Eser mükemmelse yapan da mükemmeldir

Eser mükemmelse yapan da mükemmeldir

Günün Risale-i Nur dersi

Bismillahirrahmanirrahim

Arkadaş!

Mevcudat, Cenâb-ı Hakkın vücub-u vücud ve vahdetine şehadet ettiği gibi, celâlî, cemâlî, kemâlî olan cemî sıfâtına da delâlet etmekle, Hâlıkın zâtında naks ve kusur olmadığını ve şuûnatında, sıfâtında ve esmâsında ve ef’âlinde de naks ve kusur bulunmadığını ilân ediyor.

Zira, eserin kemâli bilmüşahede fiilin kemâline, fiilin kemâli bilbedâhe ismin kemâline, ismin kemâli bizzarure sıfatın kemâline, sıfatın kemâli hads-i yakîn ile şuûnatın kemâline delâlet eder. Şe’nin kemâli ise, hakkalyakîn bir sûretle Zâtın kemâlini gösterir.

Binaenaleyh, bir kasrın ve bir sarayın nukuş ve tezyinatındaki mükemmeliyet, sâni ve mühendisin yaptıkları o nakışlar üstünde ve tezyinat altında görünen ef’âlin mükemmeliyetine delâlet eder.

Ef’âlin mükemmeliyeti dahi, o sâniin taktığı isim ve lâkapların mükemmeliyetini gösterir. Esmânın mükemmeliyeti, sıfâtın mükemmeliyetine delâlet eder. Sıfâtın mükemmeliyeti, şuûnatın mükemmeliyetini tasrih eder. Şuûnatın mükemmeliyeti dahi, o nakkaşın mükemmeliyet-i zâtına delâlet eder.

Kezalik, kâinatta görünen âsârın kemâli, hadsî bir müşahedeyle, ef’âlin mükemmeliyetine, ef’âlin kemâli de fâilin kemâl-i esmâsına, esmânın kemâli sıfâtın kemâline, sıfâtın kemâli şuûnat-ı zâtiyenin kemâline, şuunatın kemâli Zât-ı Zülcelâlin kemâline delâlet eder. (Mesnevi-i Nuriye)

Bediüzzaman Said Nursî

SÖZLÜK:
âsâr : eserler, varlıklar
binaenaleyh : bundan dolayı
delâlet etmek : delil olmak, işaret etmek
ef'âl : fiiller, işler
esmâ : Allah’ın isimleri
fâil : bir işi yapan; fiilin sahibi
hadsî : düşünmeye ihtiyaç olmaksızın, âni ve doğru idrâk
kasr : köşk, saray
kemâl : mükemmellik, kusursuzluk
kemâl-i esmâ : isimlerin mükemmelliği
kezalik : bunun gibi
lâkap : asıl isminden başka sonradan takılan ad, bir zâtın bir özelliğinden kaynaklanan adı
mükemmeliyet : tam ve eksiksiz olma
mükemmeliyet-i zât : zatın bizzat kendisinde olan mükemmellik
müşahede : gözlem yapma
nakkaş : nakış ustası
nukuş : nakışlar, işlemeler
sâni : san’atkâr
sıfât : özellik, nitelik; Allah’ın yüce Zâtını niteleyen kutsal özellikler İlim, irade, kudret gibi
şuûnat : Cenâb-ı Hakkın yüce sıfatlarının mahiyetlerinde bulunan ve onları tecelliye sevk eden Zâtına ait mukaddes özellikler
şuûnat-ı zatiye : Cenâb-ı Hakkın yüce sıfatlarının mahiyetlerinde bulunan ve onları tecellîye sevk eden Zâtına ait mukaddes özellikler
tasrih etmek : açık şekilde bildirmek
tezyinat : süslemeler
Zât-ı Zülcelâl : sonsuz haşmet sahibi ve şanı yüce Allah