Her nefis ölümü tadıcıdır
Ayet meali
Bismillahirrahmanirrahim
Cenab-ı Hak (c.c), Enbiya Sûresi 34-37 ayetlerinde meâlen şöyle buyuruyor:
34-(Ey Resûlüm!) Senden önce de hiçbir insana (dünya hayâtında) ölümsüzlük vermedik. Şimdi (sen) ölürsen, sanki onlar (dünyada) ebedî kalacak kimseler midir?
35-Her nefis ölümü tadıcıdır. Bir imtihan olarak sizi şerle de hayırla da deneriz. Ve ancak bize döndürüleceksiniz.
36-(Habîbim, yâ Muhammed!) İnkâr edenler ise seni gördükleri zaman, seni ancak alaya alırlar. “İlâhlarınızı diline dolayan bu mudur?” (derler). Hâlbuki onlar, Rahmân’ın Kitâbı’nı inkâr edenlerin ta kendileridir.
37-İnsan (çok sabırsız, çok aceleci olarak sanki) acele’den yaratılmıştır. Yakında size âyetlerimi (tehdidlerimi) göstereceğim. Artık benden (onu) acele istemeyin! (*)
(*)“Hayât-ı dünyeviyeye (dünya hayâtına) kasden ve bizzat teveccüh edip (yönelip) bağlanan kâfirin ikābının imhâlinde (cezâsının te’hîr edilmesinde) ve bil‘akis terakkıyât-ı maddiyede (maddî ilerlemelerde) muvaffakıyetindeki hikmet nedir bilir misin?
Evet o kâfir, kendi terkîbiyle ve san‘atıyla Cenâb-ı Hakk’ca nev‘-i beşere takdîr edilen ni‘metlerin tezâhürüne (ortaya çıkmasına) şuûru olmaksızın hizmet ediyor. Ve güzel masnûât-ı İlâhiyenin (Allah’ın san‘atlı mahlûklarının) mehâsinini (güzelliklerini) bilâ-şuûr (şuûrsuzca) tanzîm ediyor (düzenliyor). Ve kuvveden fiile (mukadder iken meydana) çıkartmakla, yapmakla garâbet-i san‘at-ı İlâhiyeye (Allah u Teâlâ’nın hârika san‘atlarına) nazarları (bakışları) celb ediyor (çekiyor). Ne yazık ki farkında değildir.
Demek o kâfir, saat gibi, yaptığı amelden haberi yok. Amma vakitleri bildiren saat gibi, o kâfirin nev‘-i beşere (insanlığa) pek büyük bir hizmeti vardır. Bu sırra binâendir ki, kâfir dünyada mükâfâtını görür.” (Mesnevî-i Nûriye, Şemme, 190)