Herkes her vakit Kur’ân’a muhtaçtır
Günün Risale-i Nur dersi
Bismillahirrahmanirrahim
Aziz, sıddık kardeşlerim,
On Dokuzuncu Sözün âhirinde Kur’ân’daki tekrarın ekser hikmetleri, Risale-i Nur’da dahi cereyan eder. Bilhassa ikinci hikmeti tam tamına vardır.
O hikmet şudur:
Herkes her vakit Kur’ân’a muhtaçtır. Fakat herkes, her vakit bütün Kur’ân’ı okumaya muktedir olamaz. Fakat bir sûreye galiben muktedir olur.
Onun için en mühim makasıd-ı Kur’âniye ekser uzun sûrelerde derc edilerek, herbir sûre küçük bir Kur’ân hükmüne geçmiş.
Demek, hiçbir kimseyi mahrum etmemek için haşir ve tevhid ve kıssa-i Mûsâ (a.s.) gibi bazı maksatlar tekrar edilmiş.
Aynen bu ehemmiyetli hikmet içindir ki, bazı defa haberim olmadan, ihtiyarım ve rızam olmadığı halde, bazı ince hakaik-i imaniye ve kuvvetli hüccetleri müteaddit risalelerde tekrar edilmiş. Ben çok hayret ederdim.
Neden bunlar bana unutturulmuş, tekrar yazdırılmış?
Sonra kat’î bir surette bildim ki: Herkes bu zamanda Risale-i Nur’a muhtaçtır. Fakat umumunu elde edemez. Elde etse de tamam okuyamaz. Fakat küçük bir Risale-i Nur hükmüne geçmiş bir risale-i câmiayı elde edebilir. Ve ekser vakitlerde muhtaç olduğu meseleleri onda okuyabilir ve gıda gibi her zaman ihtiyaç tekerrür ettiği gibi, o da mütalâasını tekrar eder. (Kastamonu L. 34)
Bediüzzaman Said Nursi
SÖZLÜK
cereyan etme : oluşma, meydana gelme
derc edilme : yerleştirilme
ekser : pek çok, en çok
galiben : çoğunlukla
hakaik-i imaniye : iman hakikatleri, esasları
haşir : insanın öldükten sonra, âhirette yeniden diriltilip Allah’ın huzurunda toplanması ve hesaba çekilmesi
hikmet : sebep, sır, gaye
hüccet : kuvvetli, sarsılmaz delil
kıssa-i Mûsâ : Hz. Mûsâ’nın kıssası
makàsıd-ı Kur’âniye : Kur’ân’ın maksatları ve gayeleri
muktedir : gücü yeten, yapabilen