Mehmet PAKSU
Evlilik için hangi dua okunur?
Bende bazen ümitsizlik oluyor, dua edesim gelmiyor. "Nasıl olsa değişen bir şey olmayacak, duam kabul edilmeyecek" gibi geliyor. "Şu yaşıma kadar evlenemedim, bundan sonra mı evleneceğim, boşa dua etmeyeyim" gibi hissediyorum. "Sanırım Rabbim vermek istemiyor" diyorum. Günaha mı giriyorum? 35 yaşına geldim. Artık mutlu bir yuva kursam, Rabbimin rızası için hizmet etmek istiyorum ama olmuyor. Çok çaresizim.
Ayrıca bir yazınızda Salat-ı Tefriciye'yi önermiştiniz fakat bazı kimseler bu duanın Peygamberimizden sonra icat edildiği, sayının saçma olduğunu, Allah ile pazarlık edilemeyeceğini söylüyor. Kafam karıştı. Ben bu duayı okumayı istiyorum, ne yapayım? (Rumuz: Üzgün)
Sâdî'nin, "Vermek istemeseydi, istemeyi vermezdi" şeklinde güzel bir sözü var. Yani Allah vermek istemeseydi, "İsteme" arzusunu vermezdi.
Daha açıkçası, duamıza cevap vermeyecek, kabul etmeyecek olsaydı, "Dua edin" demezdi. Oysa Kur'ân'da yüzün üzerinde dua ayetleri vardır.
Yüce Allah, kendisini bize "Duaları işiten, duaları en güzel şekilde kabul eden" olarak tanıtıyor, nasıl dua edeceğimizi öğreterek "dilekçe örneği" veriyor.
Mesela bu duada Allah'tan nasıl bir eş isteneceği öğretiliyor:
"Onlar 'Rabbimiz, bize göz aydınlığı olacak eşler ve nesiller bağışla; bizi takva sahiplerine öncü yap' derler." (Furkan, 25:74)
Hz. Musa'nın evlilik duası
Musa Aleyhisselâm, Mısır'ı terk etmek zorunda kalır. Yollara düşer, bir kuyu başına gelir, orada Hz. Şuayb'in iki kızını görür. Çobanlar onları kuyunun başına yanaştırmazlar. Hz. Musa onlara yardım eder, hayvanlarına suvarır, sonra bir gölgeliye çekilir, oturur, şu duayı okur:
"Yâ Rabbi, Senin indireceğin her hayra muhtacım." (Kasas, 28:24)
O sırada kızlardan büyüğü, "Bizim yaşlı bir babamız var, hayvanlarımızı sulamanın ücretini sana vermek ister" der ve babasıyla tanışmasını isterler.
Hz. Şuayb belli bir ücret karşılığında Hz. Musa'yı yanına alır ve sekiz on sene çalışmasından sonra kızlarından birisini kendisiyle nikâhlayacağını söyler.
Duasının karşılığını gören Hz. Musa, hem bir peygamberin yanında eğitim görür, hem de daha sonra ona damat olur.
Peygamberler bize her konuda örnek insanlardır. Onlar her vakit, her şeyi Allah'tan istemişler ve bütün isteklerine ulaşmışlar.
Allah her duaya cevap verir. Bazen istediğimizin aynısını verir, bazen daha iyisini verir, bazen de bizim hayrımıza olmadığını bilir, hiç vermez.
Bunun için kul olarak biz duamızı nasıl kabul edeceğini Allah'a bırakırız, rahat ederiz.
***
Duada sayı önemli mi?
"Allâhümme salli/bârik" salâvatlarından başka diğer bütün salavatlar âlimler, veliler tarafından yazılmıştır. Bu salâvatların sayısı binleri bulur. En bilinenlerinden birisi de Salat-ı Terficiye'dir.
Bu salavatı birçok veliler, alimler kendi hayatlarında tecrübe etmişler, Peygamberimizi vesile ederek Allah'a dua etmişler. Karşılığını ve faydasını görmüşler.
Mesela bu salâvat için 4444 defa okunması tavsiye edilmiş. Bu salâvatı okumak ne farzdır, ne sünnettir; isteyen okur, istemeyen okumaz. Okuyan faydasını göreceği gibi, okumayan bir zarar etmez. Fakat karşı çıkmanın bir anlamı da yoktur.
Tesbihlerin ve bazı duaların belli sayıda okunmasını Peygamberimiz tavsiye ediyor.
Mesela namazda 33'er defa "sübhanallah, elhamdülillah, Allahü ekber" tesbihlerinin okunmasını Peygamberimizden öğreniyoruz.
Peygamberimiz her gün 70/100 kere istiğfar okuduğunu belirtiyor. Bazı hadislerde İhlâs Suresi'nin 1000 defa okunacağı yer alıyor.
Başta Sahabiler olmak üzere diğer ulema ve Allah dostları bu sünnet geleneğini izlemişlerdir.
Böyle yapmak "Allah ile pazarlık" olarak anlaşılmamalı. Hem "pazarlık" olsa ne sakıncası vardır ki...
Buna Allah teşvik ediyor. Mesela, iman edip iyi işler yapanlara cenneti söz veriyor. Biz de kul olarak Allah'ın bu emrini yerine getiriyor, mutluluk duyuyoruz.
Bugün
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.