Birliktelik, sadece bedensel yakınlık demek değil, aynı konuya odaklanmışlık ve ruhi yakınlıkla ilgili bir tavırdır.  Uzaklık dediğimiz mesafe ne güneşle, ne ayla, ne de yıldızlarla olan mesafedir. Bazen eşler aynı yastıkta uyumalarına rağmen aralarında burçlar, galaksiler kadar mesafe vardır. Aynı aile ortamında iletişimsizlikleriyle kendilerini tecrit ederek, yalnızlığa mahkûm ederler.

Nitelikli sohbet ise, iki bireyin deneyimlerini, düşüncelerini, duygularını ve arzularını dostça ve rahatsız edilmeyecekleri bir ortamda paylaştıkları anlayışına dayanan diyalogun kendisidir.

Oturma odasında birlikte oturup sadece televizyon izlemek değil; sohbet etmeniz, birlikte yürüyüşe çıkmanız, birlikte dışarıda yemek yemeniz… vs. Burada amaç birlikte paylaşım alanı oluşturmak, karşı tarafa bu davranışınızla “bana değer veriyor” imajını vermektir.

Bu gibi olumlu davranışları uyguladığınızda, zamanla, eşler arasında yakınlaşma ve samimiyetin artacağı görülecektir. Sorunlar daha kolay çözülecek ve yaşadığımız hayat, bize daha çok mutluluk verecektir. Aranızda sorun oluştuğunda, önereceğiniz çözümler, eşinizi düşünmeye sevk ediyorsa, başardınız demektir.

Eşinize vermediğiniz sevgiyi, göstermediğiniz ilgi ve alâkayı ondan beklemeye ne hakkınız var? Halk içinde bir deyim var “Ne kadar para, o kadar köfte...” Ne kadar sevgi gösterirseniz, o kadar karşılık görürsünüz.

Bazen insanlar, kedinin yün yumakla oynarken, kendi kendini sarmalaması gibi, sorunlar üretip, yaşadıkları hayatı içinden çıkılmaz bir hale sokabiliyorlar. Bu sorun her iki cinste de vardır. İnsanların, çok akıllı ve zeki olması, mutlu olması için yeterli değildir. Bunun yanında asıl olan, uyumlu olmalarıdır.

Eşinizle uzun yılları birlikte geçirmiş olsanız bile, zaman zaman sizin düşüncelerinizi okuyamadığını görürsünüz. Size en yakın hissettiğiniz, her şeyinizi paylaştığınız, bazen annenizden bile daha yakın gördüğünüz kişi, gün gelir sıkıntınızı fark edemez. Bunu sizin fark ettirmeniz, sorunlarınızı dile getirmeniz ve bu şekilde çözüm bulmanız gerekir.

İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.