‘Emirdağ’da Sabah’

Emirdağ Ağabeyleri” Programından notlar-1

“Dünyayı Aydınlatan Anadolu Ağabeyleri”  cümlesinden “Emirdağ Ağabeyleri” paneli serisinin ilk programı Emirdağ’da yapıldı.

Emirdağ’ın coğrafyadaki yeri hiç merakımı celp etmedi kırk yıldır. Ancak “Emirdağ” kelimesinin anlamı tartışılmaz, ehemmiyeti ölçülmez, çağrıştırdığı mesajın çapı hayallere sığmaz. Tarif edilmez. Ancak yaşanır. Ama herkesin hissettikleri söz konusudur. Derecesi bilinmez bir sırdır.

8 Eylül 2012 Pazar günü sabah namazı sonrası Ankara’dan iki aile olarak bizim emektar düldül ile çıktık yola aheste aheste. Yollar sakindi. Bizim gibi Ankara’dan, İstanbul’dan, Bursa’dan, Eskişehir’den, İzmir’den, Denizli’den, Konya’dan yakın çevre ve memleketin muhtelif yerlerinden gelenler vardı.

Zamanlama olarak tam vaktinde vardık. Emirdağ Belediyesi Kültür Merkezi’nin önünde misafirlere Belediye Başkanı ve eşi ile birlikte Hamza Emek ağabeyin kızı, kapıda karşılıyordu. Aynı anda panel konuşmacısı ve Nur’un Kahramanları serisi kitaplarının yazarı, Cevşeni ve Risale-i Nurları seslendiren hafız İhsan Atasoy’la salona girerken kapı ağzında karşılaştık. Fırsatı hemen değerlendirdik anın hatırasını resimleştirmek nasip oldu.

Kültür Merkezinin giriş koridorlarında Barla Platformu ile başlayan Bediüzzaman’ın hayatını resim ve poster yazıları tasarımı olan sergi var. Her bir levha harika tasarlanmış. Giriş koridorlarından konferans salonuna giriliyor, biz de girdik.

Panel programı ilahiyatçı-Eğitimci Mehmet Evren’in Kur’an- Kerim okumasıyla başlamıştı.

Salon programın konusuna göre biraz küçüktü çoktan dolmuştu. Üst katı hanımlar doldurmuştu. Fotoğraf çekme bahanesiyle önlerde izleme imkânı bulduk. Programın her anını, her konuşmacının resmini çekmeye gayret ettik.

RisaleHaber’in İstanbul muhabirliğini yapan gençlik yıllarından macera dostum Abdurrahman Iraz sunuculuk yaptı. Kırk yıl önce sosyal faaliyetlerde hep o yapardı. Biz yaşlandık sunuculuk için biraz zamanı geçmişlerden olduğumuzun farkındayız. Ancak bu Abdurrahman Iraz enerjisinden bir şey kaybetmemiş hâla gençlere taş çıkartacak kadar dinamik. RisaleHaber’in özellikle ağabeylerden sorumlu muhabiri olarak tanınıyor. Maşaallah yani….neyse sadede programa gelelim.

Programın açış konuşmaları Emirdağ Belediye Başkanı Cengiz Pala ile başladı. İhlas ve tevazuu ilk cümlesinden anlaşılıyor. Resmi hiçbir şey söylemek istemiyorum diye başladı selamlama cümlesinin ardından. Bediüzzaman’ın Emirdağ nüfusuna kayıtlı olmasına rağmen Emirdağ yalnız kalmıştır dedi. Göreve gelir gelmez Fen işleri müdürü ile uzun süre etüdler yapmışlar. Salonda müdürünü işaret ederek. Bediüzzaman konusunda ne yapabiliriz. Günlerce şehri ve çevresini gezmişler.

Sonunda Bediüzzaman’ın Barla’da Çamdağına, Kastamanonu’da Karadağ’a gittiği gibi Emirdağ’da da Emirdağ’a Hâkim bir mevkii Yorgun Dede türbesinin olduğu yerde karar kılmışlar. Bediüzzaman evinin tıpa tıp kopyasını alıp oraya inşa etmişler. Çevre düzeni falan muazzam bir gezi ve ziyaret alanı olmuş.

Evin açılışına geçmeden program akışı hakkında biraz özet bilgiler aktarmak lazım merak edenler için.

Yine açış konuşmacılarından Barla Platformu yetkilisi Said Yüce Bediüzzaman hazretlerinin hayatı, davası ve eserlerinin tanıtıldığı sergiler hakkında bilgi verdi. Emirdağ kahramanlarına ayrıca uzunca bahsetti. Bir çok yeni detay bilgiler edindik.

“Anadolu Ağabeyleri” panelleri adının ismini keşfeden Risale Akademinin de kurucusu Dr. İsmail Benek, seri paneller dizisi hakkında bilgi verdi. Özellikle sahne arkasındaki afişin tasarımında saat figürünün on iki rakamında 12 ağabeyin silüeti düşüncesinin çıkış hikâyesini yorumladı. Saat kuleleri şehrin merkezinde olur. Belediyelerin Bediüzzaman’a sahip çıkmaları, halkın temsilcileri olmaları bakımından önemine işaret etti. Eylül ayı içinde Ermenek’te Zübeyir Gündüzalp ağabeyi, Karabük’te Mustafa Sungur ağabey panellerini hatırlattı. Mehmet Kayalar için Diyarbakır ve doğum yeri olan Selanik’te yapmayı düşündükleri, iletişim halinde olduklarını, yazışmalar hakkında bilgi verdi.

Bir hatırlatma; Diyarbakır nur cemaatleri Mehmet Kayalar konusunda çok sorumlulukları vardır. Şahsi olarak iddia ediyor hatırlatıyorum.

