Hilal ÇORBACIOĞLU
Fısıltılar…
“Allah, sizi annenizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi.” (Nahl Suresi, 78)
Yaşasın yaşasın artık ben bir varlığım… Varım ama şu an sadece hücreler kadar büyüğüm. Ama biliyor musunuz bu hücreler o kadar hızlı çoğalıyor ki yakında organlarımın ilk temelleri atılacak. Annemle babam bugün test yaptırıp benim farkıma vardılar. Bu müthiş bir duygu. Birilerinin beni farketmesi… Bu ihtiyacı eminim hepiniz hissetmişsinizdir. Kimsenin farkında olmadığım zamanlarda “Kimsesizler Kimsesi”nin beni farketmesi ve bu ihtiyaca binaen beni başkalarına da farkettirmesi muhteşem bir düşünce… Aileye yeni bir üye gelecek. Annemle babamın her duygusunu sanki yaşıyormuş gibi hissedebiliyorum… Bir an önce büyümek istiyorum annecim ama unutma sen de istiyorsan benim için çok sağlıklı beslenmeli ve yemek yemelisin.
Anneciğim, beni sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek istediğini biliyorum. Bu nedenle hangi doktora gideceğini düşünüyorsun. Beni dünyaya getirecek bana ilk kez dokunacak kişi benim için de çok önemli ne olur anne güven duyduğun bir doktora gidelim. Senin hislerin bu evrede benim için de çok önemli. Kendine dikkat et ben şekillenmeye başladım yavaş yavaş. Ve çok merak ediyorum acaba nasıl bir insan olacağım? Kime benzeyeceğim? Hayat nasıl bir şey? Nefes almak, yürümek, koşmak istiyorum. Senin sımsıcak kucağında uyumak istiyorum.
Anne, beni sigara içilen yerlere ne olur götürme. Duman benim beslenmemi etkiliyor, vücudum şekillenirken bana zarar verecek maddelerden uzak durmam gerekiyor. Gürültüden de hoşlanmıyorum. Etrafı duyabildiğimi, duygularını yaşadığımı biliyorsun ne olur anne benim için bana huzur ve rahatlık veren ortamlarda bulun. Bazen babamla tartışıyorsun inan hemen sıkıntını hissediyorum. Biliyorum beni içinde büyütmek kolay değil, streslisin, hassassın, duygusalsın. Babacığım ne olur benim için anneme biraz daha anlayışlı davran, sabırlı ol. O bazı davranışlarını kontrolsüz yapıyor. Hayata bakış açısı farklılaştı, önceden onu etkilemeyen şeylerden etkilenebiliyor, daha önceden stres oluşturmayan haller şu an onda stres oluşturuyor. Ne olur baba yoğun ve streslisin ama sağlıklı dünyaya gelebilmem için senin de desteğine ihtiyacımız var. Anneciğim stresten uzak kalabilmen için sana birkaç önerim var. Sık sık seni seven insanlar olduğunu düşün ve onlarla beraber ol. Hayatta beraber yapacağımız çok güzel şeyler olduğunu düşün. Hafif ve bu dönemimize uygun aktivitelerde bulun. Gerekli miktarda uyumayı ihmal etme. Yorulduğunu hissettiğinde dinlen. Aşırı miktarda çay, kahve içme, güleryüzlü ol benim için. Kendine ve başkalarına karşı suçlayıcı ve yargılayıcı olma. Hobilerini artır boş kalmadan bir şeylerle uğraş. Zaman zaman ikimize de iyi gelecek şeyler okuyabilirsin sesli bir şekilde. Birlikte kelimelerin gizemli derin anlamlarından yararlanalım.
Aile olarak mutlu anımıza hızla yaklaşıyoruz. Giderek büyüdüğüm için beni taşımakta zorlandığını hissediyorum annecim. Benim için kıyafetler almaya başladınız, sabırsızlanıyorum. Kimbilir daha ne kıyafetlerim olacak, hayata başlamak çok heyecanlandırıcı. Senin bizim geleceğimiz adına planlar kurman beni heyecanlandırıyor anneciğim. Beni kabullenmiş olman beni kendi hayatında önemli bir yere koyman seni ve hayatı önemsememe sebep oluyor. Anneciğim seni ve beni düşünerek gürültülü ortamlardan, seni heyecanlandıracak, seni üzecek filmlerden, müziklerden ve de olaylardan uzak durman benim ruh halime ne kadar iyi geliyor bir bilsen.
