Nuran ŞAHİN
Fıtrat dili
Fıtrat, Allah’ın Fâtır Esmâsına dayanmaktadır. Risale-i Nur’dan bir bahis okurken fıtrat kelimesi geçti. “O an fıtrî ihtiyaçlar nelerdir?” sorusunu yazarak bir kaç not almıştım. Afife Artık kardeşimin yazısını okuyunca aldığım notları paylaşmak istedim. Bu yazıya başlarken şunu fark ettim ki, yazmak kendi fıtratımın konuşmalarını satırlara dökmekmiş. Bu farkındalığı verdiği için Rabbime sonsuz şükürler olsun.
Fıtrat, Latife- Rabbanîye’ye ihtiyaç duyar. “Senin latifelerin içinde öyle bir latife var ki, ebedden ve ebedî Zattan başkasına razı olmaz. Ondan başkasına teveccüh etmiyor masivasına tenezzül etmez. Bütün dünyayı ona versen, o Fıtrî ihtiyacı tatmin edemez. O şey ise, senin duygularının ve latifelerinin sultanıdır.”
Fâtır-î Hâkim’in emrine muti olan o sultanına itaat eder, kurtulur. İtaat etmezse sıkıntılardan kendini koruyacak, kurtulamaz.
Fiziksel, güvenlik, sevgi, ait olma, saygı ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçları yaradılışta fıtratımıza yerleştirilmiş bunlardaki eksiklik fıtratın dilini anlamamaktır.
Ebediyeti isteyen fıtrat, iyi ya da kötü duygularının yerli yerinde kullanılmasından memnun oluyor.
Fıtrat inanmak ister. Yaratanı, yaradılışı merak edip tanımak ve İslamiyetin güzel ahlakı tamamlamak için geldiğini kabul eder.
Hayat ve ömür bir âyinedir. Hayatına ve dünyaya çekemedikleri ve kaldıramadıkları yükleri yükletmemek gerekir.
Adetullah kanunlarına uymak ve Allah’ın rızasını kazanmaktır fıtrat.
Kalp, ruh, nefis, akıl hissiyatlarını hakikî yönlerinde sıratı müstakimde olmaktır.
Vasatı tercih etmek, ifrat ve tefrikten uzaklaşmaktır.
Fıtrat, devamlı gelişmek tekâmül etmek ister. Okumak, öğrenmek, yaşamak, Âlâ-yı İllîyyine çıkmak ister.
Olumlu düşünmek, devamlı yapmak ister, yıkmaktan uzak durmak ister.
Cennete layık bir kul olmak; saadet, mesut mutluluğu arzu eder. Sevinç ve şenliği paylaşır.
Ünsiyet etmek ve mahzun olmak, her şeyden memnun olmak ister. Narın da hoş nurun da hoş diyebilmektir.
Emaneti muhafaza ve sultanın haysiyetini himaye ve izzetine vikaye etmek fıtratın gereğidir.
Ne geçmişten mahzun ve ne de gelecek şeyden havf eder.
Fıtrat, düstur ve teavün de kemâl-i şevki kazanmak; dua etmek, duaya sığınmak ister.
Terbiye-i Kuran ve Kurân âhlakıyla âhlaklanmak; hayatın gayesi Mâlikîn Esmâsına ve şûúnatına mazhariyeti olduğunu fıtrat seslenir. Tabî ki duyanlar duyar.
Evlilik, güzel mekanlarda olmak, yeşilliklerde tefekkür etmek, yaşamak fîtrî bir ihtiyaçtır.
Fıtrat, insan olmak insaniyetin özelliklerini yapmak ve yaşamak daima şükretmek ister.
Say ve ameldeki lezzet ve saadet almak isteyen fıtrat; Hususî vazifelerinde kemali şevk ile ve bir çeşit lezzet ile evamir-i Rabbanîye’ye imtisal eder. “Vazifede lezzet bulunduğundan zevk ve lezzetle işini yapar. Onları o vazife ile tavzif eden ve o vazife içinde rahmetiyle bir lezzet derceden Mün’im-i Kerîmin hesabına ve Fatîrı Zülcelalin namına görüyorlar.”
Fıtratın rahatı zahmette, zahmet ise rahattadır.
Cenab-ı Hakkın rububiyetine teslimiyet sırrıyla yapışır Cenab-ı Hakkın vazifesine karışmaz.
Fıtrat, ubudiyetin esası olan acz, fakr, kusur ve niyazın bilmek niyaz ile Dergah-ı uluhiyyetine karşı râh ederek naz ve Fahr suretinde hayret eder.
Fıtratın özellikleri:
- Aşk-ı beka
- Rikkat-ı cinsiye
- Şefkati nev’iye
- Zahr -ı kalb
- Kalb
Fıtrat, ibadet ve tesbih, tahmid yapmak ister. Yani namaz külli şükür ve hamdle kâinat tabakalarında gezer.
Fatîrı Hakîm insanı İslam fıtratı üzerine yaratmıştır. Muhabbeti içine derç etmiştir. (Sevgi-muhabbet farklıdır.)
Fıtrat, İslamiyet suyuyla, iman ziyasiyla tevazu toprağında neşvü nema olmak ister. Kendi fıtratına uygun olmayan (İslamın şerlerini itmesi gerekirken) çekerek fıtratını kendi kendine bozar; İslamın hayr iyiliklerini yapmakla büyür, gelişir. Meyvelerini ahirette görmek ister.
Yazıyı Üstadım Bediüzzaman Said Nursi‘nin sözleriyle bitirmek istiyorum:
İnsanın fıtratı; “ubudiyetin azameti cihetiyle Hâlık-ı Arz ve Semâvâtın mahbub bir abdi ve arzın halifesi, sultanı ve hayvânâtın reisi ve hilkat-i kâinatın neticesi ve gayesi oluyor.”
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.