Ayşenur KAHVECİ

Ayşenur KAHVECİ

Bu bir tavsiye değil, emirdir!

“Allah nâmına vermeyen gafil  (Allah’ı unutan) insanlardan almamalıyız.”
Evet, bu bir tavsiye,öğüt veya teklif değil, emirdir!

Üstad hazretlerinin hemen hepimizin ezberlediği 1. Sözün ahirinde söylediği şu sözü hatırlayalım:
“Ey nefis! böyle ebleh olmamak istersen; Allah nâmına ver, Allah nâmına al, Allah namına başla, Allah nâmına işle. Vesselâm..”

Söze, sözün sonundan başladığımın farkındayım. Lakin gel görelim, Üstad hazretleri her risalenin ahirinde yaptığı gibi 1. Sözde dahi son cümlede meseleyi toparlamış.

Besmele bahsinde Bismillahirrahmanirrahim’in mahiyeti ve ehemmiyeti anlatılmıştır. Bütün mevcudatın dilinde dolaşan bu mübarek kelimeyi şahane bir örnekle, bedevi arap çölünde seyahat eden iki adamın hikayesi ile akla yakınlaştırmış, minik çocukların bile idrakine yardım etmiştir. Bismillah diyen adam eşkiyaları alt edebilirken, Bismillah demeyen adamın daima korkudan titrediğini ve herkese rezil olduğunu anlatmıştır.

Herbir ineğin, devenin ve koyunun Bismillah dediğini ve ancak öyle süt verebildiğini, incecik dalların Bismillah dediğini ve ancak öyle sert olan taşı, kayayı delip geçebildiği anlatmıştır.

Üstad hazretleri bizlere az söz ile çok şeyler, büyük hakikatler anlatıyor. 1. Sözde görüldüğü gibi yaşadığımız dünyadaki tüm varlıkların lisan-ı halleri veya lisan-ı kalleri ile Bismillah dediklerini anlatıyor. Belki bize okurken bir ineğin Bismillah deyip süt verebildiği bir parça benzetme veya bakış açısı gibi görünse de bu cümle Üstadımızın az sözle çok şeyler, çok büyük hakikatler anlattığının muazzam bir örneğidir.

Madem Allah’ın yarattığı herşey manen Bismillah der, bunların en başında yeryüzüne halife ve kendisine muhatap takdir ettiği insanlar gelmeli. Yani bir inek bile Bismillah demeyi biliyorsa, Bismillah demeden vazifesini yapamıyorsa, bir insan da o sütü Bismillah demeden içemez, içmemeli.

Üstad hazretlerinin “Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah, ne fiat istiyor?” sualine verdiği cevap  bu hususu açıklıyor.
Zikir, şükür, fikir…

Bismillah diyerek süt veren ineğin o ab-ı hayat mahiyetindeki sütünü Bismillah diyerek içmek ve Elhamdulillah diyerek bitirmektir.

Evet, aksi halde o elmas mahiyetindeki süt, kabın dibi göründüğü vakit  lezzetinin yerine bıraktığı elem şöyle dursun, kendisi de kazurat olup gider. Allah namına, yani Bismillah diyerek  içilmediği için, Elhamdulillah diyerek şükredilmediği için o kıymettar süt, basit bir içecek derekesine iner. Elmastan kömüre kalbeder.

Üstad hazretlerinin Şükür Risalesinde açıkladığı gibi fani nimetler ancak ve ancak şükür ile baki meyveler verir. Bir bardak süt fanidir, bir dakikada biter. Bismillah diyerek içilse ve Elhamdulillah diyerek bitirilse ve içerken o beyaz su nasıl oluyorda ineğin kan geçmesi gereken damarından karışmadan, saf ve temiz olarak bize sunuluyor diye fikredilirse işte o vakit o süt cennette baki bir meyve olarak tekrar  sunulacaktır. 

Zikir, şükür, fikir meselesini her düşündüğümde aklıma merhum Tahiri Mutlu Ağabey gelir. Cennetin sultanı ağabeyimiz sağlığında yediği her lokmasının başında Bismillah, ahirinde Elhamdulillah dermiş. Bizler yemeğe başlarken besmele çekmeyi çoğu kez unutur bazan biraz sonra, karnımız hafiften doymaya başladığında hatırlar ve Bismillah deriz ama Tahiri Ağabey bunu her lokmasında hatırlamış. Hepimize nümune-i imtisal olsun inşaallah.

Kur’an-ı Kerim’de, Sure-i En’am’da;
“Allah'ın âyetlerine inanıyorsanız, üzerine O'nun adı anılarak kesilenlerden yeyin.-118”
“Üzerine Allah'ın adı anılıp kesilenden yememenize sebep ne? Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Doğrusu bir çokları bilgisizce kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir. -119”

“Üzerine Allah'ın adı anılmadan kesilen hayvanlardan yemeyin. Kuşkusuz bu büyük günahtır. Gerçekten şeytanlar dostlarına, sizinle mücadele etmeleri için telkinde bulunurlar. Eğer onlara uyarsanız şüphesiz siz de Allah'a ortak koşanlar olursunuz.  -121”

Allah'ın adı ile hareket eden bir hayvanı, Allah'ın adını anmadan kesiyorlarsa Allah’ı yok sayıyorlar demektir. Allah’ı yok sayan bir insanın elinden kasten bir lokma bile yemek kuşkusuz büyük günahtır.

İşte bu yüzden:
Mâdem her şey mânen Bismillah der. Allah namına, Allah’ın ni’metlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi Bismillah demeliyiz. Allah nâmına vermeliyiz. Allah nâmına almalıyız. Öyle ise, Allah nâmına vermeyen gafil  (Allah’ı unutan) insanlardan almamalıyız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum