Tecrübenin paylaşımı sürecinin başarısı ve başarısızlığı üzerinde durulmaya değer bir konudur.

Tecrübenin faydaları yanında frenleme sebebi de olabildiği konusu dikkate değer bir husustur. Bir ömür belirli rutin davranışları tekrar edenler sınırlı birikimlerini çok önemseyip tecrübesini pahalıya satmakla kalmayan, her türlü yeniliğe de direnç gösterenlere birkaç sözümüz var. Çünkü yaşımız itibarıyla aynı grupta yer alıyorum. Sözümüz zamanı doğru okuyamayanlar için.

Tecrübesini çok önemseyenler için gösterilecek adres sabun fabrikasının yolu olmalı.

Bilge vasfına sahip olanların tecrübeleri elbette çok kıymetlidir. İstifade edilmeli.

Asıl olan hayata lazım olanları, en önemliden önemliye öncelik sırasına göre öğrenme meselesidir.

Hayat paradigması, ölçüsü ve pratiğe yansıtılması önemli.

Şu tür genelleme beyanlara çok rastlıyoruz.  İşi kestirmeden halletme edasıyla; “Herşey Kur’an’da var” deyip içini doldurmayan beyanlar. Arkası ve altında pratiğe nasıl yansıtılacak. Cevap kem küm…

Benzeri bir ifadeyi bizim risale okuyan arkadaşlardan da çok sıklıkla işitiyoruz maalesef…

“Risale-i Nur’da her şey var. Başka kitaplara ihtiyaç yok. Neymiş kişisel gelişim falan insanların enaniyetini kabartan kitaplar gereksiz vb….”

Bir kısım yazar çizer meşhurlardan da ana fikir olarak benzeri tezler işlendiği malum.

Kur’an hiçbir kitabın alternatifi olmadığı gibi Risale-i Nur da herhangi kitabın alternatifi değildir. Yer ve makamlar farklı…

Yine bir tecrübeliler gençlik yıllarında birkaç yıl yaşadığı heyecanı “Hababam sınıfı” filminin sonu gelmez tekrar tekrar anlatırız. “Biz gençliğimizde şöyle uçtuk böyle kaçtık!...” gibi bitmez tükenmez askerlik hatıralarından günümüze bir türlü gelemeyiz.

Mevlâna ne demiş?

“Ne kadar söz varsa dünde kaldı can cancağazım/Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”

Eskiler ya yeni bir yol açmalı ya da yoldan çekilmeli. Ya da yeni şeyler söylemeli.

Kur’an’ın da Risale-i Nur’un da bugün için bize ne dediğine yoğunlaşmak zamanıdır.

Efendim çocuklarımızı hayata hazırlamak, istikamet üzere hayatlarını idame etmelerini temin edebilmeye yardımcı olmak çok önemli bir meselemizdir. Dünün söylemleri ve hatıraları ile faydalı olamayız.  Bu konuda en fazla çok bildiğini zanneden çok konuşan tecrübeliler en büyük sorunları yaşadıklarının çok örneklerini görüyoruz.

Her ebeveynin değişmez fix temenni ve beklentisi belli.

“Çocuklarımız okusun, derslerinde başarılı olsun, en iyi okullarda, liselerde, en iyi üniversitelerde okusun, doktor veya mühendis olsun.” Bütün ailelerin istisnasız öncelikleri arasında yer alıyor.

Çocukları ergenlik çağına gelmeden istediği gibi yönlendiren anne-babalar lise çağına gelince iletişim çatışmaları zirve yapıyor. Kendini ispat döneminin yaşayan gençlere rehberlik çok ehemmiyet kazanıyor. Tahsilli bilgili ailelerin çoğunluğu gençlik yıllarında çok lazım olan hayat rehberliğine kendi çocuklarına faydalı olamıyor.  Fakat o iletişim çatışması yaşayan vestiyer ve protokol tipleri sohbet meclislerinde mangalda kül bırakmıyor. “her şey risalelerde varr…”

Diploma değil donanım önemli.

Adam olmak diploma sahibi olmaktan öte bir şeydir… Donanım meselesi arada kaynıyor.

Adam olmak insan olmaktır.

İnsan hayata lazım her şeyi öğrenmek mecburiyetindedir.

Bilgi beceri tutum.

Başka bir deyimle, maharet ve selahat…

Diplomadan öte mesleki beceri ilave yetenekler; günümüz bilişim teknolojilerini iyi kullanmak, iletişim becerileri, inanç itikat ahlâki değerler, sosyal sorumluluk şuuru, diğergamlık, takım çalışması ruhu kültürü gibi hasletler kişisel gelişimin alanına girer.

Her sıfat ve yetenek esma tecellisidir. Başka bir deyimle esmaya mazhar olmaktır.

İlim amele dönüşmedikçe fazla kıymet ifade etmez. Prof. Dr. Emin Işık’tan duydum; “Bir doğru fiil bin doğru fikirden üstündür” demişti. Dini olarak da dünyevi olarak da iman ve amel münasebeti gibi.

İstidat ve kabiliyeti oranında marifette mertebe kat edilebilir.

Hz. Âdemi meleklerin üstünde değer kazandıran esma talimidir. İnsan esmayı idrak edebilip mazhar olma potansiyeline sahip olduğu için halife-i arz şerefi almıştır.

Şartı ve sırrı amelin niyetidir. Davranışa anlam kazandıran niyettir. Niyetin ruhu ihlastır. Bu çerçevede kazanılan her yetenek esmaya mazhar olmak marifette mertebe çıkmaktır.

Çocuklarımızın sağlam bir iman ekseninde spor sanat ve kişisel gelişim alanında donanım kazanması son derece gereklidir. Elzemdir.

Evet kişisel gelişeme bu açıdan bakıyoruz. Genelleme karşı olanlara arz olunur.