Böyle alçakça tavır ve teşebbüslere karşı en iyi cevabın Kur’an'ı daha çok okumak, daha çok anlamaya çalışmak ve hükümlerini hayatımıza daha çok uygulayarak, bütün insanlığın huzur ve kurtuluşuna katkıda bulunmak olacağının vurgulandığı açıklama şöyle:

Bilindiği üzere İsveç’te Rasmus Paludan isimli ırkçı ve İslam düşmanı bir politikacı tarafından Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde dinimizin mukaddes kitabı Kur’an-ı Kerim’i yakma eylemi gerçekleştirilmiş ve bütün Müslümanların yüce kitabına ve inançlarına aleni bir saldırı ve hakarette bulunulmuştur.

Böyle alçakça ve provokatif bir eyleme bütün uyarılara rağmen izin veren İsveç Hükümetini kınıyor ve bu şahıs hakkında "nefret suçu" kapsamında gerekli işlemin yapılmasını talep ediyoruz. Müslümanları hedef gösteren böyle alçakça bir saldırıya, "ifade özgürlüğü" kapsamında bakılması mümkün değildir.

Bu vesile ile din ve inanç özgürlüğü konusunda mangalda kül bırakmayan bütün batılı devlet ve uluslararası kuruluşlardan da bu konuda gerekli olan tepkiyi göstermelerini ve daha önce de başka yerlerde benzerleri gerçekleştirilen bu alçakça eylemin bir daha tekerrür etmemesi için gerekli olan bütün tedbirlerin alınmasını istiyor ve bekliyoruz.

Kur’an’ı yakmakla veya Kur’an güneşini üflemekle söndürebileceğine inanan bu zavallı insanlara deriz ki, Kur’an’ın sahibi Allah’tır. Onu beşeriyete kurtuluş reçetesi olarak gönderen ve kıyamete kadar da muhafaza edecek olan Kainatın Halık’ı olan Rabbimizdir. Güneşi üflemekle söndürebileceğine inanan haylaz çocukları andıran bu eylemleriniz hiçbir netice vermeyecektir.

Elbette böyle alçakça tavır ve teşebbüslere karşı yeryüzünde yaşayan bütün Müslümanlar olarak en iyi cevabımız, Kur’an'ı daha çok okumak, daha çok anlamaya çalışmak ve hükümlerini hayatımıza daha çok uygulayarak, bütün insanlığın huzur ve kurtuluşuna katkıda bulunmak olacaktır.

Muhabbet Platformu olarak bu çirkin ve alçakça saldırıyı bir kez daha kınıyor, bütün İslam ülkelerinin, insan haklarına saygılı olduklarını ifade eden devletlerin ve Uluslararası Kuruluşların bu tür eylemlerin önüne geçebilmek için daha fazla inisiyatif almalarını ve gerekli olan bütün yaptırımları uygulamalarını istiyor ve bekliyoruz.