Emirdağ okulu

Panelin anahtar kelimesi “Emirdağ okulu” oldu. Şeref konuğu ve konuşmacısı olan ve Risale-i Nur hizmetine Emirdağ hayatı sürecinde katılan Mehmet Fırıncı ağabey de aynı noktaya atıf yaptı. İleride “Emirdağ Okulu” kapsamlı bir proje olarak gündeme geleceğe benziyor.

Programın panel bölümüne geçildi. Panel moderatörlüğünü Akademik Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Gürbüz Aksoy yapmak üzere masasına geldi.

“Biz Emirdağ’ı Bediüzzaman hazretlerinin “Emirdağ Lahikası”, Emirdağ hayatı vesilesi ile tanıdık. Dünya da öyle tanıdı” dedi.

Panel ilk konuşmacısı araştırmacı yazar sosyolog İbrahim Kaygusuz’du. Bediüzzaman’ın Emirdağ hayatında önemli yeri olan Zübeyir Gündüzalp ağabeyin hayatını yazmıştı. Bediüzzaman’ın Emirdağ’da yaşadığı dönemin konjonktürel durumunu dikkatlere sundu. Tarihin en ceberrut baskıcı dönemi. Provakasyon için akla gelmedik tahriklerin yapıldığı. Dışarı çıktığında beş tayyarenin uçurulması ile “yeter!” dedirtip patlatmak için neler yapmışlar neler. Afyon valisi, Kaymakam, askeri cenahtan bir yüzbaşının sarığını zorla çıkardığını, talebesi Ceylan’ın silahına sarılması ile üstadın ani bir hareketle önlediği ayrıntılar tahrikin boyutlarını açıklıyordu.

İkinci olarak İhsan Atasoy’du. Nur’un Kahramanları serisinden Çalışkanlar hanedanının Abdulkadir’i  Bediüzzaman’ın Ceylan’ının hayatını kitaplaştıran yazar.

Bu panelin konuşmacısı olarak İhsan Atasoy olmasaydı çok eksiklik olurdu.

İlk defa duyulan anekdotlar. Çalışkanlar hanedanı Kerkük’ten gelen Evlad-ı Resül, yani seyitler cemaatinden geliyordu. Belki bin yıl sonra yine seyyitler cemaatinden Bediüzzaman’a hizmet için gelmişlerdi. Kader-i ezel ve ebedi birlikte ihata ettiğinden takdir öyle yazılmış olduğu sonradan anlaşılıyor.

Emirdağ hayatından, Ceylan Çalışkan’ın henüz 12 yaşında iken Nur hizmetine girmesi ile gelişen hadiseler üzerine konuşmasını sürdürdü. 

Emirdağ tez çalışmalarına konu olmalı

Son panel konuşmacısı Prof. Dr. Ömer Rıza Akgün. Çalışkanlar hanedanının damatları. Bayram Yüksel Ağabeyin bacanağı. Eskilerden nur talebesi. Konuşmasında Emirdağ hayatı yüksek lisans ve doktora konusu olmalı sözü dikkat çekti.

Her konuşmacı farklı bir açıdan değerlendirmelerde bulundu. Belediye başkanı Cengiz Pala’nın mutluluğu, bu günleri görmesini şükür cümlelerini çok tekrar edişinden anlaşılıyordu. 

Emirdağ’da Sabah

İhsan Atasoy son olarak Hekimoğlu İsmail’in “Emirdağ’da sabah” konulu makalesini okudu. Çok muazzam bir yazıydı.

Üstad Bediüzzaman’ın Denizli’den Emirdağ’a mecburi ikamet dolayısıyle ilk gelişi sahnesini o kadar güzel tasvir edişi var ki, herkesin bir daha okuması lazım.

Hayalim taaa 1974 yılında adı geçen yazı henüz yayına girmeden İstanbul Beyazit dersanesinde ders sonrası okunuşunu hatırlattı. Risale-i Nur’u yeni tanınması olay olan generalin oğlu diye Ahmet Apay okumuştu. Henüz lise öğrencisi döneminde heyecanımız zirvede iken. Sonra Necmettin Şahiner  “Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi“ kitabına aldı o makaleyi. Aynı makale İhsan Atasoy’da “Nur’un Kahramanları serisinden“ Ceylan Çalışkan ve Çalışkanlar hanedanı” kitabından okudu. Tam yeriydi. Salonda derin bir sessizlik ve duygu yoğunluğu yaşandı. Hele şahsen benim için çok etkileyici oldu. Yıllar öncesine götürdü. Yaşımız ilerlediği için mi sebebini bilmiyorum ama gözyaşlarının çıktığı muslukların contaları da zayıflamış olacak ki, olur olmaz her şeyde göz pınarının muslukları hemen bırakıyor.

Evet “Emirdağ’da Sabah” makalesi için İhsan Atasoy Hekimoğlu İsmail’e bir vesile, “hiçbir şey yazmayıp da sadece bu yazıyı yazsaydınız sizin için yine yeterdi” demiş. O da başıyla tasdik etmiş. Çok etkileyici bir yazı. Yazmamış yazdırılmış olduğu hissi anlaşılıyor.

Programın şeref konuklarından ve saff-ı evlerden Abdullah Yeğin ağabey Münacaat risalesinden bir ders yaptı

Risale Akademi ve çalışmalarını özetleyen video-sinevizyon gösterimi ile sona erdi.

Bediüzzaman’ın Evi nin olduğu mevkiye gidildi. Öğle namazı, açılış merasimi, kurdela kesimi ikramlar bölümünü notların ikinci bölümünde aktaralım inşallah..

(Fotoğraflar için TIKLAYINIZ)