Uzman Psikolog Naciye Tokaç, “Evliliklerde çiftler her zaman iyi iletişim içerisinde olamamakta; bazen çatışmalar, anlaşmazlıklar görülmektedir. Anlaşmazlıkların ardından çiftlerin iletişimlerini devam ettirebilmesi, tartışma yaratan konuların tekrardan konuşulabilmesi önemlidir. Ancak bunlar her zaman mümkün olmayabilir. Çiftler tartışma sonrası çoğunlukla konuşmayı diğer çiftin başlatmasını beklemekte ya da hiç konuşmamaktadırlar” dedi.

Çiftlerin arasında gerçekleşen iletişim hataları ve bunlara karşılık ne yapılması gerektiğini öğrenmenin çiftlerin birbirini tanımalarını destekleyeceğini anlatan Uzman Psikolog Naciye Tokaç, “İletişim hatalarını ve bu durumlarla karşılaşıldığında ne yapacağını bilmek çatışmaların uzun sürmemesini ve ilişkinin tekrar olumlu devam etmesini sağlayacaktır. Sık karşılaşılan iletişim hatalarından bazıları nelerdir ve bu durumlarda ne yapılması gerektiğini açıklayalım. Eleştiri herhangi bir olumsuzluğu tanımlama açısından kullanıldığında fayda sağlayacaktır ancak eleştirinin karşıdaki kişiyi doğrudan hedef alması ve sadece sorunun varlığının ifade edilmesi durumunda eleştirilen kişi savunmaya başlayacaktır. Eleştiri; eşinin kişilik eksiklikleri yönünde ifade edildiğinde ise yıkıcı olmaktadır. Kişi bunu kendisine saygı duyulmama, önemsenmeme ve aşağılanma olarak algılayacaktır. Eleştirmek yerine kişinin duygularını ‘ben dili’ni kullarak kendi ihtiyacını ifade etmesi, eşinin de kendisini anlamasını sağlayacaktır. Kişinin eşini eleştirmesi eşinin savunmaya geçmesine yol açarken; eleştirmek yerine duygularını ifade etmesi eşi tarafından dinlenilmesini ve anlaşılmasını sağlar. Örneğin; eşinize “sen bencil birisin” demek yerine “hafta sonu ne yapmak istediğimi sormanı istiyorum” şeklinde belirtirseniz hem eşinizi eleştirmemiş olacak hem de istediğinizi ifade etmiş olacaksınızdır” diye konuştu.

Eşler arasındaki tartışmalarda genellikle her iki tarafta kendini anlatmak ve ne istediğini veya istemediğini, şikayetlerini söylediğini belirten Uzman Psikolog Naciye Tokaç, daha sonra şunları söyledi;
“Böyle durumlarda karşı taraftaki eş ise eşinin ne söylediğini, ne anlatmak istediğini anlamaya çalışmak yerine kendisini savunmaya geçmektedir. Sadece savunma yapmak yerine eşin belirttiği sorunlarda kendi sorumluluğunu almak çatışmayı azaltacak ve tartışmaları etkili hale getirecektir. Örneğin; eşlerden birinin “her akşam mesaiye kalıyorsun ve biz akşamları birlikte vakit geçiremiyoruz” sorununu belirtmesine karşılık, diğer eşin “evet, genellikle mesaiye kalıyorum, bunu düzeltmek için patronumla görüşeceğim” yaklaşımı savunma yapmak yerine eşini anladığını ve sorunun çözümü için sorumluluk aldığını gösterecektir.
Çiftler arasındaki en önemli sorunlardan birisi ve boşanma sürecinin bir önceki aşaması olabilecek küçümseme; çiftlerden birinin diğerine karşı kendisini daha üstün görmesiyle kendini gösterir. Özellikle herhangi bir konudaki anlaşmazlık durumunda direk birbirine saldırı ve suçlamayla birlikte görülür. Bu durumda ilişkide onulmaz yaralar açabilir.

Böyle bir durumda yapılması gereken çiftlerin arasındaki saygının ve takdir etme özelliğinin geliştirilmesidir. Her çift birbirine yoğun bir aşk hissetmeyebilir ama saygı duymak zorundadır ve herkesin saygı duyulabilecek, takdir edilebilecek özellikleri mutlaka vardır. Eşlerin birbirine saygı duyacağı, takdir edeceği özelliklerini hatırlamaları ve ifade etmeleri aralarındaki çatışmaların azalması yönünde faydalı olacaktır.
Eşler arasındaki tartışmalarda en sık karşılaşılan sorunlardan birisi de çiftlerden birinin sorunlar konuşulurken; sessiz kalmayı hatta duygusal olarak geri çekilmeyi ve hiç katkı sağlamamayı tercih etmesidir. Karşısındaki ne söylerse söylesin cevap vermemekte; fiziksel olarak da iletişime yönelik beden duruşu içerisinde olmamaktadır. Bu durum da diğer eşin fazlasıyla öfkelenmesine yol açacaktır.
Eğer tartışma sırasında çok öfkelendiğiniz veya ne söylerseniz söyleyin durumun değişmeyeceğini düşündüğünüz için eşinize duvar örerek fiziksel olarak geri çekiliyorsanız; kendinizi sakinleştirme yollarını öğrenmeli ve tartışmayı uygun şekilde, katkı sağlayarak sürdürebilmelisiniz.” 

İHA