Eyüp OTMAN
Hamdi Sağlamer
Karadeniz bölgesinin, sağlam bir er’iydi,
O kahraman kumandan, korkular beriydi.
Rüyalarda bırakmıştı işreti ve âlemi,
Rüyada ta’lîm etti Risaleyle hatimi.
İki ay rüyasında Üstadımız ders verdi,
O’nun olduğunu da; ziyaretinde bildi.
“Sabah dersimde seni aylardır görüyordum,
Gıyabında ben seni talebem biliyordum.
Otuz yıllık talebem gibi kabul eyledim,
Karadeniz’e selâmı senin ile söyledim.”
Vazifeli kılmış Üstad kendi bedeline,
Gez dolaş anlat, söyle her yeni gördüğüne.
Tanınmış bir aile herkes tanırdı onu,
Onun olduğu yerde Nurlardı tek bir konu.
Karakollar yolunda her zaman bir duraktı,
Polisinde bekçisinde derin izler bıraktı.
Yürüyüşü haşmetli, vakarlı yürüyordu,
Belki önden yürüyen Üstadı görüyordu.
Zerre ta’vîz vermedi Üstadın davasından,
Şimdi dua kılarız ağbeyin arkasından.
Şimdi vuslat zamanı, dostlara kavuşmaya,
Şimdi vuslat zamanı, Üstad’la buluşmaya.
Nur’un avukatı ağabeyi çok severdi;
“Mehterle mahşere giresin ağabey” derdi.
Onun gibi ta’vîzsiz ve pervasız bir Er’di,
Onun gibi ömrünü bâkî davaya verdi.
Şimdi dua onlara, kabirleri Nur dolsun,
Minnettarız ağbeyler Allah’ım razı olsun.
***
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri ile görüşen Samsunlu Hamdi Sağlamer ağabey vefat etti. Bediüzzaman Hazretlerinin kendisine verdiği vazife ile senelerce Karadeniz Bölgesi'nde Risale-i Nur eserlerini okuyarak dağıtan kahraman ağabeyimize Allah'tan rahmetler niyaz ediyoruz.
Hamdi Sağlamer anlatıyor:
1932 yılında Samsun’da doğmuşum. 1957 yılına kadar günahlarla dolu gayr-i İslami bir hayatın girdabı içinde dönüp duruyordum. İslamiyet’e, Risale-i Nur’a doğru ilk adımımı rüya âleminde attım.
Risale-i Nur eserlerini okumaya başladıktan, yedi-sekiz ay kadar sonra, Samsun/Bafralı nur talebesi Muammer Şenel ağabeyle beraber Isparta’ya Üstad Bediüzzaman hazretlerini ziyaret etmeye karar verdik ve gittik.
“Kardaşım, sen daha evvel buraya geldin mi hiç?” dedi. “Hayır Üstadım, hiç gelmedim” dedim. Üstad, “Fesubhanallah! Fesuphanallah!” diyerek, elini yükseklerde gezdirerek büyük bir meydanı içine alacak bir daireyi çizer gibi yaparak, “Seni her zaman, sabah derslerinde burada görüyorum” dedi. Üstad bunları söylerken, büyük bir meclisin hudutlarını görüyor gibi, yüz hatları, gözleri çok duygulu, kol hareketleri sert ve gergin, işaret parmağı bir ok gibiydi. Sonra Üstad Hazretleri dedi ki: “Seni otuz senelik talebelerimle birlikte talebeliğe kabul ettim. Abdülmecid, Abdurrahman ve Ahmed Hamdi olarak Savlılarla beraber duamda dâhilsin. (Ahmed, Hamdi ağabeyin ön adıdır. Ö.Özcan) Samsun’daki kardeşlere benden çok selâm söyle. Ben Samsun'u ikinci bir Isparta olarak kabul ediyorum. Samsun’a gidince benim bedelime Karadeniz ve havalisini gez.”
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.