Hac'daki Mehdi ve Zübeyir kapıları-ÖZEL

Hac'daki Mehdi ve Zübeyir kapıları-ÖZEL

Namaz kılmak için kapılara yöneliyoruz. Ancak Zübeyir kapısı nedense tıkanmış, Mehdi kapısına yöneliyoruz...

RİSALE HABER-ÖZEL

Risale Haber yazarı Said Özadalı'nın günlük Hac notları...

Bugün 29 Zilkade 1429 Perşembe.

İki  gün önce Suudi yetkililerin talimatıyla ilgili ve meraklı herkes hilali araştırmaya başlayacak. Suudi Arabistan’da Ru’yet meselesine çıplak gözle görmekle amel ediyorlar. Dolayısıyla bugün 29 Zilkade bitecek mi yoksa yarın 30’a tamamlanacak inşallah bu gece belli olacak. Eğer Zilkade 29 biterse, 1 Zilhicce demektir. Böylelikle Arafat vakfesi günü de belirlenmiş olacak.

Sabah namazı itibariyle ezana yarım saat kalıncaya kadar Harem-i Şerif’te ve çevresinde yaptığımız gözlemlerimizde gördük ki;

500 metre mesafesindeki sahaların tamamı hemen hemen dolmaya başladı. Harem-i Şerif’in dört büyük kapısı var. Bunlar Fetih kapısı, Umre kapısı, Melik kapısı ve Abdulaziz kapısıdır. Bunların dışında da bir çok kapı var. Safa-Merve arası maalesef inşaat devam ettiğinden oradaki yığılma zahmete dönüşmeye başladı.

Merve tepesinden geçip Fetih kapısına vardığımızda sabah namazı ezanına yarım saat kala kapılardan girmenin artık mümkün olmadığını gördük. Bu durumlarda kapıların üzerindeki ışıklı numaralar kırmızı yanmaya, alarm vermeye başlıyor. Bu, girişlerin tamamen dolu olduğunu diğer kapılara yönlenmemiz gerektiğini gösteriyor. Bu da güzel ve yeni bir uygulama. Eğer ışık yeşil ise girişler rahat demek. Kırmızıya dönmüşse tıkalı demektir.

Bu nedenle Fetih kapısının sağ tarafında bulunan Zübeyir kapısına yöneliyoruz. O da kırmızı yanıyor ve alarm halinde. Yan taraflardaki Faruk ve Medve kapıları da kırmızı yanıyor.

Kapıda ve yolda oturanlar maalesef Zübeyir kapısından içeriye girmeye mani olduğundan kapıdaki yetkililer işin kolayını bulmuşlar ve kırımızı ışığı yakmışlar. Bunu terasa çıkınca fark ettik;

Umre kapısının yanındaki Mehdi kapısı ve yayaların terasa ulaştığı köprü ile zemin kat, orta kat ve teras kat tamamen açık. Biz de Mehdi kapısından içeri giriyoruz. Mehdi kapısından girdikten sonra namaz kılma sahasının yani çatının yarı yarıya boş olduğunu görüyoruz. Oradan Zübeyir kapısına baktığımızda aslında içerilerin rahat olduğunu, kapıda oturanların ve yolda duranların girmek isteyenlere mani olduğunu tesbit ettik. Engel olunmazsa rahatlıkla o kapıdan girilebileceğini ve Zübeyir kapısına girdikten sonra rahat bir şekilde namaz kılınacağını müşahade ettik.

Sık yapılan uyarılara rağmen maalesef bir kısım vurdumduymaz ve tembel kimseler  o kapıların girişinde oturdukları için içeriye girmek isteyenlere, Beytullah’a ulaşmak isteyenlere mani olmaktadır. Duamız ve temennimiz odur ki o insanlar biraz diğergam olurlar, kapıların girişlerinde ve yollarda oturmazlar da Beytullah’a ulaşmak isteyenler rahatlıkla girerler.

Şamiye tarafı ise tamamen yıkılmış. Her taraf inşaat halinde. Mehdi kapısı da bu tarafta olduğu için girişi ve çıkışı son derece rahat. Yan taraftaki kapılarda izdiham olduğu halde bu kapıların ışığı namaz ve kamete kadar yeşil yanıyor. Hacılar rahatlıkla içeriye giriyorlar. Kametle birlikte yani cemaatin kıyama kalktığı ana kadar o kapı ve köprüsü yeşil yanıyor ve açık. Kametle birlikte mehdi kapısı da kırmızıya dönüyor ve girişler zahmetli hale geliyor.

Mekke-i Mükerreme’de bulunan okuyucularımız Beytullah ve Harem-i Şerif’in girişlerine özellikle namaz vakitlerinde dikkat ederlerse Mehdi kapısından girip rahatlıkla ibadetlerini yapabilirler.

Yazımızı her zamanki gibi duayla bitirelim:

Ya Rab! Biz inanıyor ve iman ediyoruz ki; Sen affetmeyi seversin. Eğer bizim günahlarımızın yüksekliği semanın damına dahi yetişse, Senin rahmetinden ümidimizi kesmeyeceğiz. Beytullah’ın hürmetine, ziyaretçilerinin hürmetine, Harem-i Şerif’in bütün kapılarının hürmetine, Zübeyir kapısının hürmetine, o kapıdan girmek isteyip de giremeyenlerin hürmetine, Mehdi kapısının hürmetine, oradan girip de rahat rahat ibadetlerini yapanların hürmetine, Mehdi’nin kapısını ve köprüsünü kıyamete kadar açık tut. İleride o kapıdan girenlerden eyle. Bizi, ihvanlarımızı, ailelerimizi bağışla. Bizi cennetine koy. Ya Erhamürrahimin.

NOT: Okuyucularımızdan gelen “yazıların fotoğraflı verilmesi” mesajlarını mümkün olduğunca inşallah yerine getireceğiz.