Ali HAKKOYMAZ
Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya...
Son defa bakıyorum her şeye...
Bulutlar, gökyüzü... elveda!
Kuşların çığlığı, s/ağırlığı dünyanın... elveda!
***
Acıyanlarım bana... (da) elleri böğründe kalanlarım; üzülmeyin; biter bir gün acı yanlarım.
Salkım saçak sancılarım... elveda!
***
Ey, gel geç Leyla! Ey, dünya! Ey, kör sevdalarım... elveda!
Ey, çöllerin serabı!
Ey, yandıkça yandıran, tuzlu suyu denizlerin… elveda!
***
Atamadığım çığlıklarım! Yollardaki izim! Dinmeyen sızım!
Besteleri boynu bükük sazım... elveda!
***
Gün b/atımları, hey!
Dayanamam; bu sarı/solgun, bu olgun ayrılığa...
Bu her akşamki kıyamete...
-Ah, ben ki sabahlardan geliyorum!-
***
Birdenbire; bu vakitli elveda!
Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya...
***
Bak; avuçlarında tuttuğun zamanlar, dağların ardına düştü.
Titrek bir istasyona, çığlık bir v/edaya hazır mısın?
***
Ne zaman gelir; bu giden bahar! Bu kış, hangi ölümdür! Sonbahar yaprakları kaç veda mektubudur!
Ömrümüz kaç elveda! Kaç sonbahar, kaç çığlık!
***
Saydın mı aynalarda değişen yüzlerini!
Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya...
***
Zaman dar... Mekan dar... gidiyoruz.
Her adım bir ayrılık... Kapı arkası gurbet ya...
Yaka paça götürüyorlar bizi... Çocukluğumuzu gençliğimizi...
***
Bilsen ki her an bir zelzele...
Duysan ki ne velvele...
Ellerini alıştır vedaya... Ve duaya...
Her derde devaya...
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.