Abdullah MURADOĞLU

Abdullah MURADOĞLU

Beşar Esad ve Suriye Ergenekonu!

İki savaş gemisinden "Lazkiye" kentine ateş açılmış..

İlk bakışta bu cümle Suriye'ye bir askeri müdahale yapıldığı izlenimi veriyor.

Sanki bir yabancı güç çıkartma yapacak da önden şehri şöyle bir yokluyor..

Fakat Lazkiye'yi vuran gemiler Suriye ordusuna ait çıkmaz mı?

Kendi şehrini savaş gemileriyle vuran bir devlet başkanı görmediyseniz, görün..

Beşşar'ın amcası Cemil Esad kontrol ediyordu bir vakitler Lazkiye'yi.

Şimdi kuzenler falan bakıyordur bu işlere ama iyi kontrol edememişler demek ki.

Bir rejimin bu denli gözü dönmüşlükle bir şehir halkının üzerine gemilerden ateş açtırması tipik bir durumdur.

"İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar" kapsamında ele alınması gereken bir saldırı bu.

Suriye'ye çöreklenmiş bir "Nusayri Ergenekonu"yla yüz yüze olduğumuzu anlamışsınızdır.

Halka karşı sokaklarda tank yürütmeye hevesli bir suç örgütüdür bu.

Zaten daha önce Hama'yı, Humus'u yerle bir etmiş, kanıtlamış ne denli zalim olduğunu..

Uzun yıllar kan ağlayan bu şehirleri yine vurdular, yine gözyaşlarına boğdular insanları.

Lazkiye'den sonra zulümden nasibini almayan tek bir şehir bile kalmayacak Suriye'de galiba.

Kuzenler, halaoğulları, dayıoğulları, enişteler, aşiret üyesi hısım ve akrabalar eliyle yürütülen bir şirkettir Esad rejimi.

Suriye ordusu bir şirketin "özel güvenlik ordusu" gibi hareket ediyor.

Kendilerine "Şabiha" denilen milisler birer lejyoner asker gibi davranıyorlar.

Bu şartlar içerisinde Suriye'de reform yapmak mümkün gözükmüyor.

"Suri Ergenekonu" toplumsal alanların ve devletin bütün hücrelerine kadar sızmış çünkü.

Suriye'yi rahatlatabilecek tek şey Esad'ın bavulunu toplayıp Şam'ı terk etmesidir.

Kimse Beşar'dan bunu yapmasını beklemiyor.

O halde geriye Beşar'ın "Ergenekon"la sahici bir mücadeleye girişmesi kalıyor.

Türkiye'nin diplomatik girişimlerinden her şeye rağmen Beşar'a bir şans daha verildiği izlenimi edindim.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun 7 saate yakın bir süre Şam'da hem Esad'la, hem diğer yetkililerle görüşmesi işin ciddiyetini gösteriyor.

O görüşmelerde her türlü seçenek konuşulmuş olmalıdır.

Esad'ın Türkiye'nin mesajlarını çok iyi anladığını düşünüyorum..

Anlamış olması meseleyi çözmüyor tabii..

Gerçi görüşme sonrasında Hama'da bir parça rahatlık sağlandı ama saldırılar diğer şehirlerde devam ediyor.

Durması istenen kan, durmuyor.

Son örneği, Lazkiye.

"Suri Ergenekonu"nun çekilmeye hiç niyeti yok.

Şam'da da bu derin çeteyle mücadele etmeyi göze almış cesur bir lider yok.

Esad'ın ise zamanı kalmadı, boğazına kadar çamura batmış durumda.

Akıllı ve cesur davranırsa bu çamurun içinden yine Türkiye çıkaracak kendisini.

Ama bunun için çok hızlı davranması gerekiyor, çünkü çeteler daha hızlı davranarak ipleri ellerinde tutmak istiyorlar.

O ipler ise Esad'ın boynunda olacaktır.

Artık istese de kurtulamaz, hep birlikte batarlar.

Yeni Şafak

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.