“Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım” filosuna katılan yüzlerce Filistin gönüllüsü, ambargo altındaki Filistin halkının feryadına kulak vermek için her şeyini geride bırakarak kararlı bir şekilde Antalya’da beklemeye devam ediyor.

Yüzlerce vicdan sahibi günlerini dua edip, ibadet ederek geçiriyor. Kimi eline aldığı Kur’an-ı Kerim’i okuyor, kimi birkaç arkadaşıyla bir halka oluşturup sohbet ediyor. Ancak filoda biri var ki hem neşe kaynağı oldu hem de onu görüp hikâyesini duyanlara duygulu anlar yaşatıyor. Onun adı ‘Gazze’…! Altı yaşındaki Yusuf Mervan’ın İsrail’in Filistin’de sebep olduğu insani trajediyi konu alan Kanarya isimli filmi izledikten sonra biriktirdiği harçlıklarıyla aldığı ve Gazzeli yaşıtlarına gönderdiği minik kuş…

Filistin’de yaşanan insani trajediyi konu alan Kanarya isimli filmi izledikten sonra babasına Gazze’ye beslediği kanaryasını göndermek istediğini söyleyen 6 yaşındaki Yusuf Mervan Ekici’nin babası Raşit, oğlunun isteğini yerine getirmek için Gazze isimli sevimli kanaryayı İHH gönüllüleriyle gönderdi. İzmirli Yusuf Mervan Ekici adındaki 6 yaşındaki çocuğun Gazzeli kardeşlerine gönderdiği küçük kuşun hikâyesi ise öğrenenlere duygulu anlar yaşatıyor.

FİLİSTİN’DE KANARYA OLMAK

Gazzeli yaşıtlarına beslediği kanaryayı Yusuf Mervan’a gönderten Kanarya filmi, Filistinli bir çocuğun ekseninde gelişen trajediyi konu alıyor. İnsan hayatının değerinin olmadığı, terörist İsrail tarafından evlerin işgal edildiği, insanların sorgusuzca götürülüp bir daha gelmediği, bomba ve silah seslerinin hayatın doğal fonunu oluşturduğu bir ortamda bir kanaryanın hayatının ne değeri olabilir? Ya da böyle bir ortamda bir kanaryanın yaşamını sürdürebilmesi için insan neleri göze alır? İranlı yönetmen Cevad Erdekani Muvakkati’nin yönettiği Kanarya filmi bu önemli soru üzerine kurulu. Filistin halkının yaşadığı korkunç zulmü konu alan Kanarya, doğal mekânlarda, son derece doğal ve gerçekçi oyuncularla, naif bir anlatımla basit ama derin bir konuya değiniyor.

ÇOCUK VE KANARYANIN YAŞAYABİLMESİ İÇİN…

Bir yanda kekeme küçük bir çocuk Faris, diğer yanda yaşayabilmek için ötmesi gereken narin bir kuş: Kanarya. Film, terörist İsrail işgalinin ortasındaki Filistin’de küçük Faris’in hayatı pahasına kanaryasını korumasını ele alıyor. Kanarya, bu Filistinli çocuğun, konuşamamasına karşı tek tesellisi, yalnızlığını paylaşabileceği tek varlıktır. Özgürlüğün simgesi olan Kanarya kuşu filmde eğer sessizlik olursa ötebilecektir ve eğer ötmezse bir süre sonra ölecektir. Sessizliğin olması ancak Siyonist İsrail tarafından atılan bomba ve silah seslerinin susmasıyla mümkündür. Ancak küçük Faris’in annesi ve abisi kanaryanın uğursuz ve gereksiz olduğundan yakınır. Çünkü Siyonist askerler babasını götürmüştür. Böyle bir ortamda annesinin en son düşüneceği şey ise kuşun sağlığıdır. Abisi de sapanıyla Filistin özgürlük mücadelesine katılmakta olan bir çocuktur. Faris ona kızar:

- Bir daha onlara sapanınla taş atma..

- Neden?

- Çünkü siz taş atıyorsunuz, İsrailliler kurşun... Ve sesten KANARYA'm ötmüyor...

- Peki biz taş atmazsak onlar bize kurşun atmayacaklar mı sanıyorsun?

Ve bir gün her Filistinli çocuğun yaşadığı o acı gün gelir. Siyonistlerce ailesi götürüldüğünde Faris de abisinin babasından kalan sapanını alır ve son nefesine kadar elinden bırakmaz.

Bir gece babasının hapisten kaçtığını öğrenirler ve ertesi gün evden kaçma planı yaparlar. Ancak sabah erkenden Siyonist askerler evi basar. Faris de dışarı çıkarılır ve kanaryasının içeride kaldığını fark edip eve girer. Ev bombalanacaktır. Faris çıkarken ev patlatılır. Uyandığında ailesinin götürülmüş olduğunu, evinin yıkıldığını öğrenir bir tanıdığın evinde. Faris kanaryasıyla işgalin ortasında yapayalnız kalmıştır. Tıpkı ailesi öldürülen, hapse atılan ve haber alınamayan yüzlerce, binlerce Filistinli yetim çocuk gibi.
Vakit