Eski MHP'li Nevzat Kösoğlu: Said Nursi, Türklerin imanını kurtarmak işini üstlendi
Eski MHP milletvekili ve yazar Nevzat Kösoğlu'nun Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'ne karşı özel bir ilgisi vardı.
Ahmet Bilgi-RİSALEHABER
Eski MHP milletvekili, araştırmacı-yazar Nevzat Kösoğlu vefat yıldönümünde anılıyor. 7 Ekim 1940'ta Erzurum İspir'de doğan Kösoğlu 10 Ekim 2013'te vefat etmişti. Kösoğlu'nun Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'ne karşı özel bir ilgisi vardı.
Bediüzzaman hakkında kitap yazan Kösoğlu, "Bediüzzaman'ın bu toprakların yetiştirdiği en büyük insanlardan birisi olduğunu" söylemişti.
Türk Milleti'nin imanını kurtarmak işini üstlendi
Ötüken Neşriyat tarafından yayınlanan kitapta Kösoğlu, Said Nursi'nin diğer son dönem kahramanları gibi, Devlet-i Aliye'yi ayakta tutabilmek için bütün varlığı ile uğraştığını belirtiyor. Said Nursi'nin, Cumhuriyeti kuranlarla yolları ayrıldıktan sonra, bir başka yoldan, yine ülkücülüğün en erişilmez örneklerini verdiğini belirten Kösoğlu, "Bu sefer siyaset dahil, bütün dünyaya sırtını dönerek, 'İslam'ın Kalesi ve Kahramanları' dediği Türk Milleti'nin imanını kurtarmak işini üstlendi. Türk Milleti ve Anadolu, dünyaya imanın aydınlığını yayan yeni bir merkez olacaktı... 1925'ten ölümüne kadar bütün ömrü, hapislerde ve sürgünlerde geçti, ama, hiç kimse onu eğip bükemedi; hizmetinden bir adım geri attıramadı" dedi.
Kendisi Kürt, Kürdistan'da doğmuş, Türkçe'yi çok sonra öğrenmiş
Kösoğlu vefatından önce verdiği röportajda ise Bediüzzaman Hazretlerini şöyle anlatmıştı:
Bediüzzaman hakikaten bu toprakların yetiştirdiği en büyük insanlardan birisi. Son dönem tarihimizin en büyük insanıdır. Kendisi Kürt, yani Kürdistan'da doğmuş, Türkçe'yi çok sonra öğrenmiş.
Bediüzzaman sıradan bir düşünce adamı değildir. Üstad, "Eğer Mekke'de doğsaydım bile İslamiyet'e hizmet etmek için Türkiye'ye gelirdim. Kürdistan'da doğdum ama benim en yakın müridlerim Türklerdir" diyor.
Bu çok düz bir laf gibi görünüyor ama mertebesini Allah bilir
"Eğer Mekke'de doğsaydım bile İslamiyet'e hizmet etmek için Türkiye'ye gelirdim" diyor. Şimdi bu çok düz bir laf gibi görünüyor ama mertebesini Allah bilir. Ama Said-i Nursi'nin maneviyatının çok yüksek olduğunu düşünerek bunu yorumlamalıyız. Sıradan bir düşünce adamı değil, bizim eskilerin dediği gibi ermişler tabakasından bir ademdir. "Kürdistan'da doğdum ama benim en yakın müridlerim Türkler'dir" der. Bir-iki Kürt isyanı var. Kürt Hüseyin Paşa'nın, Şeyh Said'in isyanında kendisine gönderilen mektuplara verdiği cevaplar vardır. O cevaplarda "Türk Milleti'nin toprağın üstündekinden fazla toprağın altında şehidi vardır. Bu millete kılıç kalkmaz" diyor.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.