Abdulkadir MENEK
Halilurrahman’da “Sahur Bereketi”
Bediüzzaman Hazretleri, ‘’Urfa taşı ve toprağı ile mübarektir’’ der. Gerçekten Peygamberler diyarı olmanın yanında çok büyük evliyalar da yetişmiş bu mümbit zeminlerde. Yine Bediüzzaman Hazretleri tasarrufu devam eden zatların isimlerini sayarken Hayat-i Harrani Hazretlerini de zikretmektedir.
Bediüzzaman vefatından sadece üç gün önce, belki de manevi canipten, Hz. İbrahim’den (AS) aldığı davete uyarak bu topraklara kadar ağır hasta hali ile seyahat etmiş ve bu mübarek mekânda vuslat şerbetini içmiştir. Ahir zamandaki hillet meşrepli Haliliye mesleğinin pişdari bu mübarek Zat’ı, zalimler burada da rahat bırakmamış ve sadece yüz on bir gün sonra mezarından alarak ve farkında olmadan milletin vicdanına ve gönlüne tevdi etmişlerdir.
Biz de zaman zaman çeşitli vesilelerle ziyaret ettiğimiz bu şehrimize, bu sefer de aziz dostumuz Yrd. Doç. Dr. Cüneyt Gökçe’nin daveti üzerine geldik. TRT 6 için yapılan ve 02.00-04.00 saatleri arasında canlı olarak yayınlanan ‘’Sahurun Bereketi’’ (Bereketa Paşivé) programına, Hz İbrahim’in (AS) manevi komşuluğunda ve himayesinde katılmanın engin hazzını ve saadetini yaşadık.
Gece yarısından sonra Balıklıgöl’ün hemen yanında ve sıcak Urfa ikliminin gece serinliğinde yapılan bu programda, kardeşlik, sevgi, takva eksenli bir sohbetten, ruhumuza akseden manevi esintiler ve huzurla ayrıldık.
İslam’da esas olanın iman, ibadet ve takva olduğunu, bunun dışındaki farklılıkların ‘’tearüf, teavün ve tesanüd’’ çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği konusundaki İlahi ikazın bütün müminlere rehber olması için dualar ve temenniler ifade edildi.
İslam dininde yasaklanan ırkçılığın sosyal hayatımıza vurduğu derin ve yaralayıcı darbelerden kurtulmanın, şifa ve sıhhat bulmanın yolunun İslami ve Kur’an’i atmosfer olduğunu beraberce bir kez daha teyid ettik.
Mustafa Bey başta olmak üzere Grup Tillo’nun (Koma Tillo) değerli elemanlarının manevi atmosfere büyük bir renk ve coşku katan ilahileri, gönül dünyamızda güzel bir meltem estirdi. Lisan-ı Kürdi’nin tasavvufi zenginliklerini yansıtan bu kasideler ile gecenin ilerleyen saatlerinde, üzerimize çöken rehavet ve yorgunluk gubarı silkelenmiş oldu.
Programın diğer misafiri değerli arkadaşım Abdulkadir Bingöl’ün Risale-i Nur’dan Kürtçe’ye tercüme ettiği bazı bölümleri de aynı heyecan ve lezzet ile dinledik. Yine Abdulkadir Bingöl’ün, Ahmedé Xani Hazretlerinin çocuklar için yazdığı Nubıhara Bıçukan eserinin bir benzeri olan, ancak büyükler için yazdığı ve yakında basılacağı müjdesini aldığımız değerli eserinden terennüm ettiği güzel şiiri de ayrıca ifade etmekte fayda vardır.
Burada ayrıca bir müjdeyi de belirtmeden geçmek istemiyorum. Abdulkadir Bingöl’ün Kürtçe’ye tercüme ettiği Mektubat’ın da kısa bir süre içerisinde basılacağı haberini aldık. İnşaallah yakın zamanda bütün Risale-i Nur Külliyatı Türkiye’de konuşulan Kurmanci Lehçesine tercüme edilir ve büyük bir hizmet daha ifa edilmiş olur.
Sahurun Bereketi (Bereketa Paşivé), temenni ederiz ki dalga dalga bütün İslam âlemine ve ardından bütün insanlığa şefkat ve merhamet kollarını açarak yayılır. Çünkü bugün Afrika’da bu şefkat ve merhamete muhtaç milyonlarca Müslüman kardeşimiz yardım bekliyor. Ramazan ayının manevi iklimi ve kuşatıcı şefkatine muhtaç bu kardeşlerimiz, bütün İslam âleminden haklarını istiyorlar.
Temenni ederiz ki, gayret, şefkat ve merhamet sahibi müminler, bu yardımı yapmakta gecikmezler.
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.