Doğmak farklı bir duygu… Dünyaya gelmek bağıra çağıra… İlk kez nefes almak, ilk kez birilerine dokunmak, ilk kez annemi ve ailemi görmek… Bütün bu ilklerin yaşanacağı doğum anını heyecanla merak ediyorum. Anneciğim eğer sağlığın el verirse ne olur normal doğumu tercih et. Biliyorum herkes bir şey söylüyor ve kafanı karıştırıyor. Kimisi çok ağrıdan bahsediyor, kimisi sezeryan doğumun rahatlığından. Ama eğer normal doğum bu kadar zor olsaydı, hiçbir kez doğum yapan anneler arkasından birkaç kez doğum yapar mıydı? Ama doktorumuz sezeryan teklif eder ve ısrarcı olursa tabiki önerisini dinlemelisin. Ama annecim unutma senin korkuların benim korkularımdır sen stres yaparsan ben de paniğe kapılırım. Rabbime, kendine ve bana güvenmelisin.
Biliyorsun annecim herşeyin başı sağlık. Ben doğar doğmaz senin kucağına gelmek istiyorum anneciğim… Sıcacık kucağına beni almanı ve dünyaya ilk adım attığımda bana güven dolu kucağınla huzuru hissettirmeni istiyorum anneciğim. Aslında ben de en az senin kadar inan gerginim. Dünyaya gelme çabamda karşılacağım ortam benim içimi de çok tedirgin ediyor. Doğar doğmaz, ilk defa yerçekimi ile tanıştığım o anda birinin beni ayaklarımdan tutarak ters çevirecek olması, hangi duyguları yaşayacağımı bilememki beni strese sokuyor anneciğim. İlk nefesi… Ve o ilk nefesi hangi zorluklarla alacağımı düşünüyorum, biraz korkuyorum. Nefes almaya alışmadan seninle aramdaki bağım (kordon) kesilecek… Yaşamsal tüm gereksinimlerimin şimdiye kadar sağlandığı bağ kesilecek… Birdenbire benim için güvenli olan kordon yerine acı dolu nefesle karşı karşıya kalacağım. Gözlerim ışıktan kamaşacak, akciğerlerim yanacak ve baş aşağı durumumla da yerçekimiyle tanışacağım. Ağlayacağım... Belki geri huzurlu yuvama dönmek için belki de senin güven dolu yakınlığını hissetmek için.
Beni seninle buluşturmak yerine mekanik bir masaya yatıracaklar. Oksijen tüpleri, aspiratörlerle dolu tamamen yapay bir ortama… Hiç dokunulmamış hassas cildimi sizin için normal ama benim için kaba, zımpara gibi kumaşlarla silecekler... Güya beni temizleyecekler. Boğazımdan içeri lastik hortumlar sokup içimdeki sıvıyı almaya çalışacaklar. Ve ben sürekli bağıracağım sana sesimi duyurmak için... "Annem nerede, annem nerede, neresi burası.."
Ve kapatacağım kendimi. Ellerimi ve ayaklarımı kasacağım, tehlike olarak algıladığım bu anda kendimi kapatıp korumaya çalışacağım. İşte ben de bu ortamı düşününce endişeleniyorum ve senin endişelerinden gerginliğinden etkileniyorum. Ne olur anneciğim az kaldı gelmeme… Doktorumuzla bu konuyu konuşmalısın… Dünyaya ilk kez gözlerimi açtığım o doğum anı ve ortamı çok kutsal… Biliyorsun kutsal olan ortamlarda sessizlik hakimdir… Sessiz, kargaşasız, paniksiz, güzel bir ana tanık olan insanların olduğu bir ortam paylaşsak istiyorum anneciğim. Aldığım ilk nefesten sonra senin sıcaklığınla tanışsam… O ilk karşılaşma… İlk kez gözlerime bakışın ellerimi tutuşun, sevgi dolu yüreğinle bana güven veren kucağında başlasam bu zor yolculuğa… Artık yalnızlığım bitti… Kendi kendime konuşmalarım… Sizin heyecanınızı beni nasıl beklediğinizi, neler hissettiğinizi biliyorum…
Babacığım seni de istiyorum sen de al beni kucağına dünyanın en güvenilir iki insanıyla hemen tanışmak istiyorum… Bana verdiğiniz değer hayata ilk adım attığım andan itibaren başlar… Güzel bir isim, sevgi dolu bir ortam, ihtiyaçlarıma cevap verenler, bakım sağlayanlar, davranışlarını yönlendiren olumlu eğitim yaklaşımı, pozitif bakış açısının hakim olduğu yönlendirmeler daha ilk an itibariyle sizin sayenizde bana hissettirilecek… Anneciğim babacığım bana hamilelik boyunca hissettiğiniz her özel an için size teşekkür ediyorum. Bütün duyguları doyasıya hissettim ve biliyor musunuz şimdiden söyleyebilirim ki sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı, sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim. Sizi çok seviyorum…
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.