Haccın ve hikmetlerinin ihmali ve gadap
Tearüf, tevhid-i efkar, siyaset-i aliye-i islamiye, teavün, teşrik-i mesai ve maslahat-ı vasiai içtimaiyenin yeterince tezekkür edilmemesi...
Haccın ve hikmetlerinin ihmali, günlük hayatımızın gadaba maruz kalması anlamına geliyor. Kahrı celb etmemizle eşdeğer. Korkunç bir felaket kapımızda.
Hacca bizzat gitme ve ibadetini ifa; bir imkân, zaman ve sıra işi olduğundan bu kısım için bir şey diyemem.
Ancak haccın hikmetleri olan tearüf, tevhid-i efkar, siyaset-i aliye-i islamiye, teavün, teşrik-i mesai ve maslahat-ı vasiai içtimaiye kavramlarının yeterince tezekkür edilmemesi, hayata taşınmaması, bu konuların toplum hayatı, cemaat hayatı, aile ve ülke hayatı ile İslam ve dünya hayatı için ayrı ayrı kendi kategorilerine göre uygulama pratiklerine ve kültüre dönüşmemesi, marifetleşmemesi, muhabbeti tesis edememesi, cidden veballi bir durum. Ürkütücü bir hal.
Bunu evvelemirde tesis etmek, hayatın zerrelerine işlemek, müfritane irtibatın usullerini bu hikmetlerden almak, ümmetin dirilişidir. Çünkü hac, bir cemaat veya ülke çapında bir mesele değildir.
Müminin ameli ile duası, şahsını ve etkilediği çevresini bağlar. Cemaatler, kendi içinde ve çevresinde tesirini yayar; diğer cemaatlerle bazen paralel, bazen farklı gider. Ama hak yolun yolcularıdırlar ve metot farkıyla hizmetlerini yaygınlaştırırlar.
Gelin haccı günlük hayatımıza taşıyalım. Hikmetlerini yaşatalım. Birincisi...