Her çocuk bir dâhidir, keşfedin

Her anne-baba çocuk sahibi olacağını duyduğu zaman, o duyguyu kelimelerle anlatması pek de kolay değildir. O sevinç, o mutluluğun tarifi olmasa gerek. Özellikle ilk çocukta yaşadığı mutluluk anını cümlelere sığdırmak mümkün değildir.

Her çocuk bir dahi olarak doğar. Her çocuk bir fidan gibidir. Nasıl ki fidana bakan ve büyütmeye çalışan çiftçi doğru yöntemler kullanırsa, fidan ileride büyüdüğü zaman o fidandan verim alabiliyorsa, anne-baba da çocuğu yetiştirirken doğru yöntemler kullanırsa, çocuğu başarılı bir insan olarak yetişir.

Fiziki özellikler dışında, insanların beyin ağırlığı pek de farklı değildir. Olgun bir insanın ortalama beyin ağırlığı 1,5 kg’dır. Ortalama ağırlık aynı olurken bazı çocuklar ileriki hayatında başarılı olurken, bazıları başarısızlığa uğramaktadır. İşte bu başarı veya başarısızlığın temeli, doğumla birlikte ebeveynin çocuğunu yetiştirme yöntemleriyle başlamaktadır. Bütün çocuklar dahi doğmakla beraber, anne-babaları onların dehasını ya destekleyerek gelişmesini sağlamakta veya köreltmektedir.

Anne-babalar çocuklarının davranışlarını gözlemlemelidir. Çocuğun yeteneklerini ortaya çıkartmak için ”davranışlar” önem arz eder. Davranış eğitimi önem arz eder. Özellikle küçük yaşlarda davranışlarda meydana gelen sorunları zamanında çözüme kavuşturmalıdır. Erken teşhis doğru tedaviye ulaştırır. Özellikle çocuğun davranışları hangi mesleğe yatkınsa onu ön plana çıkarmalıdır.

Yaşam tarzı da yetenek geliştirmede önemli bir etkiye sahiptir. Çocuğunuzun yeteneklerini geliştirmek istiyorsanız, ona zengin bir eğitim ortamı sunun. Ancak bu zengin eğitim ortamı erken yaşlarda her zaman istenen neticeyi vermeyebilir. Mesela, çocuğun önüne 20 çeşit materyal yani oyuncak koyarsanız, çocuk her zaman aynı materyale yani oyuncağa yönelmeyebilir. Her materyale biraz zaman ayırsa da bir süre sonra yorulabilir ve dikkat dağınıklığı yaşayabilir, oyunu sonlandırabilir. Oysa bir seferde az materyal çocuğun önüne konduğu takdirde çocuk, sayıca az olan bu materyalleri ayrıntılarıyla inceleyebilir. Diğer çeşitleri de ayrı bir zamanda vermek ve onlarla zaman geçirmesini sağlamak daha mantıklı olacaktır. Özetle oyuncak çeşidi çok olmakla beraber, oyuncakları belli bir düzen içinde çocuklara sunmak gerekir.

Çocuklar oyuncaklarla oynarken ebeveyn de çocukların ilgisini, tavır ve davranışlarını incelemelidir. Çocukların eğilimleri onların yeteneklerini ortaya çıkarmada önemli etkiye sahiptir.

Çocukların “iç dünyası” da çocukların davranışlarına yansır. Dış, için aynasıdır. Bu durumda “duygular” da önem arz eder. Çocukların duyguları özellikle onların düşüncelerini ve düşünceler davranışlarını oluşturur. Çocukların hırçın ve sinirli olması mesela ileride boksör; duygusal, sevimli, hoşgörülü olması, ileride öğretmen olması ihtimalini taşır. Dolayısıyla çocuklarımızın duyguları ve iç dünyası da onların yeteneklerini keşfetmemizde etkilidir.

Ebeveynler çocuklarının “çevresini” de gözlemelidir. Olumlu bir çevre yetenekleri olumlu etkiler, olumsuz bir çevre ise yetenekleri köreltir. Bir çocuk çevresi tarafından şekillenir. Milli-manevi değerleri yaşayan ve yaşatan çevreye çocuklar yönlendirilmelidir. Olumlu davranışlar sergileyen çocukları kendi çocuklarımızla etkileşime geçirmeli ve sürekli takip ederek gözlemeliyiz.

Çocukların yeteneklerini köreltici “sen yapamazsın, sen edemezsin, seni aşar” cümleleri yetenekleri özellikle köreltir. Çocuğa güven duygusu aşılandıkça, çocuk harekete geçer ve yeteneklerini daha rahat bir şekilde sergiler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
YORUM KURALLARI: Risale Haber yayın politikasına uymayan;
Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve BÜYÜK HARFLERLE yazılmış yorumlar
Adınız kısmına uygun olmayan ve saçma rumuzlar onaylanmamaktadır.
Anlayışınız için teşekkür ederiz.
2 Yorum