Hastalıklı siyaset

Hastalıklı siyaset

Neden geldin geleli siyasete karışmıyorsun? sorusuna Bediüzzaman'ın verdiği cevap...

"Neden geldin geleli siyasete karışmıyorsun?"
Dedim: ""
"Evet, İstanbul siyaseti, ispanyol hastalığı (bulaşıcı bir hastalık türü) gibi bir hastalıktır. Fikri hezeyanlaştırır (Saçma sapan ve mânâsız konuşma). Biz müteharrik-i bizzat değiliz, bilvasıta müteharrikiz. Avrupa üflüyor, biz burada oynuyoruz. O tenvim ile telkin eder, biz kendimizden hayal edip, asammâne tahribimizde eser-i telkini icra ederiz.

"Madem ki menba Avrupa'dadır. Gelen cereyan ya menfî veya müspettir.

Menfîye kapılan harf gibi: -(Başkasındaki bir manaya delalet eder)- yahut -(Kendi kendine bir manaya delalet etmez)- tarif edilir. Demek bütün harekâtı, bizzat hariç hesabına geçer. Çünkü iradesi hükümsüzdür. Hulûs-u niyeti fayda vermez. Bahusus, menfî iki cihet-i zaafla hariç cereyanın kuvvetine bir âlet-i laya'kıl olur.
"Diğer müspet cereyan ise ki, dahilden muvafık şeklini giyer. İsim gibi 'dir.-(Kendisinde bulunan bir manaya delalet eder)- Hareketi kendinedir. Tebai haricedir. Lâzım-ı mezhep, mezhep olmadığından, belki muahez değil. Bahusus iki cihetle kuvveti, hariç cereyanın müspet ve zaafına inzimam etse, harici kendine âlet-i lâyeş'ur edebilir."

Bediüzzaman Said Nursi, Sünuhat