahmin ediyorum.
Siyasetin kendini korumasız hissederek acele yasalar çıkarması için çok haklı sebepleri var.
Ancak önümüzdeki Yüksek Askeri Şura’da darbeci eğilimli albay ve üstü kadrolar etkisiz hale getirilirse tekrar güven oluşabilir.
Karargah evleri gibi alt oluşumları ve teğmenleri yem yapmanın anlamı yok. Üst düzey bir ayıklama ile böylece Ergenekon’un muvazzaf kanadı tasfiye edilmiş olur ve sonuçta TSK rahatlar.
Küçülerek güçlenmek
Soğuk savaştan sonra bütün dünya orduları küçülerek güçlendi belki böylece bizde gücümüzü yenilemenin kapısını aralamış oluruz.
Ordu benim. Ordum ile ilgilenmek için çok haklı ve mantıklı gerekçelerim var, bu gerekçeler kalkmadıkça da elimi çekmeye değil çakmaya çalışacağım.
Haber 7
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.