Evladımı benden koparıp götürdüler. 600 yıl da geçse gitmeyeceğim

Evladımı benden koparıp götürdüler. 600 yıl da geçse gitmeyeceğim

Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle başlattığı evlat nöbeti sürerken, annelerden Mevlüde Üçdağ: Evladımı benden koparıp götürdüler. 600 yıl da geçse bu kapıdan gitmeyeceğim" diye konuştu.

Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP İl Başkanlığı binası önündeki evlat nöbeti sürüyor.

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 173. gününe girdi.

Oğlu Ramazan için oturma eyleminde yer alan anne Mevlüde Üçdağ, yaptığı açıklamada, soğuk havaya rağmen her gün eyleme katıldığını söyledi.

Evladından 5 yıldır haber alamadığını, sesini duymadığını anlatan Üçdağ, "Evladımı benden koparıp götürdüler. Yaklaşık 6 aydır bu kapıdayım. 600 yıl da geçse bu kapıdan gitmeyeceğim." dedi.

"Çocukları kandırarak götürdüler"

Oğlu Yusuf için oturma eyleminde bulunan Celil Begdaş da eylemin 173. gününe girdiğini, kendisinin ise 9 aydır HDP'den çocuğunu almak için mücadele ettiğini anlattı.

Aile sayısının arttığını bildiren Begdaş, anne babaların çocuklarını almak için oturma eylemi yaptığını söyledi.

Artık sabırlarının kalmadığını ifade eden Begdaş, şunları kaydetti:

"Annelerin ciğerleri yanıyor. Bu çocukları HDP getirebilir. Kimi kandırıyorlar? Silahlarını bırakıp gelsinler. Bu çocukları bıraksınlar. 10-15 yaşındaki çocuğun dağda işi yok. Çocukları kandırarak götürdüler. Adres burası. Herkes çocuğuna sahip çıksın. Bu yol, yol değil. Bizim evimiz yıkıldı, başkasının evi yıkılmasın. Oğlum, gel. Oğlum HDP aracılığıyla dağa gönderildi. Oğlumun montunu burada buldum. Oğlum HDP'nin birinci katından, onların gençlik yapılanması aracılığıyla gitti. Oğluma sesleniyorum. Oğlum biliyorum seni kandırmışlar. Sen daha 15 yaşındaydın. Oğlum, gel."

Diyarbakır annelerinin oturma eylemine 2 aile daha katıldı

Öte yandan, Kocaeli'den oğlu Veysi için gelen anne Muhteber Birlik, Van'ın Gürpınar ilçesinden oğulları Mikail için gelen baba Yusuf ve anne Gevez Erdinç de oturma eyleminde yer aldı.

Anne Muhteber Birlik, Kürtçe yaptığı açıklamada, oğlunun yaklaşık 5 yıl önce 14 yaşındayken çalışmak için gittiği İstanbul'dan dağa kaçırıldığını söyledi.

Birlik, 8 evladını büyük sıkıntılarla büyüttüğünü dile getirdi.

Oğluna terör örgütünden kaçarak güvenlik güçlerine teslim olması çağrısında bulunan Birlik, "HDP, çocuğumu götürdü. Çocuğumu almadan buradan gitmeyeceğim. Eşim rahatsız, yoksa o da gelecekti. Ciğerim gitti. Oğlumu özledim. HDP'den çocuğumu istiyorum. Allah inşallah onların işini bozar. Allah onlara fırsat vermesin." dedi.

Baba Yusuf Erdinç ise oğlunun İstanbul Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okurken kandırıldığını, 5 yıldır evladından haber alamadığını belirtti.

Sosyal medyada annelerin HDP önündeki eylemini gördüğünü ve etkilenerek eyleme katılmaya karar verdiğini bildiren Erdinç, oğlunu her yerde aramasına rağmen bulamadığını anlattı.

HDP'nin önünden evladını almadan gitmeyeceğini kaydeden Erdinç, "Oğlum gelirsen pişman olmazsın. Burası Türkiye Cumhuriyeti'dir, hepimizin devletidir, bayrağıdır. Gel kaldığın yerden aynen devam edeceksin. Kimse sana bir şey diyemez, senin arkandayım. Sana küskün değilim." ifadelerini kullandı.

Anne Erdinç de Kürtçe yaptığı konuşmada, çok özlediği oğlunu almadan HDP önünden ayrılmayacağını dile getirdi.

Oğlundan sonra gözyaşlarının dinmediğini anlatan Erdinç, şöyle konuştu:

"Oğlum gel, sana devlet bir şey söylemez. Devlet de bayrak da millet de bizim. Cumhurbaşkanı da asker de bizim. Senin döşeğin, yastığın, yorganın yok. Gel sana kurban olurum. Sana dargın değiliz. Gel ailene, devletine, milletine katıl."

AA

HABERE YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.