Gizli planlarına adi bahaneler aradılar
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Aziz kardeşlerim,
Ben tahmin ediyordum ki, hakikî ve en son müdafaanamemiz, Denizli hapsinin meyvesi olan risalecik olacak. Çünkü evvelce bazı evham yüzünden bir seneden beri aleyhimize geniş bir tarzda çevrilen plânlar bunlardır:
"Tarikatçılık, komitecilik ve haricî cereyanlarına âlet olmak ve dinî hissiyatı siyasete âlet etmek ve Cumhuriyet aleyhinde çalışmak ve idare ve âsâyişe ilişmek" gibi asılsız bahanelerle bize hücum ettiler. Cenâb-ı Hakka hadsiz şükür olsun ki, onların plânları akîm kaldı.
O kadar geniş bir sahada, yüzer talebelerde, yüzler risalede, on sekiz sene zarfındaki mektup ve kitaplar dahi hakikat-i imaniyeden ve Kur'âniyeden ve âhiretin tahkikinden ve saadet-i ebediyeye çalışmaktan başka birşey bulmadılar. Plânlarını gizlemek için gayet âdi bahaneleri aramaya başladılar.
Fakat hükümetin bazı erkânını iğfal edip aleyhimize çeviren dehşetli ve gizli bir zındıka komitesi; Şimdi doğrudan doğruya küfr-ü mutlak hesabına bize hücum etmek ihtimaline karşı; güneş gibi zâhir ve şüphe bırakmaz ve dağ gibi metin, sarsılmaz olan Meyve Risalesi onlara karşı en kuvvetli bir müdafaa olup onları susturacak diye bize yazdırıldı zannediyorum.(Tarihçe-i Hayat sh. 534)
Bediüzzaman Said Nursî
SÖZLÜK
ÂDİ : Basit,sıradan.
ÂHİRET : Kıyâmetle birlikte kurulacak olan âlem, öte dünya, ikinci hayat.
AKÎM : Neticesiz, faydasız.
ÂSÂYİŞ : Emniyet, güvenlik.
CEREYÂN : Akım, hareket; bir fikir etrâfında toplanıp faaliyette bulunma.
ERKÂN : Rükünler, Özel şahıslar
EVHAM : Olmayan birşeyi olur zannı ile meraklanmak, vehimler, kuruntular.
HAKİKAT-İ ÎMÂNİYE : Îmâna âit hakîkat, gerçek.
HARİCÎ : Dışa âit, bilgi dışı.
HİSSİYÂT : Duygular, hisler.
İĞFAL : Kandırma, aldatma, gaflette bırakma.
KOMİTE : Kötü bir maksat için toplanmış gizli cemiyet.
KÜFR-Ü MUTLAK : Kesin ve tam bir inkâr.
MÜDÂFAANÂME : Müdâfaa metni, savunma dilekçesi.
RİSÂLE : Mektup, küçük kitap.
SAADET-İ EBEDİYE : Dâimî saadet; Cennet hayatı, ebedî mutluluk.
TAHKÎKÎ : Gerçeğin araştırılmasına âit.
ZARF : Kılıf, kap, mahfaza. Bir fiil veya sıfata yer, zaman ve mahiyet gibi nitelikler katan kelime.
ZINDIKA : Dinsizlik, inançsızlık.